Dün bu sütunlardan Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Su ve Kanalizasyon İdaresi (BUSKİ) Genel Müdürlüğü’nün ilin 17 ilçesini birden atıksu arıtma tesisleri ile donattığını hatırlatmış, buna en son halka olarak da Büyükorhan ilçesinde yapımı süren arıtma tesisinin ekleneceğini vurgulamıştık.

O yazımız üzerine eksik olmasın BUSKİ Genel Müdürü Güngör Gülenç arayıp, bilgilendirdi.

Kurumunun yatırımlarıyla Bursa’nın bir çok alanda ilkleri yaşadığını hatırlattı.

Ardından, “İnşallah Türkiye’de en çevreci il Bursa olacak” dedi.

Gelen Müdür Gülenç şöyle devam etti:

“Biliyorsunuz küresel iklim değişikliği yaşanan son yıllarda su kayıp ve kaçaklarının önlenmesinde en başarılı il olarak Ankara’da, Beştepe’deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Cumhurbaşkanımızın eşi Sayın Emine Erdoğan’dan plaket almıştık.”

Bursa’nın atıksu arıtma tesislerinden çıkan çamurları kurutarak yaktığını da biliyoruz.

Genel Müdür Gülenç onu da hatırlattı ve “Arıtmalarımızdaki çamur yakma tesislerimizle de Türkiye’ye örnek oluyoruz” dedi.

Kurum, atıksu arıtma tesislerinde çöken çamurları kurutarak, yakıyor ve bundan da elektrik enerjisi elde ediyor. Böylece, atıksulardan çıkan çamur enerjiye dönüştürülerek BUSKİ’nin elektrik faturası düşürülüyor.

BUSKİ Genel Müdürü Gülenç’in kurumun ilklerinden bir diğerini de şöyle dile getirdi.
“İçmesuyu isale hattı üzerine HES, hidro elektrik santrali kuran Türkiye’nin ilk Su ve Kanalizasyon İdaresiyiz. Bursa ve BUSKİ olarak daha çok ilkimiz var çok şükür.”

BUSKİ’yi yıllardır izliyoruz.

Bursa Belediyesi’nin Bursa Sular İdaresi’nden İSKİ Kanunu ile BUSKİ’ye geçiş süreçlerini mesleğe yeni başlamış bir gazeteci olarak yakından takip ettik.

Gerçekten, kurumun geçen sürede aldığı mesafenin, Bursa’nın geleceği adına bir kazanç olduğunu düşünüyoruz. BUSKİ’nin sağlıklı, hijyenik içme suyu temin ve dağıtımıyla birlikte atıksuların ve çamurlarının en çevreci biçimde bertarafına dönük yapılan yatırımlarını takdirle izliyoruz.

Bu çalışmalarıyla Türkiye’de bir çok ilki başarmış ve diğer Su Kanal İdarelerine de örnek olmalarından dolayı da tebrik ediyoruz.

Kurumun bütün bunları başarabilmesi için arkasında güçlü bir siyasi irade gerek.

Demek ki, o iradenin de Başkan Alinur Aktaş tarafından ortaya konduğu anlaşılıyor.

Kendi enerjisini üreten tesisler teşvik edilmeli

Rusya-Ukranya krizinde bunu artık bütün dünya gördü. Karşılıklı restleşmeler, doğalgaz akışını kısmalar Avrupa’yı ve dünyayı ürküttü.

Avrupa ülkeleri, çevrecilik gerekçesiyle kapattıkları kömür santrallerini yeniden devreye almak durumunda kaldılar. Ülkelere kendi enerjilerini temin etmenin yollarını araştırmaya başladılar.

Türkiye de enerjide dışa bağımlı bir ülke. Bundan kurtulmak için arayışlar var. Yenilenebilir enerji türlerine son dönem fazlaca yatırım yapıldığını biliyoruz.

Örneğin; güneş ve rüzgar santrallerimizin sayısı her geçen yıl artıyor. Bunlar ülkemiz adına sevindirici gelişmeler.

Özel sektörün de bu yönde kendi enerjisini kendilerinin üreteceği yatırımlara yöneldiğini biliyoruz.

Sadece özel sektör değil, kamu kurum ve kuruluşları da kurdukları GES’lerle harcamaları kadar elektrik üretmenin hesaplarını yapıyorlar. Bursa’da ise bu işe en çok yatırım yapanlardan biri Büyükşehir Belediyesi.

Başkan Alinur Aktaş, önceki gün Kestel’deki Bursasu tesislerinin çatısını komple güneş panelleri ile kaplatıp, yıllık 12 milyon liralık enerji tasarrufu sağladıklarını açıkladı. Bursasu çatıdaki güneşi elektrik enerjisine dönüştürerek elektrik faturası ödemeyecek.

Son derece akıllı bir yatırım.

Maliyet amorti edildikten sonra kurum artıya geçecek. Bunu bütün kurumlarımıza yaygınlaştırmalıyız. Devletin de teşvik edici yasa ve düzenlemeleri gecikmesizin çıkartmasında yarar var.

Bursaspor’u nasıl ayağa kaldıracağız?

Bu sezon son hafta oynanan maçla lige tutunabilen Bursaspor’un yönetimi kongre kararı aldı. Transfer yasağı süren kulübün sezona hazırlıklı olması için tahtanın açılması gerekiyordu. Maalesef o tahta tüm çabalara rağmen açtırılamadı.

Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle sezon tamamlanabildi. Başkan Ömer Furkan Banaz ve ekibi kulübü kongreye götürme kararı aldı.

Şimdi kulüp yönetimini devralmak için yeni isimler çıkacak mı?

Mevcut yönetim zaten daha evvel de kongre kararı almış, aday çıkmadığı için devam etmek durumunda kalmıştı.

Kentin Bursaspor’u yeniden ayağa kaldırmak için kenetlenmesi gerektiği bir dönemde ne yazık ki, sessiz bir bekleyiş var.

İş dünyasının taşın altın elini sokması gerekmez mi?

Her şeyi belediyeden beklemek olmaz.