Dün bu sütunlardan, Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi’nin kentsel dönüşüm için binaları yıkılmış, ama ruhsat alamamış binalara ‘bir defaya mahsus’ 0,50 emsal artış hakkı tanınacağından bahsetmiştik.
Bunu da bizzat Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ile İmar ve Bayındırlık Komisyonu Başkanı Önder Tanır’ın mecliste yaptıkları açıklamalar ve Büyükşehir Belediyesi’nden servis edilen habere dayandırmıştık.
O yazımıza ilk tepki dün Ataevler’de bir siteyi yıkan müteahhit dostumuzdan geldi.
Büyükşehir Belediye Meclisi’nin, Tip İmar Yönetmeliği’ni öne sürerek ruhsat veremediği sitelerin yeni dönemde 0,50 değil, 0,25 emsal alabileceğini, bunun da hak sahiplerinin mağduriyetine yol açacağını ileri sürdü.
Aynı dostumuz, bu sıkıntıyı yaşayan bölgede 88 sitenin daha varlığından bahsetti.
O dostumuz, bir defaya mahsus 0,50 emsal hakkı tanıma açıklamasının da, hak sahiplerini tatmin etmeyeceğini anlattı.
Bu durumda demek ki, daha evvel ruhsat almış projelere tanınan hakkın ancak yarısı verilebilecek.
Bu da doğal olarak projede dörtte bir oranında bir eksilme demek.
Elektronik postamıza da bu yönde okurlarımızdan ileti düştü.
Hakan Görücü adlı okurumuz da gönderdiği iletiyle benzer ifadelere yer vermiş.
Okurumuz, eksik ve yanıltıcı bilgi verildiğini ileri sürdüğü yazımıza yanıt için gönderdiği mesajda şunları soruyor:
“Neden uygulanacak yeni yönetmelik ile vatandaşın uğrayacağı mağduriyetten bahsetmiyorsunuz? Bu yeni yönetmelik ile vatandaşın yeni yapılacak evlerinin ne kadar küçüleceğinden, küçülmesini istemiyor ise ondan talep edilecek fark ücretlerden neden bahsetmiyorsunuz? Çözüm bu mudur? Milleti inşaat firmalarının önüne yem olarak atmak çözüm müdür? Evleri zaten yıkılmış mağdur muhtaç durumda olan vatandaşı firmanın önüne anlaşmak için atmak ne kadar adildir?”
Okurumuz Görücü, kendilerinin daha evvel Büyükşehir Belediyesi’nin kentsel dönüşüm için bilboardlara çıktığı ilanlara kanarak kentsel dönüşüme katıldıklarını vurguladıktan sonra şunları da hatırlatmış:
“Büyükşehir Belediyesi’nin yol göstermesi ile bilboardlarda yazan kentsel dönüşüm teşvikleri ile bunu körükleyen ve bize sunulan yönetmelik ve planlar ile pompalanan durum bu değildi.”
Okurumuzun gönderdiği iletiden anladığımızı kadarıyla Büyükşehir Belediye Meclisi’ndeki o görüşmelerde kendisi de bulunmuş.
Belli ki, çok dolu.
Büyükşehir Belediyesi’nin ve Meclis’teki İmar ve Bayındırlık Komsiyonu’nun sunduğu çözüm önerisine ikna olmuş değil.
‘Kandırıldıklarını’ düşünüyor.
Yöneticilerden, kara vericilerden yürürlükteki mevzuatın dışına çıkmaları da beklenemez.
Suçu salt Büyükşehir Belediyesi’ne ve İmar ve Bayındırlık Komisyonu üyelerine atmanın doğru olmadığını düşünüyoruz.
Çözüm için çabalayan Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ve çalışma arkadaşlarına da haksızlık edilmemeli.
Yaşanan bir hukuki sürecin ardından karşı karşıyla kalınan krizi aşmaya dönük çabalar sürerken, ortamı gerici tutum, davranış ve söylemlerden de uzak durulmalı.
Kimse dönemin zor koşullarında kooperatifler aracılığıyla konut sahibi olmuş hemşerilerimizin mağdur olmasını istemez.
Karşılıklı diyalog ve samimiyetin ortadaki sorunu bertaraf etmek için en iyi yöntem olduğunu düşünenlerdeniz.
Bursa’nın gündemine oturan sorunun çözümü için umarız tarafları memnun eden bir formül üzerinde uzlaşılır.
Gelen iletiye bakılırsa, Büyükşehir Belediyesi’nin hak sahiplerine sunduğu yeni teklif de kabul görmüş değil.