Şu bir gerçek ki, siyasette, geldiğiniz yollardan, getirildiğiniz makamlardan bir gün aynı yöntemle gidebileceğinizi baştan kabullenmeniz gerekiyor.

Siyasi partiler 31 Mart seçimleri için belediye başkan adaylarını belirlemeyi sürdürüyor.

Kimi yerlerde değişimler de yapıldı, yapılacak. Bunu CHP’de gördük. AK Parti’de de gerçekleşti. CHP’de 3-4 dönem belediye başkanlığı yapmış isimler tekrar aday gösterilmeyince ortalıkta ‘mezhep kıyımı var’ yaygarası koparıyorlar.

Eskişehir’de 5. defa aday yapılmayan Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen Hoca bile neredeyse partisine kırılacak.

Kendilerini başarılı görüp, tekrar aday yapılmayınca CHP Genel Merkezi’ni basanlar, önünde eylem yapanlar da var.

CHP’deki bu değişim sancısı AK Parti’de de yaşanmaya başladı. Bursa’da sınırlı sayıdaki değişim teşkilatlarda ve aday yapılmayan başkanlar da rahatsızlığa yol açtı.

Bir ilçe istifa etti, bir belediye başkanı AK Parti üyeliğinden ayrıldı. Diğerlerinin de çok istekli olduklarını sanmıyoruz.

Değişim olmalı ancak Bursa’da başarısızlığı tescilli kimi ilçelerde aynı isimlerle yola devam edilirken, ağırlığı Dağ ilçelerinde yaşanan bu değişimin kolay kabullenilmeyeceğini görüyoruz.

Belki buralarda Gemlik ve Kestel gibi radikal haberler olmayabilir fakat Dağ’daki bu değişimin de sancıya yol açtığı bir gerçek. AK Parti Bursa’daki değişim sürecini iyi yönetemedi.

Bunun sandığa etkisini şimdiden kestirmek güç. Aynı zamanda kentin merkezinde en büyük ilçede demografik yapının bir ayağının talepleri de dikkate alınmadı.

Değişimi, ‘adamcılık’ olarak gören başkanların bu durumdan hoşnut olmadıkları, bizzat yöneticiler tarafından dillendirilen, adaylıklarda bürokrasiye yüz verilmeyeceği taahhüdünün tutulmadığını düşünüyorlar.

Değişim ile yenilenmeyi, silkelenmeyi, soluklanmayı hedefleyen partilerimizin, bunun kimi yerleşimlerde bir yol kazasına neden olma riskini de herhalde göze almışlardır.

Çünkü, alınan kararın kimi yerlerde ters bir etkiye sebep olabileceği de malumdur.

Önce kent arşivi şimdi Kadı Sicili

Gündem elbette yerel seçime kilitli ama bugünlerde şehrimizdeki tarihi hazinelerimizi gelecek kuşaklara taşıma amaçlı yürütülen çalışmaları da es geçmemek gerek.

Kısa süre önce Büyükşehir Belediyesi, Bursa Araştırmaları Merkezi’nin elindeki kent arşivini dijital ortamda halka açtı.

Böylece, kent araştırmacıları Bursa’n geçmişine dönük önemli belge, bilgi ve fotoğrafa erişim imkânı buldu.

Büyükşehir Belediyesin’in Kütüphaneler, Müzeler, Yazı İşleri ve Kararlar, Orkestra Şube müdürlüklerinin ortak çalışmasıyla şehir belleği dijital ortamdan tüm dünyaya ve Bursa’ya açılmıştı. Haftasonu da Bursa’nın tarihine bambaşka bir sayfa açacak Kadı Sicillerine erişim müjdesi verildi.

Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ve çalışmayı yürüten ekip Dijital Kent Arşivi’ne açılan Kadı Sicillerinin tanıtımını yaptı.

En eskisi 15. yüzyıla kadar uzanan Kadı Sicilleri ile Bursa’nın geçmişine de ışık tutulmuş olacak. Benzer çalışmayı İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 16 yıl önce tamamladığını öğrendik. Okuması yapılarak Bursa’ya ilişkin belgelerin tercüme edilmiş haline rahatlıkla ulaşılacağı bu çalışmayı kentimiz ve çocuklarımız için önemsiyoruz. Emek veren değerli hocalarımızı, Başkan Aktaş ve bürokratlarını tebrik ediyoruz.

Bursa sadece bir medeniyete ev sahipliği yapmış şehir değil. Toprağın altı ve üstü birden fazla medeniyetin izlerini taşıyor. Bu şehri gelecek kuşaklara daha yaşanabilir, tarihini, kültürünü korumuş olarak bırakmak mecburiyetimiz var. Geçmişe dönük belge, bilgi taramasını da buna hizmet olarak görüyoruz.

Teknolojinin dünyanın bilgisini el bilgisayarlarımızın, telefonlarımızın içine soktuğu bu dönemde, yaşadığımız şehrin geçmişini de bilmek, araştırmak, öğrenmek gerek.

Bu bizim kentimize aidiyetimizin de bir gereğidir.

Mevlevihane’ye yoğun ilgi var

Pınarbaşı’ndaki Bursa Mevlevihanesi onlarca yıl sonra yeniden Bursa’nın kültürel miras envanterine katılmıştı. Büyükşehir Belediyesi’nce restore edilerek mukabelelere açılan Mevlevihane’ye öyle rağbet var ki, iğne atsanız yere düşmüyor.

Her hafta perşembe günü gerçekleştirilen mukabelelere 7’den 70’e Bursalılar ve kente gelen misafirler büyük ilgi gösteriyor.

Semazenlerin baş döndüren ritmini izlemek için bina tümüyle dolarken içeriye girebilmek için dışarıda sıra bekleyenler de oluyor.

Konya Mevlevihanesi’nin eğitim desteğiyle başlayan mukabelelerin Bursa turizmine büyük katkısı olduğunu düşünüyoruz.

Büyükşehir Belediyesi, bu kültürel hizmetiyle kenti de tanıtmış oluyor. Ancak bölgeye ilave otopark alanları da gerek. Mevlevihane önündeki az sayıda araç kapasiteli otopark maalesef yetersiz kalıyor. Yeni kamulaştırmalarla otopark alanları açmak da şimdiden ihtiyaç görünüyor.

Yabancı misafirlerinizi gönül rahatlığıyla götürebileceğiniz bu yeni şehir kültürünü görmediyseniz ısrarla tavsiye ederiz.