TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı ve Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu, Türkiye’nin büyük bir devlet olduğunu söyledi.
Osmangazi Muhtarlar Derneği‘nin Dobruca Dereağzı’nda düzenlediği yemekte konuşan Çavuşoğlu, pandemi sürecindeki çalışmaları nedeniyle muhtarlara övgü yağdırdı, Türkiye’nin bu süreçte sadece kendi insanına değil herkese yardım elini uzattığını dile getirdi.
Toplantıya biz de davetliydik. Dernek Başkanı İdris Aydın yeniden aday olmadığı için arkadaşlarına veda yemeği verdi.
Bakan Çavuşoğlu Osmangazili muhtarlar tarafından da sevilen, sayılan bir isim.
Bu nedenle davetli olduğu gecede söyleyecekleri de önemliydi.
Pandemi sürecinde yaptıkları hizmet için muhtarlara övgü
Bakan Çavuşoğlu muhtarlarla hasret giderdi.
“Yüreğimden gelerek söylüyorum. vallahi özlemişiz. Çünkü siyaset yapıyorsanız hep böyle insanların arasında olmak alışkanlık haline geliyor. Sonra uzak kalınca özlüyor. Bizi bu vesileyle burası davet ettiği için İdris başkanıma da teşekkür ediyorum.
Ayasofya üzerinden komşu Yunanistan’a mesaj gönderdi
Ayasofya’nın 86 yıl sonra hakkı olana kavuştuğunu da söyleyen Çavuşoğlu şöyle devam etti:
“Binlerce insanımız orada, milyonlarca insanımız diğer camilerde bunun sevincini yaşadı. Allah baştan Cumhurbaşkanımızdan razı olsun. Geçmişten bu yana duasıyla, kalemiyle, mefküresiyle, fikriyle bu konuda mücadele verenlere, sağ olanlara hayırlı ömür versin, vefat etmiş edenlere rahmet etsin. Ayasofya’da alnımızı secdeye koymak demek ruhumuzun özgürlüğe kavuşması demek. Biz Kurtuluş Savaşı’nda Anadolu’yu ecnebi postallarından kurtardık. Ama nasılsa bütün dünya o manevi kurtuluşumuzun önünde bir şekilde durdu. Bakın bugün Yunanistan’da bayraklar yarıya indirilmiş. İçimizde halen Ayasofya’nın ibadete açılmasının ne olduğunu anlamak istiyorlarsa Yunanistan’ın bayraklarının bulunduğu yere baksınlar.”
Güçlü, büyük Türkiye vurgusu
“Türkiye büyüyor, Türkiye güçleniyor. Bunu pandemi sürecinde gördük. İdlib’de kötü bir haber aldık malumunuz. 36 şehidimiz oldu. Türkiye pandemi döneminde Suriye toprakları içinde rejim güçlerine karşı operasyon yaptı. Türk askeri bir haftada 4 bin 700 rejim askerini etkisiz hale getirdi. Yüzlerce tank ve uçaksavar, SİHA’larımız da uçaksavarlarını yok ederek masaya oturttuk. Şimdi 4 aydan beri bölgede her şey farklı. Bu Türkiye’nin gücüdür. Bütün dünyanın mikroskopla bile görmenin mümkün olmadığı bir virüse teslim olduğunu müşahede ettik. Maske savaşları yaşandı. Koridorlarda insanlar can verdi. Avrupa Birliği ve batıya bir bakın. Amerika’da halen soğuk hava depoları dolduğu için soğuk hava düzenekli araçlar aranıyor. Yani ekonomileri devasa olan, uzaya uydu, astronot gönderen ülkeler bir maskeyi yapmaktan ve kullanmaktan aciz hale geldiler. Ama Türkiye öyle mi? Hem içtimai hayatında, sosyal yaşamında, ekonomisinde, üretiminde özellikle alnının akıyla çıktı. Dünyanın en ücra köşesinden 65 bin insanımızı uçaklarla Türkiye’ye taşıdık. Yok böyle bir şey. Kendi yaşlısını hastaneye götürmeyen Avrupa yaşlılarını hani yangından mal kurtarmak için gittiğimiz kamu binalarında kırmızı Y, Sarı Y yazarlar ya. Yaşlılarını böyle kategorize ettiler. İlk önce ölecekler, sonra ölecekler, ondan sonra ölecekler diye. Bunlar insan değil be. Bu sürecin sonunda şöyle bir şey ortaya çıktı. Dünyada hangi devletler büyük devlet olarak biliniyordu? Bir, ekonomisi güçlü olanlar, yani ilk 10 ekonomiye sahip olanlar. İki, enerji, petrol kendisinde olmasa da çeşitli yöntemlerle o enerjiye muhtaç edebilenler. Görüyorsunuz işte Suudi Arabistan’da şurda burda. Ya yönetimleri vasıtasıyla ya şu bu yöntemlerle nüfuz ediyorlar. Üç, savunma sanayisinde teknolojik yapıya sahip olanlar. Bunlar büyük devletler. Kim? Amerika, Çin, Avrupa, Fransa, Almanya. Artık büyük devletlerin parametreleri değişti. Nasıl değişti biliyor musunuz? Siz istediğiniz kadar uzaya astronot gönderiniz. İstediğiniz kadar dünyada enerjiye nüfuz ediniz. İstediğiniz kadar merkez bankanızın rezervlerinde milyarlarca dolar paranız olsun. Ama size müracaat eden vatandaşınıza bir iğne test için 20 bin, 25 bin dolar fatura kesiyorsanız asla büyük devlet olamazsınız. Eğer bir kriz anında o krizi yönetecek, organizasyonu yönetecek kapasiteyi ortaya koyamazsınız asla büyük devlet olamazsınız. Hele hele o krizi organizasyonu yönetecek lidere sahip değilseniz asla büyük devlet olamazsınız. Ve insana sahip çıkmazsanız, insanı yaşat ki devleti yaşatasanız prensibine sahip çıkmazsanız asla büyük devlet olamazsınız. Bu sürecin sonunda artık Türkiye büyük devlettir. Kim ne derse desin. Çünkü krizi yönetebilen, insanı şevketle kucaklayan, koridorlarda ölüme terk etmeyen, insanını yaşatmak için her şeyini feda eden devlet büyük devlettir. Bu kadar basit. Ayasofya’yı bugün bu konjonktürde açıyorsak bilin ki, bu sürecin de bir faydası, katkısı vardır. Elhamdülillah. Ama yolumuza da devam edeceğiz. Daha alınacak çok mesafemiz var.”
Bakan Çavuşoğlu kongre sonrası yeni başkan ile muhtarları Ankara’ya davet etti.
Aydın bırakıyor ama kongre yine ertelendi
Çünkü; İçişleri Bakanlığı STK kongrelerini pandemi nedeniyle ikinci kez ileri bir tarihe erteledi.
Arkadaşlarına veda yemeği veren Aydın bakanlıktan gelen mesajla görevini yeni izin çıkana kadar sürdürecek. 4 yılda dernekte bütünlüğü sağladıklarını söyleyen Aydın, kongreye de kol kola girip kol kola çıkacaklarını söyledi. Arkadaşlarına pandemi sürecindeki hizmetleri için teşekkür etti. Osmangazi Belediye Başkanvekili Halil Döner de muhtarlara Başkan Dündar’ın selamını iletti.