Çim kayağı pisti olarak senenin sayılı günleri kullanılan devasa bir alan artık Bursalıların geniş kesimlerini açıldı.
Büyükşehir Belediyesi’nin eski başkanlarından ANAP’lı Erdem Saker döneminde Bursa’ya kazandırılan ve 90’lı yıllarda dünya çim kayağı şampiyonasına da ev sahipliği yapan Osmangazi ilçemizin Demirtaş Mahallesi’ndeki arazi mesire alanı olarak hizmet vermeye başladı.
Buranın yine Büyükşehir’in eski başkanlarından Erdoğan Bilenser döneminde de uçurtma şenliğine sahne olduğunu hatırlıyoruz.
Kısa süre önce açılışı yapılan tesisi şehrimize Büyükşehir Belediyesi kazandırdı.
15 yıldır atıl vaziyette durduğunu bildiğimizi o alan artık 7’den 70’e herkesin ailesiyle rahatça gidip, piknik yapabileceği, içindeki sosyal tesislerden faydalanabileceği bir kamu mülküne dönüştü.
Büyükşehir Belediyesi’nin paylaştığı haberden de gördük ki, açıldığı ilk andan itibaren binlerce hemşerimiz burayı kullanmaya başlamış. Hele hele, haftasonları araç bırakacak yer kalmamış.
Demirtaş, Bursa’nın ve Osmangazi’nin en hızlı gelişen bir yerleşimi. Hatta adı bir ara ilçe olmakla da geçti.
Dolayısıyla, hem Bursa’nın hem de semt sakinlerinin böylesi bir mesire alanına çok ihtiyacı varmış. Zamanla daha çok insan buradan faydalanacaktır. Büyükşehir Belediyesi’nin doğru bir dokunuşla, atıl arazi ve yatırımı Bursalıların geniş kullanımına sunmuş oldu.
Bu açıdan Başkan Alinur Aktaş ve ekibi, döneminde kente son derece faydalı bir mesire ve dinlenme alanı daha katmış oldu.
Çim kayağı pisti olarak çok tercih edilen bir yer değildi. Şimdi geniş halk kesimlerine açıldı. Çim kayağı pistinin andıran sentetik bir imalatla eski anıların canlandırılması da sağlanmış.
Kentin kuzeyinde de Bursalıların gönüllerince günübirlik piknik yapabilecekleri mekân kazanılmış oldu. Açılışa gidemedik ama gelen görüntü ve haberlere bakılırsa, burası ileride şehrin kuzeyinde oturan hemşerilerimiz sık uğrak yerlerinden biri olacağa benziyor.
Osmangazi Bursa Siyahı’na sahip çıktı
İncir dendiğinde akla gelen illerimizden ilki Aydın’dır. Oranın beyaz inciri ünlü. Bursa’nın ise siyah inciri çok tutuluyor. Yurtdışında saraylara kadar girmiş ve nam salmış bir ürüne sahibiz.
Bursa Siyahı için Osmangazi Belediyesi’nin geleneksel olarak başlattığı festivalin bu yılki bölümü geçtiğimiz hafta sonu gerçekleşmiş.
Görüyoruz ki, Osmangazi Belediyesi ağırlıklı kendi ilçe sınırlarında yetişen Bursa Siyahı’na sahip çıkmış.
Katma değeri son derece yüksek bu ürünümüz için coğrafi işaret de alındığını hatırlıyoruz.
Hatta, fiyatları zaman zaman tüccar tarafından aşağılara çekilen Bursa Siyahı’nın Büyükşehir Belediyesi’nce Tarım ve Peyzaj Aş. tarafından üreticiden satın alınıp, yurtdışına ihraç edildiğini de biliyoruz.
Bursa’mızda yetişen bu değerli meyvemizin ilimizin daha geniş coğrafyasında yetiştirilmesi konusunda yöneticilerimize de görev düşüyor.
Bunun teşvik edilmesi şart.
Bursa Siyahı’nı sahiplenen Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’ın da, bu meyvenin Bursa’daki anavatanı sayılan ilçesindeki festivali geleneksel hale getirdiğini görüyoruz.
Sokak lambasının arızasını gidermek bu kadar mı zor?
Öteden beri özelleştirmelere hep sıcak bakmışızdır. Zira, iş güvencesi kamuda çalışanlar için büyük bir rahatlıktır. Bu rahatlık, vatandaşın hızlı hizmet alması anlamında büyük bir sıkıntıdır.
TEDAŞ özelleştiğinde sevinmiştik. Burası Türkiye’nin en hantal kurumlarından biriydi. Sonrasında bu kurululuşu devralan özel şirketlerin hızlı hizmet sunacağını sandık.
Fakat, yine ülkede en çok şikâyet alınan, siyasetçilere en fazla sorun yansıtılan kurumlardan birine dönüştü.
Üstelik, özel sektörde olduğu halde.
Efendim, bu girişin ardından gelelim asıl konumuza.
Yıllarca Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin kasasının başındaki eski bir bürokrat olan, TEDAŞ ile UEDAŞ’a sokak aydınlatmaları için görev döneminde kurumu adına milyonlarca lira ödeme yapan Cavit Çalı’dan bir şikâyet iletisi aldık.
Derdi büyük ama, bize göre sorunu çözülebilecek kadar da basit.
Karaman Mahallesi Parlayan Sokak 14 numaradaki UEDAŞ’a ait elektrik direğinin aydınlatma sorunu defalarca kuruma bildirimde bulunulmasına rağmen çözülmemiş.
Üstelik, kurumdan da her defasında aboneyle dalga geçer gibi, ‘kaydınız alındı, sorun çözüldü’ türünden cep mesajları atılmış. Oysa, okurumuz lambanın halen yanmadığını söylüyor.
Eski bir bürokrat dahi böylesi basit bir sorunu çözdüremiyorsa, vatandaş ne yapsın?
Bir de, sorun çözülmediği halde, aboneye çözülmüş gibi mesaj atan/attıran işgüzara ne demeli?