Türkiye makina imalat sektöründe küçümsenmeyecek bir potansiyele sahip. Aslında, bu hemen her sektör için geçerli ama kimileri daha önde.
Geçen gün Bursa‘nın ve Türkiye‘nin önde gelen asfalt ve asfalt ekipmanları üreticilerinden Simge Asfalt‘ın Yönetim Kurulu Başkanı Emre Gencer ile sohbet ederken ülkemizin bu alandaki başarısıyla kıvandık.
Emre Bey anlattıkça Türkiye‘nin makina imalat sektöründe Avrupalı rakiplerini bile tedirgin ettiğini fark ettik.
Bursa‘nın Akyapak, Durmazlar, Baykal, Ermaksan, Eroğlu gibi yerli seçkin firmalarının da üye olduğu birlik ülkemize makina ihracatı yoluyla döviz girdisi sağlıyor. Emre Bey’i dinledikçe, bu konuda ülkemizin çokça yol aldığını gördük.
Örneğin;
Simge Grup bünyesindeki E-Mak‘ın ürettiği asfalt fabrikaları yurdun ve dünyanın dört bir yanına satılıyor. Pandemi etkiledi ama bu arada imalat da durmamış.
Üstelik, eski kara düzen değil, gelişen teknolojiye uygun, tüm üretimin bir bilgisayar operatörünce konrtol edildiği asfalt fabrikaları kurar hale gelmişiz.
Emre Bey, bu konuda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı‘ndan ve bürokratlarından çok olumlu destek gördüklerini de söylemeden geçmiyor.
Megaton, emisyon ve enerji tüketimini yarı yarıya indirmiş
Hatta, Emre Gencer’in Brüksel‘deki sunumdan etkilenen Avrupalı üreticiler, ‘Bu bizim ticari hedeflerimizi bozar’ bile demişler.
Oysa her defasında Avrupa bize çevreciliği dayatmıyor mu?
Emisyon salınımını ve enerji tüketimini en az yüzde 50 azaltan fabrika Gencer’in tasarım ve üretim dehası 72 yaşındaki babası Nezir Gencer tarafından geliştirilmiş. Baba Gencer işi artık oğlu ve kızına bıraksa da gözünün daima Megaton ve diğer asfalt makinalarının üretiminde olduğunu biliyoruz.
Peki kentimizde imal edilen Megaton’un ne özellikleri var?
Üretim tamamen kapalı bant sistemi ve silolarda yapılıyor. Ocaktan çıkan taş asfalt üretimi esnasında kırılıyor, böylece nem avantajıyla dışa toz, ses ve toprak salınımı yok denecek kadar azaltılıyor. Günde 3 bin ton agrega kullanarak 10 bin ton asfalt üretebiliyor. Fabrika aynı anda bünyesindeki silolarla beton da imal edebiliyor.
2019‘da Almanya‘da düzenlenen BAUMA Fuarı‘na 40 TIR ile nakledilen ve bir haftada kurulan Megaton sektörden büyük ilgi görmüş.
Gencer, pandemi öncesi Megaton’dan bir Fransız kentine satış görüşmeleri yaptıklarını, ancak bunun şimdilik askıda olduğunu söylüyor.
Bursalı imalatçılarımızın ve sanayicilerimizin daha böyle onlarca başarı hikayesi var.
Birden fazla yabancı dili su gibi konuşabilen yeni kuşak genç yöneticiler kentimizin üretim ve ihracatına böylesi müthiş katkılar sunuyor.
Bugünlerde ülkemiz yangın, sel ve su baskınlarıyla hepimizi üzen sıkıntılı günler geçiriyor ama moral veren gelişmeler de olmuyor değil.
Bugün sizlere biraz da bunları aktarıp, moraliniz düzelsin istedik.
BESAŞ büfecilerinin itirazı
Bursa‘nın kaliteli ve hijyen ürünleriyle ünlü belediye şirketi BESAŞ‘ın mamüllerinin en sadık müşterilerindeniz.
Öyle ki, başka ekmekte ve süt ürünlerinde o tadı bulamıyoruz.
Bursa Büyükşehir Belediyesi iştiraki BESAŞ ekmek ve süt ürünleri çok tercih ediliyor. Geçenlerde o ürünlerin Bursa’nın en ücra noktasında bile satılması gerektiğini, Keles gibi bazı ilçe merkezlerinde bunların bulunmadığını, dağıtım ağının yetersizliğini yazmıştık.
O makalemiz üzerine çok sayıda BESAŞ bayisinden mail ve telefon aldık. Meğer, onlar da büfeler dışında BESAŞ ürünlerinin satılmasına razı değillermiş.
BESAŞ büfe sahiplerinden Cennet Fidan, “BESAŞ ürünleri tüm marketlerde ve her yerde olursa biz ne kazanacağız? Zaten kazancımız çok düşük” diyor. Benzer yakınmaları diğer büfe sahipleri de dile getiriyor.
Onlar kendilerince haklı olabilir ama biz de BESAŞ ürünlerine il sınırındaki her Bursalının ulaşma ve yemek hakkı olduğunu düşünüyoruz.
Hele, ilçe merkezlerinde bile ürün bulma sıkıntısı varsa buna çözüm üretilmeli.
Büfe sahipleri kazanç oranlarının düşük olduğunu düşünüyorsa, bunu artırmak için şirket yönetimine baskı yapmalılar.