Onca köprülü kavşak yapılmasına, yüksek maliyetli kamulaştırmalarla yeni bulvarlar açılmasına ve raylı sisteme ulaşım bütçesinden önemli oranda kaynak harcanmasına rağmen Bursa’nın sıkışık trafiği halen kentin sorunlarının en başında geliyor.
Önceki gün okullar açıldı.
18 Eylül tarihi herkes için Bursa’da kabus günüydü.
O gün zorunlu olmadıkça aracıyla yola çıkmak istemeyenler bile vardı.
Çok şükür atlatıldı.
İlk gün trafiğine ilişkin haberleri dünkü gazete haberleri ve televizyonlardan takip etmişsinizdir.
Aynı gün Bursa’da kentin trafiğinin çözümü için kafa yormuş, mesai harcamış, sorumluluk üstlenmiş eski bir bürokrat ile konuştuk.
Bursa trafiğinin niye düğümlendiğini çok basit bir kaç tespitle özetledi.
Alınmış kararların uygulanmayışı ve iptalinin kent trafiğinde sıkışıklığa neden olduğunun altını çizdi.
İsmi bizde saklı bürokrat en başta raylı sistem hattına paralel seyreden toplu taşıma araçları olan minibüs, özel ve kamuya ait otobüsler ve dolmuşların halen eski sistemle trafiğe çıkmaya devam ettiğini anlattı.
Oysa, raylı sistemle birlikte bunların tümünün çalışmasının mümkün olmadığını dile getirdi.
Düğümlenen trafiğe en fazla sebep olan bir başka etken de Atatürk Caddesi’ni değişik semtlerden çıkan dolmuşların tümüyle kaldırılamamış olması.
Yine, kent içinde 3 tona kadar giriş müsaadesi olan kamyon kamyonet vb. gibi araçların tahdidinin ortadan kaldırılışı.
Deneyimli bürokrat bugün kent merkezinde, ana akslar başta olmak üzere her noktada kamyon, kamyonet hatta TIR’a bile rastlandığını vurguladı.
Bizim üzerinde durmadığımız ama bir uzman olarak eski bürokratın dikkat çektiği başka bir neden de şu:
Halen çeşitli kargo şirketlerine ait yük taşıma araçlarının kent merkezinde pik saatler de dahil olmak üzere rahatça dolaşabiliyor olması.
Ve eski bürokratın en son üzerinde durduğu konu ise; Dr. Brener’e milyonlanca lira ödenerek hazırlattırılan Bursa Ulaşım Master Planı’nın rafa kaldırılışı ve önerilen tedbirlerin uygulanmayışı.
Bursa’nın tecrübeli bürokratının kentin trafiğini düğümleyen nedenler olarak alt alt sıraladıklarını düşününce, kendisine hak vermemek mümkün değil.
Hem Büyükşehir Belediyesi’nin hem de Emniyet Trafik’in sorunun çözümüne dönük çabalarını biliyoruz.
Ancak; sanki bir bilimsel ele, sihirli bir değneğe ihtiyaç var.
Acaba kentin trafiğini çözmek için, geçmişte milyarlarca lira aylık ödemeler yapılarak İstanbul’dan tutulan ulaşım uzmanlarına, akademisyenlere mi ihtiyaç var?
İstasyon ihalesi
Bursaray’ın mevcut hatları üzerine yeni bir istasyon daha yapılacağını bu sütunlardan biz aktarmıştık.
Geçtiğimiz nisan ayında Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe ile Sur Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Altan Elmas arasında imzalanan protokolle de Sur Yapı istasyona sponsor olmuştu.
Büyükşehir’e şartlı olarak 4 milyon lira bağışlayan Sur Yapı, yeni istasyona da kendi isminin verilmesini istemişti.
Acemler-Nilüfer İstasyonları arasında AVM, eğlence merkezleri, stadyum ve otellerin bulunduğu bölgeye inşaa edilecek Sur Yapı İstasyonu’nun ihalesi Büyükşehir Belediye Encümeni’nde 10 Ekim’de gerçekleştirilecek.
İstasyon inşaatı için belediye kasasından para çıkmayacak.
BURULAŞ İşletme Bakım Merkezi önüne inşaa edilecek istasyonun yapımı sırasında Bursaray’ın sefeleri aksamayacak.
İstasyon 4 ayda hizmete girecek.