Dünya, Türkiye ve Bursa koca bir yılı daha geride bıraktı.
Şüphesiz, 365 günlük zaman diliminde hepimiz çokça sevinç ve hüzün yaşadık.
Bugün yeni bir yılın, yepyeni umutların başlangıç günü.
Öncelikle, 2019’un ilk gününde tüm okurlarımızın umut ve beklentilerinin sene boyu gerçekleşmesini diliyoruz.
2018’de şehir olarak beklentilerimizin bir kısmı hayat bulurken, çoğu da bu yıla sarktı.
Kent olarak da 2018’de tamlanmasını beklediğimiz projeler vardı.
Bursa, Türkiye’nin 4. büyük kenti olmasına rağmen şimdiye dek treni olmayan şehir unvanından kurtulamadı.
Hızlı tren bu şehrin en büyük beklentilerindendi. 2018’de maalesef devreye alınamadı. Bursa 2018’i de hızlı trensiz geçirdi. 2019’da da sefere başlaması mümkün gözükmüyor.
Peki, Bursa’nın beklentisi sadece bu mu?
Değil tabi ki.
Kentiçi raylı sistem hatlarımızın genişletilmesi için merkezi hükümet bütçesinin desteğine ihtiyaç var. Fakat oradan bir ışık görünmüyor.
En öncelikli etap, bu yıl içinde hizmete gireceği açıklanan Doğanköy’deki Şehir Hastanesi Kampüsü’ne yapılacak bağlantı.
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin burası için Ankara’dan umudunu kestiği ve yolcu garantili yap-işlet-devret modelleri üzerinde arayışı olduğu biliniyor.
Keza, Yıldırım Metrosu’na da Ankara’dan kaynak beklentisi var. 2019’da mali durgunluk buraya başlamaya izin verir mi?
O da belirsiz.
İstanbul Caddesi’nde yapımı uzadıkça uzayan T-2 Hattı’nda da bu yıl en büyük beklenti sistemin devreye alınması yönünde.
Artık mevcut yüklenici ile bu işin yürümeyeceği ortada.
Muhtemel ikmal (tamamlama) ihalesi hızlı biçimde sonlandırılıp yıl sonuna kadar devreye alınabilir mi?
İdarenin bu konudaki kararlılığı bitimde etkili olabilir.
Bursa’nın kentiçi ulaşım projeleri içinde Acemler düğümü için de 500 milyon liralık kaynağa ihtiyaç var.
Büyükşehir’in 2019 bütçesinden buraya ayrılan parayla projelerin tümünün hayata geçirilmesi zor görünüyor.
Üstelik, bitirilebilirse yıl sonunda hizmete gireceği duyurulan Ali Osman Sönmez Devlet Hastanesi ile birlikte bölgenin trafik yükü daha da artacak.
Yine, Bursa’nın bir dönem çok konuştuğu, ama bugünlerde ekonomik durgunlukla birlikte rafa kalktığı düşünülen Güney Çevre Yolu da umutlu beklenen kent projelerinden biriydi.
Şehri üst kodlardan, Uludağ eteklerinden, doğudan batıya bağlayacak yeni güzergâh projesi galiba bu yıl da tozlu raflarda kalmaya devam edecek.
Bursa’nın başka bir beklentisi de İstanbul-Bursa-İzmir Otoyolu’nun tümüyle devreye alınması. O müjde verildi.
Bakalım yılsonuna yetişecek mi?
Bursa-Ankara Otoyolu projesinde de bu yıl içinde somut bir gelişme kentin en büyük beklentileri arasında duruyor.
Girişimler var ama ne hikmetse Yenişehir Havalimanı’mız da bir türlü Bursa’yı Türkiye’nin tüm kentlerine ve dünyaya bağlayacak uçuşlara açılamadı.
Yenişehir’de yapılacağı açıklanan Oto Test Merkezi’nde de bu yıl içinde somut ilerleme beklentilerin başında yer alıyor.
Bursa’nın güneyindeki Dağ ilçelerini ilgilendiren ulaşım projelerinde de 2019 içinde somut ilerleme beklentisi had safhada.
Doğancı’da başlayan tünel inşaatı bölge insanının tükenmiş umutlarını yeniden yeşertirken, bitim tarihi konusundaki endişeler de devam ediyor.
6360 Sayılı Bütünşehir Yasası ile artık merkezin birer mahallesine dönüşen kırsaldaki eski köylerde de altyapıdan ulaşıma, sulama, tarım ve hayvancılıktan, kırsal turizme kadar çok sayıda projenin 2019’da bitirilme beklentisi hakîm.
3 ay sonraki yerel seçimin hemen ardından bütün bu beklentilere hem yerel yönetimlerimiz hem de merkezi hükümet keselerin ağzını açması gerekiyor.
Elbette, daha başka ihtiyaç ve projelerimiz de var ama yerimiz sınırlı.
Bakalım bir yıl sonra bahsettiğimiz beklentilerden kaçı hayat bulacak?