Kamunun gıda sektöründe yer alması tartışılsa da bu durum Bursalıların umurunda değil.
Aslında Bursa’nın büyük bir eksiğiydi.
Nedense, daha önceki Büyükşehir Belediye başkanları bu işe sıcak bakmadılar.
Büyükşehir Belediyesi iştiraki BURFAŞ’ın bugün kentin dört bir yanını saran restoranları Bursalıların gözdesi oldu.
Nereye gitseniz tıklım tıklım dolu.
Ramazan ayının bereketinden midir nedir, BURFAŞ’ın restoranlarında iftar yapabilmek için günler önceden yer ayırtmanız gerekiyor.
Grup iftarlarıyla veya bireysel olarak hemen her gün binlerce hemşerimiz BURFAŞ’ın sosyal tesislerinde gönül rahatlığıyla yemeklerini yiyebiliyor.
Belediye şirketinin halkın hizmetine sunduğu sosyal tesislerin bu denli rağbet görüyor olması üniversitelerin işletme bölümleri için de araştırılması gereken bir tez konusu.
BURFAŞ’ın Genel Müdürü Muhammed Gümüşsoy ve ekibi siyasi iradendin de desteğiyle son derece titiz bir yönetim anlayışına sahipler.
İşletme körlüğünü de hesap ederek restoran yöneticilerini ve personeli sık sık rotasyona tabi tutuyorlar.
Kalite, esnafı koruyucu fiyat politikası ve hijyenin ön planda tutulduğu tesisleri biz de sık kullananlardanız.
BURFAŞ’ın tesisleri özel sektörle rekabet halinde değil ama vatandaşa piyasada faklı seçenekler sunan bir alternatif olarak da görülebilir.
İstanbul’da görüp imrendiğimiz sosyal tesislerin bugün kendi şehrimizde de bulunması sevindirici.
Buraları kullanmak elbette bir tercih meselesi.
Farklı damak tatlarını keşfetmek için BURFAŞ’ın sürekli bir arayış içinde olduğunu da biliyoruz.
Kent merkezindeki Gölpark, Gönül Dostları, Kayhan Döner Sofrası, Dobruca, Kent Ormanı, Hüdavendigar, Mahvel, Balıbey ve diğer tüm tesisler Bursalılardan beklenenin üstünde bir ilgi görüyor.
İrili ufaklı kafeleriyle birlikte 50 dolayında tesise sahip BURFAŞ, adeta İstanbul’daki Büyükşehir Belediyesi iştiraki BELTUR
İle yarışıyor.
Bursa’ya ve Bursalılara böylesi alternatifler sunan BURFAŞ yöneticilerini ve çalışanlarını bu açıdan kutlamak gerek.
UKOME’den istek
Yasa, büyük kentlerin ulaşım otoritesi olarak eski İl Trafik Komisyonu’nun yerine UKOME’yi tayin etmiş.
Kısa adı UKOME olan Ulaşım Koordinasyon Merkezi Kurulu büyükşehirlerde, zabıtadan polise, jandarmadan esnaf temsilcilerine, büyükşehir bürokratlarından ilçe belediyeleri yetkililerine kadar çok sayıda isimden oluşuyor.
Görevi, il genelindeki trafik düzenini disipline edici karalar almak.
Karaları da bağlayıcı.
Kurum ve kuruluşlar, taşıma sektöründeki tüm esnaf çıkan kararlara uymak zorundalar.
Zaman zaman kuruldan tartışmalı kararlar çıksa da kamu yararı gereği buna imza atıldığı biliniyor.
Dün Akçalar’dan Dumuş Önvermez isimli bir okurumuz aradı.
Önvermez, UKOME’nin Yalova Yolu’ndaki Terminal dışında, Bursa içindeki şehirlerarası otobüs terminallerini kapatmasına içerleyenlerdendi.
İzmir’de okuyan çocuğunu görmek için her defasında önce Akçalar’dan 40 kilometre Terminal’e gittiğini, daha sonra aynı güzergâhtan geçerek İzmir’e ulaştıklarını anlattı.
Özellikle gece İzmir dönüşü Görükle civarında yolcu indirme bindirme olmadığı için 40 kilometre Terminal’e gidip, tekrar Akçalar’a dönmek durumunda kaldıklarını, bunun kendince mantıklı bir izahının olmadığını söyledi.
Hatta, sitemini daha da ileri götürüp, UKOME’de karara imza atanlara, “Bu ramazanda Müslümana böylesi bir muamele reva mı?” diye de sordu.
Önvermez, UKOME’nin kararı yeniden gözden geçirmesini de istedi.
Okurumuzun talebini biz de buradan UKOME’ye iletmiş olalım.