Kamulaştırmalar, yıkımlar derken artık Bursa’nın kalbinin atacağı Çarşıbaşı Meydan Projesi’nde peyzaj düzenlemelerinde son yaklaşıldığı görülüyor.
Dün buna ilişkin haber gazetemizin manşetindeydi.
Gerçekten, Bursa’yı iç ve dış turizm açısından hareketlendirecek bir iş çıkarılıyor ortaya.
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın desteğiyle Büyükşehir Belediyesi’nce yürütülen Çarşıbaşı Meydan Projesi’nde sona yaklaşılıyor olması sevindirici.
Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Çarşıbaşı Meydan Projesi’nin yeraltı otoparkı hariç diğer bölümlerinin mayıs ayında hizmete gireceğini müjdelemiş. Otoparkın da yıl sonuna kadar hizmete gireceğini duyurmuş.
Kısa sürede büyük iş çıkarıldı.
Bölgenin açılması malumunuz geçmiş dönemde göreve talip olan tüm belediye başkanlarının bir rüyasıydı.
Her zaman vurguluyoruz. Bölgeyi günyüzüne çıkarmak Aktaş’ın görev dönemine kısmet oldu. Bunun yerel yönetim tarihinde de iz bırakan bir proje olduğunu düşünüyoruz. Bu vesileyle Aktaş, bölgeyi açmayı planlayan fakat görev süreleri içinde buna fırsat bulamayan eski belediye başkanlarımızın hayalin de gerçekleştirmiş oldu.
Üstelik, içinde yıkılmış, unutulmuş yok olmuş bir ibadethanenin de yeniden inşaa ediliyor olması da ecdat adına ayrı bir değer.
Bize göre en önemlisi de burada eski beton kütle olan Merkez Bankası’nın yeniden yerinde yapılmayacak olması.
Her ne kadar Anıtlar Kurulu kararları olsa da, o çirkin kütlenin yeniden hanların, camilerin, çarşıların önünü kapatacak şekilde dikilmeyecek olmasını önemsiyoruz. Bu konuda Başkan Aktaş’ın da Bursa’ya verdiği bir söz var.
Yapımı devam eden yeraltı otoparkının ise bölgedeki tartışmalı AVM müşterilerinden ziyade, çarşıyı ziyaret edeceklere kullandırılmasında yarar var.
Çarşıbaşı Meydan Projesi öyle anlaşılıyor ki, yeni yılda tümüyle Bursalıların ve Bursa’yı ziyaret edecek konuklarımızın hizmetine sunulmuş olacak. Bunda emeği olan herkesi tebrik ediyoruz.
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın yaptığı bu katkının ülkemize ve kentimize geri dönüşü hayli fazla olacaktır.
Bulgarlar sandığa gitmekten bıktılar
Komşu Bulgaristan’da 2 yılda 5. kez tekrarlanan genel seçimlerde siyasi partilerin yine tek başına hükümet kuracak çoğunluğu yakalayamadıkları görüldü.
Hafta sonu gerçekleşen seçimlerde 2 yıl da 5 defa sandığa giden Bulgar halkının artık bu işten bıktığı, yorulduğu görülüyor.
Ülkede seçime katılım oranını yüzde 37’lere kadar gerilemesi bunun işareti. Türkiye’deki soydaşlarımızın da Bulgaristan seçimlerine yüzde 35 dolayında bir katılım sağladıkları konuşuluyor. Sonuçlar bakıldığında ise Bulgaristan’daki Müslüman Türk azınlığı temsil eden Hak ve Özgürlükler Hareketi’nin yüzde 13’ler civarında oy alarak Parlamento’ya 38 milletvekili sokabildiği haberleri geliyor. Yurdışından gelecek oylarla bu sayı ne kadar artar bilmiyoruz.
Resmi sonuçların 7 Nisan’da açıklanacağı Bulgaristan seçimlerinde parlamentoya 5 parti girme hakkı kazanmış görülüyor.
Peki, Bursa’daki Bulgaristan vatandaşı soydaşlar ne kadar oy kullandı?
Türkiye’de 300 bin, Bursa’da ise 72 bin dolayında Bulgaristan vatandaşının oy hakkı bulunduğu, bunlardan ise Bursa’da 15 bin dolayında bir katılım olduğu da dillendiriliyor.
Yani, tıpkı Bulgar halkı gibi soydaş da bu işten bıkmış, katılım oranı Balkan Platformu’nun ve STK’larının üst üste yapılan çağrı ve mesajlarına rağmen Bursa’da da düşük kalmış.
Umarız, HÖH Bulgaristan’daki hükümet denkleminde yer alır ve soydaşlarımızın hem kabinede hem de parlamento da güçlü biçimde temsilini sağlar.
Bursa’nın konteynerkent gururu
Hatay’da Bursa Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde altyapısından konteynerlere kadar tümü temin edilen geçici barınma merkezlerinde yaşam başlamış. 2 bin adetlik konteyner kentler kurulmuş.
Bölgedeki çalışmaları 8 Mart’taki Hatay programında gözlemiştik. Hatay’daki Bursa’nın ağırlığını bizzat Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’tan dinlemiştik. Başta Çilek Mobilya olmak üzere Bursalı hayırseverlerin konteyner kentler için yaptıkları bağışlar gurur vericiydi.
Görüyoruz ki, yaşamın başladığı konteyner kentlere geçen depremzedeler de mutlular.
İnşallah en kısa sürede kalıcı konutların da geçerler.
Türkiye bunu da başaracaktır.