Olay Gazetesi Bursa

Depremzedeyi rencide etmek insanlığa sığmaz

Türkiye, 6 Şubat’ta yüzyılın en sarsıcı yer hareketlerinden birine maruz kaldı. Kahramanmaraş ve Hatay merkezli iki büyük depremden 11 ilimiz birden etkilendi. 100 bin dolayında canımızı yitirdik. On binlerce insanımız yaralandı, sakat kaldı. Şehirlerimiz savaş alanına döndü. Şimdi bütün bunları ortadan kaldırmak ve insanımızın yeniden yaşama tutundurmak için devletimiz müthiş bir çaba veriyor. Geçici barınma […]

Türkiye, 6 Şubat’ta yüzyılın en sarsıcı yer hareketlerinden birine maruz kaldı. Kahramanmaraş ve Hatay merkezli iki büyük depremden 11 ilimiz birden etkilendi. 100 bin dolayında canımızı yitirdik. On binlerce insanımız yaralandı, sakat kaldı. Şehirlerimiz savaş alanına döndü.

Şimdi bütün bunları ortadan kaldırmak ve insanımızın yeniden yaşama tutundurmak için devletimiz müthiş bir çaba veriyor. Geçici barınma merkezleriyle aynı anda kalıcı konutlarını yapımına da başlayan hükümet, inşaatlarda büyük mesafe aldı. Bir yıl içinde hepsi hak sahiplerine teslim edilecek. Hatta, kırsaldaki kimi köy evleri bir kaç ay içinde tamamlanıp depremzedelere tahsis edildi.

Ancak, seçim sonuçlarından hareketle kimi muhalefet belediyelerinin ve sorumsuz insanların deprem bölgesindeki yurttaşlarımıza ilişkin yaptıkları çoğumuzu insanlığımızdan utanır hale getirdi.

14 Mayıs seçimlerinde AK Parti’yi destekleyen depremzedelere dönük insanlıktan nasibini alammış kimi soytarıların sosyal medya hesaplarından yayınladıkları videolar, paylaşımlar utanç vericiydi.

AK Parti’ye çok oy çıktığı için deprem illerine gönderdiği yardımlara pişman olan mı ararsınız, depremzedelere ağız dolusu hakaret ve küfredenlere mi bakarsınız hepsi düşündürücü.

Hele, CHP’li Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’nin otelde barındırdığı depremzedeleri seçimin hemen ardından AK Parti lehine oy kullandıkları için tahliyeye kalkması da bardağı taşıran son damla oldu.

Tekirdağ’ın adının böylesi bir olayla anılacak olması üzücü.

İçişleri Bakanlığı, ilgili belediye nezdinde soruşturma başlatmış durumda. Sorumlular bu siyasi kararın hesabını yargıya vermek durumunda kalacaklar.

Keşke böylesi olay yaşanmamış olsa. Partisi ne olursa olsun, bir belediye başkanının ve talimat verdiği bürokratlarının depremzedelere bu acıyı yeniden yaşatmaya haklar yok.

Herkes siyasal tercihinde özgürdür.

İnsani yardımdan pişmanlık duyulması, kamu kaynakları ile barındırılan depremzedelerin kaldıkları otellerden seçim sonucu yüzünden tahliye edilmeleri Türkiye’nin yardımsever ülke kimliğine de gölge düşürmüştür.

Olay sonrası CHP’li Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı’nın içine düştüğü utanç verici durumu, televizyon ekranlarındaki açıklamalarını dinlerken bir kez daha kahrolduk.

Devletimiz, Tekirdağ Büyükşehir Beledilyesi’nin otelden attığı depremzedeye bakmaktan aciz değildir.

Bursa’dan depremzedelere davet

Tekirdağ’dan yaşanan çirkin gelişmenin ardından Türkiye ayağa kalktı. Kabullenililebilir bir durum değil.

Depremzedelerin hangi partiye oy vereceğini sorgulamak bir belediye başkanına yakışmaz.

Hele hele, çıkan sonuca göre yıkım yaşamış insanlara bir kez daha otelden çıkartarak ikinci bir psikolojik darbe vurmak bir siyasetçiye hiç yakışmaz.

Kaldı ki, belediye başkanı babasının parasıyla o oteli kiralamış değil. Süre bittiyse uzatılır, otel müsait değilse konuk depremzedeler başka bir barınma alanına taşınabilir.

Sosyal medyada fark ettik.

Bu olayın ardından Bursa’dan Büyükşehir, Yıldırım ve Orhaneli belediye başkanları, Tekirdağ’da otelden atılmak istenen depremzedelere, ‘Bursa’ya gelin, biz sizi ağırlarız’ çağrısı yaptılar.

Bursa’nın 6 Şubat’ın ardından deprem bölgelerindeki etkinliği takdir görmüştü. Halen de bölgede çalışan belediyelerimiz var. Belediye başkanlarımızın bu çağrısı Bursalılar olarak göğsümüzü bir kez daha kabarttı.

Türk insanı ve devleti kimseyi açıkta bırakmaz.

Devlet de kimseye ayrım yapamaz

Türkiye 28 Mayıs’ta cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turuna hazırlanırken, ilk tur sonuçlarına ilişkin muhalefet çevrelerinde patlak veren cezalandırmalar gündemi değiştirdi.

Yukarıda vurguladık.

Tekirdağ’da ve sosyal medyada yaşananlar insanım diyen birinin kabullenebileceği şeyler değil.

Van’a gittiğimizde gördük. İl adeta bir turistik merkez olmuş. Bölücü örgütün siyasal uzantılarının görevden alınıp, kayyumun yönettiği bölgedeki şehirler pırıl pırıl hizmetlere kavuşmuş. Depremde yıkılan Van adeta yeniden inşaa edilmiş.

Hükümet seçimlerde yıllardır buradan beklediği siyasi desteği alamıyor ama bu nedenle Van’ı ve Vanlıyı da cezalandırmamış, cezalandıramaz.

Keza, İzmir’de de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve partisine yıllardır istenen destek verilmiyor. Devlet bu ilimizde meydana gelen deprem sonrası bir yıl içinde yıkılan binaların yerine hak sahiplerine yenilerini yapıp, teslim etti.

Ne devletimizin ne de partisi ne olursa olsun belediyelerimizin çıkan seçim sonuçlarına göre halkı cezalandırma hakları yok.

Anayasa’nın adil sosyal devlet ve eşit yurttaş ilkesi buna izin vermiyor.