Bir günde iki şehidini bağrına bastı bu şehir.
Biri Hakkari Çukurca’da bölücü hainlerin, diğeri Manisa Kula‘da cinnet geçiren bir erin silahından çıkan kurşunlara hedef oldu.
Bursalı Harun ve Mümin hayatlarının baharında şehadet şerbetini içerek ebedi alem için ulaşılabilecek en değerli unvana kavuştular.
İkisi de yaşamdan koptu.
Bu ülke bölücü teröre çok kurban verdi.
Ülkemizin toprak bütünlüğünü hedef alan maşa bir örgüt binlerce gencimizi aramızdan ayırdı.
Bölücüler ne yaparsa yapsınlar, Anadolu toprakları üstünde emellerine asla ulaşamayacaklar.
Bu ülkenin askeri bitmez.
Bir Mehmet gider bin Mehmet gelir.
Gencecik Harun kardeşimizi katleden bölücüler şunu iyi bilmeliler ki, bu ülkenin toprakları şehit kanlarıyla yoğruldu.
Daha doğarken asker olan bu millet ne bölücülere ne de FETÖ’cülere pabuç bırakır.
Dün bir kez daha Dikkaldırım ve Demirtaş‘a şehit acısı düştü.
Terör belasından çok çeken ülkemiz öylesine güçlü ki, 40 yıla yakındır bölemiyorlar.
İnşallah bölemeyecekler de…
Katliamın 22. yıldönümü
Dünyanın her yerinde kan var, gözyaşı var.
Avrupa‘nın ortasında, sözde medeniyetin beşiğinde, bundan 22 yıl önce binlerce Bosnalı Müslüman Sırplar tarafından katledildi.
Srebrenitsa’da öldürülen Müslüman Boşnakları dün anma yıldönümüydü.
Türkiye ve Bursa oraya da sahip çıktı.
Ankara törenlere bakan düzeyinde temsil sağladı.
Bursa‘dan bir heyet de Bosnalı Müslümanların katledilişlerinin yıldönümünde yakınlarını anma törenlerinde yalnız bırakmadı.
Büyükşehir Belediyemiz, tüm Balkan coğrafyasında olduğu gibi Bosna’daki Boşnak kardeşlerimizin hiç dinmeyecek acısını bir nebze olsun paylaştı.
Bizzat Başkan Recep Altepe ve Bursa’dan giden heyet Boşnaklara yalnız olmadıklarını hissettirdiler.
Balkanların acısına da sevincine de koşan Bursa işte bu yüzden seviliyor, takdir ediliyor.
Dün Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Yüksel Özkan‘dan da Srebrenitsa katliamının 22. yıldönümünde bir açıklama geldi.
Özkan, Avrupalıların gözleri önünde ve bazı ülkelerin himayesinde gerçekleşen katliamın sözde medeniyet ve insan hakları savunucularının tarihine utanç sayfası olarak eklendiğini ifade etti.
Prof. Özkan, 22 yıl önce Bosna’da Sırp zulmünden kaçan 312 bin kişinin öldürüldüğünü, 50 binden fazla kadının cinsel istismara uğradığını, 7 bin 500 kişinin toplu mezarlara gömüldüğünü ve 2 milyon Boşnağın evini terk etmek zorunda kaldığını hatırlattı.
Ne acı bir tablo.
Bugün Türkiye’ye kafa tutan, bakanlarımızı ülkeye sokmayan, vatandaşlarımızın üzerine itlerini, atlarını ve polislerini salan sözde medeni Hollanda‘nın elinde de Bosna’da Boşnak kardeşlerimizin kanı var.
Himayelerine aldıkları savunmasız, silahsız Boşnakları Sırplara teslim eden Hollandalı askerler bu kara lekeyle Avrupa‘nın utanç tarihine geçmişlerdir.
Unutma, unutturma
Bugün acıdan, kandan, gözyaşından başladık satırlara.
Ne yazık ki, Türkiye‘nin yakın tarihinde de kara bir leke var.
FETÖ’cü ihanet şebekesinin 15 Temmuz darbe girişiminin 3 gün sonra birinci yıldönümü.
Türkiye bu ihaneti gelecek nesillere unutturmama adına bir dizi etkinlik başlattı.
Ülke genelinde olduğu gibi Bursa‘da da bir dizi etkinlik var.
Darbe davalarını takip, üç maymunu oynayan hainlerin yaptıkları garip savunmaları izleme, şehitler için dua, basın açıklamaları ve 15 Temmuz Demokrasi Meydanı‘nda yeniden nöbetle final.
Türkiye bu ihaneti asla unutmamalı.
Unutursa, bu kez aynı hainlerin başka versiyonunu sahneye sürerler.
Sen de unutma, unutturma.