Bu sezon TFF 2. Lig’de mücadele edecek olan Bursaspor’da öyle görünüyor ki, transfer tahtasının açılması rafa kalkmış gibi. Bunu daha evvel ayaküstü konuşup köşemize taşıdığımız Bursaspor Başkanı Ömer Furkan Banaz’dan duymuş ve sizlere de aktarmıştık.
Başkan Banaz’ın yaptığı yeni açıklamalarla artık transfer tahtası olayı tümüyle gündemden kalkmış gibi.
Banaz’ın açıklamalarına bakılırsa, 2.Lig’den yeniden 1.Lig’e çıkma sorumluluğunun yükü Vakıfköy’deki bizim çocuklarını omuzlarına yüklenmiş durumda.
Çünkü; eldeki sözleşmeli futbolcuların da bir bir kontratlarını feshedip şehirden ayrıldıkları biliniyor.
Bursaspor’u önümüzdeki sezon Vakıfköy mahreçli çocuklar zirveye taşımaya çalışacaklar.
Peki, deneyimi olmayan genç topçular bunu başarabilecekler mi?
Neden olmasın.
Bursaspor, Vakıfköy’den şimdiye dek ne yıldızlar çıkardı.
Bir zamanlar güçlü altyapısıyla Süper Lig takımlarının imrendiği futbolcu fabrikası Vakıfköy’den yine yeni yıldızlar çıkar ve Bursaspor’u da hak ettiği yere onlar taşıyabilirler.
Yeter ki, biz kendi çocuklarımıza güvenelim. Onları her daim destekleyelim. Yaptıkları hataları büyütmeden, sırtlarını sıvazlayalım.
Mali anlamda, Büyükşehir Belediyesi’nin ve bir avuç sponsorun desteğiyle ayakta durmaya çalışan Bursaspor’un bu yıl tekrar 1. Lig’e dönmesi için var gücümüzle
arkasında duralım.
Maçlarının hiçbirini kaçırmayalım.
Bu şehir ve futbolcularımız isterlerse, takımımız yeniden hak ettiği yere dönecektir.
Kulüp başkanımızın yaptığı açıklamalar öz kaynaklarımızla başarıya mecbur olduğumuzu işaret ediyor.
Bursaspor’a diğer güçlü ilçe belediyelerimizin ve firmalarımızın da omuz atmaları şart. İlçe belediyelerimiz kısmen destek veriyorlar ama bunu daha da artırmalılar.
Sadece Büyükşehir Belediyesi’nden ve Başkan Alinur Aktaş’tan beklemek de doğru bir yaklaşım olmaz.
Bu arada dün dikkat çeken bir çağrı oldu.
Bursaspor Divan Kurulu Başkanı Galip Sakder, bugün saat 18.00’deki toplantıya tüm Bursa milletvekillerini davet etti. Vekillerden kulübe sahip çıkmalarını istedi.
Sadece vekiller değil, taşın altına kentin tüm protokolü, ileri gelenleri, kanaat önderleri ellerini koymalılar.
T-2 sürekli düşük hızla mı çalışacak?
Bir hafta süreyle ücretsiz olarak hizmet veren tramvaya binen hemşerilerimizin ‘yavaş gidiyor’ serzenişlerinin geçici olacağını düşünüyoruz.
Zira, başlangıçta benzer eleştirdiler T-1 hattı için de vardı. Kent içinde akan trafikle beraber sefer yapan T-1’in yüksek hızla çalışmasını kimse bekleyemez. Fakat, korumalı, kendine ait düz bir hattı olan T-2’nin hızının biz de diğerine göre yüksek olacağını hatırlıyoruz.
Acaba, bir haftalık süre de yolculu test olarak mı değerlendiriliyor?
Tramvay yolculu test sürüşünde olduğu için mi yavaş seyrediyor dersiniz?
BURULAŞ’ın buna vereceği bir yanıtı olmalı.
Çay ve kahve lüks mü olacak?
Dün fiyat listesini Kozahan’dan bir dostumuz gönderdi. Bursalıların fırsat bulup soluklandıkları ve çay içmek için uğradıkları tarihi handa artık bir bardak çay 8 lira olmuş. Çayınızı fincanda isterseniz 12 lira ödüyorsunuz. Hele bir de kahve içmek isterseniz 25 lira ödemek durumundasınız.
Kapalı şişe meşrubatlara da esnafa alış fiyatının üstüne yüzde 90’a kadar kâr marjı izni verilmiş.
Türk insanının baş içeceği olan çay da yavaş yavaş lüks tüketim malı haline gelmeye başlıyor.
Dizginlenemeyen enflasyonla pahalılık aldı başını gidiyor. Asgari ücrete, çalışanlara, memurlara, emekli maaşlarına yapılan artışlar kısmen sevindirse de piyasayı kontrol etmek mümkün değil.
Hükümetin pahalılığı düşürücü attığı tüm adımlar, aldığı tedbirler sonuç vermiyor.
Bursa Kahveciler ve Benzerleri Odası’nın yeni kısa süre önce onayladığı fiyat tarifesi de belki eskiyecek. Çünkü; toz çaya yüzde 9,5’luk yeni bir zamdan bahsediliyor.
Hasılı, hemen her sektörde yaşanan pahalılık artık baş içeceğimiz çayı da vurmuş durumda.
Buna esnafın da yapabileceği bir şey yok. Maliyetler sürekli yükseliyor.