Olay Gazetesi Bursa

Devlet, su altyapısı işleten kurumları da desteklemeli 

Elektrik ve doğalgaz fiyatlarında, devletin yüzde 80’leri bulan sübvansiyonuna rağmen her artış tüketicileri zorluyor. Peki, en az bu iki kalem kadar önemli su işletmeciliğinde devletin sübvansiyonunu niye göremiyoruz? Su şebekesinin işletmesine de devletçe yüzde 80 destek sağlansa fiyatlar bu kadar yükselir mi? Su ve Kanalizasyon İdareleri genel müdürlüklerine de bu katkının yapılması gerektiğini düşünenlerdeniz. Dev metropollerin […]

Elektrik ve doğalgaz fiyatlarında, devletin yüzde 80’leri bulan sübvansiyonuna rağmen her artış tüketicileri zorluyor.

Peki, en az bu iki kalem kadar önemli su işletmeciliğinde devletin sübvansiyonunu niye göremiyoruz?

Su şebekesinin işletmesine de devletçe yüzde 80 destek sağlansa fiyatlar bu kadar yükselir mi?

Su ve Kanalizasyon İdareleri genel müdürlüklerine de bu katkının yapılması gerektiğini düşünenlerdeniz.

Dev metropollerin su, kanalizasyon ve yağmursuyu şebekelerini, içme ve atıksu arıtma tesislerini işletmek ağır maliyet gerektiriyor.

Sadece şebekenin pompalarında kullanılan elektrik bile su ve kanalizasyon kurumlarına yüksek faturalar getiriyor.

Bunun daha temiz su temini, arıtması, şebekeye dağıtımı için de çokça harcama kalemi var.

Devletin bu kurumları tıpkı gaz ve elektrikte olduğu gibi mali anlamda desteklemesi şart.

Altyapı şebekeleri için İLBANK‘tan kullandırlan krediler de dahi altyapı kurumları yüksek faizler ödüyor.

Devlet, su kanal altyapısı için uluslararası kuruluşlardan alınan kredilere garantör oluyor fakat, bunları yine kurumlar ödüyor.

Şehirlerin altyapısı için dış finans ödemelerini de devlet üstlenmeli.

Aksi halde, su fiyatları ülkede tartışma konusu olmaya devam eder.

Ankara‘daki gibi indirim tartışması ülke geneline yayılır.

Bursa olarak suyu diğer 5 büyük kente göre ucuza tüketiyoruz ama buna rağmen Büyükşehir Meclisi’ndeki muhalefet meclis üyeleri yüzde 49’luk indirim istiyorlar.

Bartın’da yürekler dağlandı

Yerin yüzlerce metre altına inip, kendilerine ve ailelerine ekmek, ülkelerine refah sağlama mücadelesi veren 41 kahraman madencimizi daha kaybettik.

Haftasonu Bartın‘ın Amasra ilçesinden gelen acı haber ülke olarak hepimizin yüreklerini burktu.

Acı o kadar ağırdı ki, dost-düşman tüm devlet başkanları dahi telgrafla Türkiye‘ye taziyelerini ilettiler.

Türkiye‘nin, Soma‘daki 301 madencimizi kaybettiği o facia sonrası madenlerinde yeterli önlemi aldığını sanıyorduk.

Demek ki, eksikler varmış.

Maden kazaları her an bu tür işletmelerin başına gelebilecek en korkulan vakadır.

Onlarca ocağı söndüren Amasra‘daki patlama da onlardan biri.

İhmal olup olmadığını açılan adli soruşturma ile  netleştirilecek.

Ne yaparsak yapalım, 41 can geri gelmeyecek. Geride acılı aileler, eşler, çocuklar kaldı.

Devlet hepsine sahip çıkacaktır. Fakat, öncesinde işletmeci şirketin önlem alarak çalışanına sahip çıkması gerekiyordu.

Kaybettiğimiz kahraman madencilerimize yüce Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz.

Türkiye bu sorununu artık gündemden çıkarmalı. Dünyanın en gelişmiş madencilik tedbirleri hangi ülkede uygulanıyorsa bizde de harfiyen uygulanmalı. Tedbir ve kurala uymayan işletmeler gözünün yaşına bakmadan faaliyetten men edilmeli.

Yeterli önlemi almayan işletmelerin çalışma izinleri iptal edilmeli.

Grizu kazaları ülkemizde madencinin acı kaderi olmamalı.

Türkiye büyük devlet. Madenlerini de zapturapt altına almalı. Olaya salt istihdam sağlama gözüyle değil insan yaşamı olarak bakılmalı.

BİHMED’in kısa film yarışması 

Son dönemlerde proje okullarına dönüştürülen İmam Hatip Liseleri’nden teknik alanlarda da sevindirici çalışmalara imza atılıyor.

Örneğin;

Şehrimizdeki Uluslararası Murat Hüdavendigar Anadolu İmam-Hatip Lisesi öğrencilerinin elektrikli otomobil prototipi üzerinde çalıştıklarını görüyoruz.

Keza, yine Mihraplı Abdülkadir Can Anadolu İmam-Hatip Lisesi‘nin Musuki Bölümü’nde, enstrüman da çalabilen, milli manevi duygularla yeni sanatçı adayları yetiştiriliyor.

Artık bu okullarda geçmişte birilerinin küçümseme, değersizleştirme için söyledikleri gibi sadece ölü yıkayıcılar yetişmiyor.

Yeni sinemacılar yetiştirilmek üzere de kısa adı BİHMED olan, Bursa İmam-Hatipliler Derneği Bursa ValiliğiBüyükşehir Belediyesi ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğiyle kısa film yarışması düzenledi.

Peygamber sevgisi ve Süleyman Çelebi konulu kısa film yarışmasına 4 Aralık‘a kadar başvurulabilecek. Yarışmada dereceye girenlerin birincisine 30 bin, ikinciye 20 bin, üçüncüye 15 bin, jüri özel ödülü olarak da 10 bin lira ödül verilecek.

Mevlidin yazar Süleyman Çelebi adına düzenlenen kısa film yarışmasında genç İmam-Hatipliler sanatçı ruhlarını da yansıtacaklar.