Olay Gazetesi Bursa

CHP’li Büyükşehir başkanlarının dili 

Önceki gün Cumhuriyet Halk Partili  ve muhalefete mensup 11  büyük kentin belediye başkanı bir bildiri yayınladı. Sözde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer‘e sahip çıkıyorlar. Açıklama metninde CHP’li başkanlar halka hizmet götürürken AK Parti iktidarının baskı ve engellemelerine maruz kaldıkları vurgulanıyor. Yetkilerinin ve gelirlerinin tırpanlandığı, algı operasyonları yapıldığı hatırlatılıyor. Oysa, çıkarılan düzenlemeler AK Partili belediyeleri de kapsıyor. Sonra da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ağır bir dille karşılık […]

Önceki gün Cumhuriyet Halk Partili  ve muhalefete mensup 11  büyük kentin belediye başkanı bir bildiri yayınladı.

Sözde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer‘e sahip çıkıyorlar.

Açıklama metninde CHP’li başkanlar halka hizmet götürürken AK Parti iktidarının baskı ve engellemelerine maruz kaldıkları vurgulanıyor. Yetkilerinin ve gelirlerinin tırpanlandığı, algı operasyonları yapıldığı hatırlatılıyor.

Oysa, çıkarılan düzenlemeler AK Partili belediyeleri de kapsıyor.

Sonra da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ağır bir dille karşılık veriliyor. Erdoğan’ın, isim verilmeden, ‘devlet adabıyla bağdaşmayan, ‘hadsiz’ açıklamalarla kendilerini suçladığı belirtiliyor.

Erdoğan için “Cumhurbaşkanlığı’nda oturan kişi” ifadesi kullanılıyor. Bu ifade on milyonlarca oy vermiş halka da saygısızlık değil mi?

Kendilerine saygı beklerken, halkın çoğunluğunun onayı ile seçilmiş bir Cumhurbaşkanı’na hakaretvari satırlar kullanıyorlar.

Bu dil o kentlerin belediye başkanlarına yakışmıyor.

CHP‘li belediyelerde tespit edilen terör ilintili personel için hükümet ve iktidar partisi mensuplarının söylemleri ortada.

İstanbul ve Mersin‘de tespit edilenler hukuka hesap veriyorlar.

Devletin bütünlüğünü sağlamakla görevli bakanların ve en tepedeki Cumhurbaşkanı’nın bunlar için bir şeyler söylemeleri son derece doğal.

Kimi kentlerde HDP‘nin açık desteğiyle koltuğa oturtulan belediye başkanlarının diyet ödedikleri, belediye kadrolarına HDP‘nin önerdiği personel de aldıkları biliniyor.

Bütün bunlar ortadayken hükmet üyelerinin açıklamaları, yeni düzenlemelerle, çıkarılan yasalardan rahatsız oldukları, Cumhurbaşkanı’nın söylemlerinin de morallerini bozduğu anlaşılıyor.

Şehirlerde gerilim siyaseti değil halka hizmet öne çıkmalı. Hiç bir bahanenin arkasına sığınmadan halka hizmet sunulmalı.

Bütün bunlarla birlikte kullanılan kelimelere ve dillere de sahip çıkılmalı.

Çabaladılar ama sportif başarı gelmedi 

Kentimizin markası Bursaspor büyük bir kaos içinde. Takımı ve kulübü içine düştüğü malü ve sportif açmazdan kurtarmak için işbaşına gelen son yönetim de önceki günkü ağır Erokspor yenilgisi sonrası olağanüstü genel kurul kararı aldı.

Biz biliyoruz ki, Başkan Ömer Furkan Banaz ve ekibi yaş ortalaması 17’lerdeki kadro ile deneyimli futbolcuların bulunduğu 2. Lig’de ilk haftalarda maalesef etkili  olamadılar.

Sivas Belediyespor‘u farklı yenen Bursaspor şehre umut saçmıştı.

Fakat, son iki haftadır ligde ve kupada alınan yenilgiler Bursaspor‘da işlerin iyiye gitmediğinin işaretiydi.

Kulübün mali tablolarını düzeltmek ve sıfır geliri kalıcı gelirlere dönüştürmek için verdikleri mücadele iyi giderken, ne yazık ki, iç ve dış sahada sportif başarı beraberinde gelmedi. Transfer tahtasının açtırılamaması, genç ekibin ligde tutunabilme mücadelesini daha da zorlaştırdı. Takımda az sayıdaki deneyimli büyüklerinin desteği de gençlere yeterli olmadı.

Peki şimdi ne olacak?

Kimsenin aday olmadığı ve yönetimin bırakıp kaçtığı takıma Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş bir şirket Genel Müdürü’nü aday gösterip sahiplenmişti.

Şimdi o ekip de kongreye gitme kararı aldığına göre herhalde Bursaspor ortada kalmayacaktır. Bu kentin varlıklı insanlarının, kurumlarının Bursaspor‘a sahip çıkacaklarına inanıyoruz.

Bursaspor bu şehrin en değerli markasıdır.

Onu ayağa kaldırmamız gerekiyor.

Şehir olarak buna mecburuz.

Yeniden güzel günlere dönüş için şimdi kenetlenme vaktidir.

Gelinen bu noktada teknik kadro da başarısız olmuştur.

Herhalde onlar da bir durum değerlendirmesi yapacaklardır.

Kömür fiyatları nereye koşuyor?

Yaklaşan kış öncesi doğalgaz kadar katı yakıt türleri de almış başını gidiyor. Kalorifer kazanlarında kullanılan ve toplu ısıtma için tercih edilen linyit kömürünün tonu 5 bin lirayı geçtiği dillendiriliyor. Oysa bu ülkenin çoğu bölgesinde bol kömür rezervleri var.

Bu fiyatlara ısınmak mümkün mü?

Bursa‘nın artık 17 ilçesinde doğalgaz gitti ama kırsal mahallelerde henüz gaz yok. Buralarda kat kaloriferi kullanan aileler var.

Kırsaldaki yurttaşlar şebeke olmadığı için doğalgaz fiyatlarının yüksekliğinden etkilenmiyor ama kömür de ondan aşağıya değil.

Keza, odun fiyatları da el yakıyor.

Evinde gaz olduğu halde pahalı bulduğu için yeniden soba kurmak isteyenler astronomik düzeyde yükselen kömür fiyatları sonrası bu düşüncelerinden de vazgeçebilirler.