Bursa’da 80’li yıllarda kentteki yapı kooperatiflerine uygun rakamlara arsa temin etmek ve konut üretmek amacıyla dönemin Bursa Belediyesi tarafından kurulan EMİR-KOOP’da şok bir gelişme var.
Bugün Büyükşehir Belediyesi’nin yönetiminde söz sahibi olmadığı ve Nilüfer’deki son kongrede seçilen 7 ismin kontrolündeki Emir-Koop’a 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce kayyum atandı.
Emir-Koop’un, Nilüfer’de okul alanında kalan ve varlıklarındaki 6 bin 401 metrekarelik arsayı özel bir inşaat şirketine satarak, sonrasında burada plan tadilatıyla konuta döndürme girişimleri üzerine Sultan Konakları Konut Yapı Kooperatifi’nce açılan dava üzerine mahkeme kayyum atanmasını kararlaştırdı.
Buna göre;
Erdinç Doğan, Haluk Çaruh, Hüseyin Bozbey, Musa Kırbaş, Sabri Akgün, Şener Güngör ve Tekin Kanburoğlu’ndan oluşan Emir-Koop yönetiminin yetkileri kısıtlandı. Mahkeme kayyum olarak da SMMM Tuncay Şimşek’i görevlendirdi. Mahkeme, yönetim kurulunu eylem ve işlemlerinin bundan böyle kayyum izin ve denetimine tabi tutulmasına hükmetti. Ayrıca, söz konusu davalık parselle ilgili girişimler için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na ihbarda bulunulmasını ve tapuya yazı göndermek suretiyle de 3. şahıslara devir ve temlik edilmemesi yönünden ihtiyati tedbir konulmasını da kararlaştırdı.
Bu şok karar sonrası Emir-Koop’ta işlerin daha da karışacağı anlaşılıyor.
Davacı Kooperatif, Emir-Koop yöneticilerini, birliği zarara uğratma, varlıklarını eksiltme, usulsüz arsa satma nedeniyle kayyum atanmasını istemişti.
Bursa yeni bir etkinlik daha alanı kazandı
Türkiye’de sivil havacılığın gelişmesini elbet istiyoruz. Fakat kamuya ait yatırımların sivil ya da askeri engellerle halka kapatılmasını da doğru bulmuyoruz.
Yunuseli Havalimanı bildik bileli atıl. Su kuşu uçakları ile hareketlendirilmek istense de bundan sonuç alınamadı. Senelerdir ne askeri ne de sivil uçakların indiğini biliyoruz.
Son zamanlarda eğitim amaçlı kullanılıyor olsa da burası uzunca süredir atıl durumda. Dolayısıyla, kamuya ait böylesi bir büyük alan eğer kullanım amacı dışına çıkarılmışsa, halkın yararına değerlendirilmesinde fayda var.
Bunu kast ederken, ‘konuta açılsın’ gibi bir düşüncemiz de yok.
Bakınız, şimdilerde konser vb. gibi etkinlikler için buranın ara ara tahsis edildiğini görüyoruz.
TEKNOFEST ve konser etkinlikleri için biçilmiş bir kaftan. Büyükşehir Belediyesi’nin en son gençlik konserlerine büyük ilginin olduğunu ve 70 bini bulan seyircinin Yunuseli Havalimanı’ndaki konserleri izlediği biliniyor. Otopark sıkıntısı yok. Geniş bir alan var. Sadece bulvardan giriş çıkışlar sorun olabilir, buna da çözüm üretilebilir. Hürriyet yönünden veya Bağlarbaşı’ndan kontrollü giriş çıkışlar açılabilir.
Bu açıdan, atıl bir kamu mülkünün böylesi amaçlarla halka kullandırılmasını doğru buluyoruz. Oranın, sadece belirli zamanlarda pilotların uçak eğitimleri için kullanılmasının çok lüks bir tahsis olacağı kanaatindeyiz.
Bu bakıma, kentin bu en yeni konser ve etkinlik alanının tüm belediyelerimiz tarafından aktif kullanılmasının şehirdeki trafik, gürültü vb. gibi şikâyetleri de aza indireceğini düşünüyoruz.
Üstelik; çok yakınlarda yerleşim alanının olmayışı da bu tür etkinlikler için bir fırsat.
Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş festival sonrası da Kültürpark’taki Açık Hava Tiyatrosu yenilenene dek burayı kullanacaklarını açıklamıştı.
Şimdiden havalimanı kullanılmaya başlanmış bile.
BESOB eski Genel Sekreteri’nden tepki
Ramazan Tuncer eski bir Büyükşehir Belediyesi bürokratı. Uzun yıllar Otobüs İşletmesi Müdürlüğü, Makine İkmal ve İtfaiye gibi birimlerde şube müdürü ve daire başkanı olarak çalıştı. Belediyeden ayrıldıktan sonra 2004-2016 yılları arasında Bursa Esnaf ve Sanatkar Odaları Birliği BESOB’da da Genel Sekreterlik görevinde bulundu.
BESOB’un son kongresinin ardından birlikte çalıştığı isim olan Arif Tak’ın koltuğu kaybetmesine belli ki, o da çok üzülmüş.
Dün BESOB yöneticilerinden Mümtaz Aslan’ın açıklamalarını köşemize taşımıştık.
O yazımız üzerine Tuncer’den de Aslan ve BESOB’un eski ve yeni yöneticilerine tepki içerikli elektronik ileti geldi.
Bakın Tuncer tepkisini şu satırlarla nasıl ortaya koymuş;
“21 yıl BESOB yönetiminde, 10 yıl BESOB başkanvekilliğinde olup, sanayi sitesinde ak kaşık, arsa vb. gibi konularda tek suçlu Arif Tak’ı ilan edenler, neden istifa edip seçime gitmediler. Son güne kadar başkanvekili 15 bin TL, yönetim kurulu üyeleri 7 bin TL maaşlarını aldılar. Bence Arif Tak’ın devir teslime gitmesine gerek kalmamış. Başkan hariç, zaten yönetim oradaymış.
Yönetim kurulu üyeleri sevap ve gururda olduğu kadar, günah ve suçta da ortaktırlar. Karar defterleri eleştirdikleri konuları kabul imzalarıyla doludur.”
Bu sözler tartışma götürür.
Eski Genel Sekreter olarak BESOB’da Tuncer’in her şeyden haberdar olduğu anlaşılıyor.