Şu bir gerçek ki, bugün sahip olduğumuz yapı stokunun büyük bölümü mühendislik desteğinden yoksun.
Kentlerdeki nüfusumuzun ağırlığı, gelişi güzel usta-kalfa imalatı yapılarda oturuyor.
Yıkıcı olası bir depremde kayıp sayımızın artmasından endişe ediliyor.
Devlet yeni bir uygulamaya geçti.
Zaten var olan ama takibi kayıt altında bulunmayan ruhsatsız ve imar sorunlu tüm yapıları Çevre ve Şehircilik Bakanlığı envanterine geçiriyor.
Yapı Kayıt Belgesi ile bunlara bir bakıma kimlik veriyor.
Başvurulan bina sayısı 3 milyonu aştı.
Süre 31 Ekim’de bitiyor. Hedef, 13,5 milyon sorunlu ve ruhsatsız bina ve eklentiyi kayıt altına almak.
İleride dönüşümde belki öncelik bu yapıların olacak.
Fakat, bunun için bir sınır koydu.
31 Aralık 2017 öncesi yapılmış tüm kaçak yapı ve ruhsat sorunlu binaları kapsama aldı.
Ancak uyanıklar da türemedi değil.
Şimdi ülkenin dört bir yanından daha evvel yapılmadığı halde, binalarına ilave katlar atıp eski gibi gösterenler, sıfırda yapanlar için belediyeler ve devlet de harekete geçti.
Başvuruların uydu fotoğraflarıyla çakıştırılacağı dillendiriliyor.
Yani, 31 Aralık 2017 sonrası ilave edilmiş yapıların imar affı başvuruları reddedilebilir.
Zaten belediyelerimizin de bu yapıları yıkmaya başladıklarını görüyoruz.
Yani, 2018’den sonra yapılmış binaların imar affı başvurusunda devleti yanıltmak istedikleri için onlar da harekete geçmişler.
Osmangazi Belediyesi bunu ilk yapan belediye.
İlçenin değişik semtlerindeki yanıltıcı başvuru yapılan binalar bir bir yıkılıyor.
Yurttaşlarımız bu durumdan kaçınmalı.
Aksi halde, hem paraları gidecek hem de yapacakları imalatlar yıkılacak.
Kaldı ki, bugün uydu görüntüsünde ülkemiz çok ileride.
Uydudan ya da hava araçlarıyla arazideki en ufak bir değişimi izleyebilecek hale gelen devlet kendini yanıltmak isteyenlere fırsat vermeyecektir.
Uygulamadan gerçek hak sahiplerinin faydalanabilmesi için de zaman daralıyor.
Ekim sonrası yeni bir süre uzatımı verilir mi bilmiyoruz ama daha yapı sahiplerinin henüz yarısı bile başvurmuş değil.
Başvuru yapmayanlar elini çabuk tutmalı.
Yol umutsuzluğu
Önceki gün AK Partili vekillerin Olay Medya’yı ziyaretlerinde Dağ ilçelerimizin yol projelerindeki son durumu bölge Milletvekili Osman Mesten tüm detaylarıyla açıklamış, biz de köşemize taşımıştık.
Mesten sorumuz üzerine, tünel dahil hem Keles hem Orhaneli hem de Harmancık yollarındaki çalışmalara kısa süre içinde başlanacağını, itirazlardan kaynaklı ihale süreçlerinin tamamlandığını ve yer teslimlerine başlandığını vurgulamıştı.
Dönmemin Bursa Valisi Fahrettin Akkutlu Ankara’dan Vilayet’e gönderilen 100 bin lira ile Keles yolunun aynı yılsonuna kadar bitirileceğini müjdeliyor.
Gazete de bu müjdeyi manşetine taşımış.
55 yıl önce 5-6 saate alınabilen yol bugün çok değişime uğradı ama yine de Kelesli hemşerilerimizin beklediği gibi değil.
Dostumuz da verilen yeni müjdeye pek umutlu bakmıyor.
Daha evvel de siyasilere tarafından buna benzer çok sayıda açıklama yapıldığını hatırlatıyor.
Dileriz, Keles gibi diğer ilçe yollarımız da açıklandığı gibi artık verilen sürede tamamlanır.
Çünkü; bu ilçelerimizin yollarında son yıllarda ölümlü trafik kazalarında çok artış var.