80’li yılların sonunda komşumuz Bulgaristan‘da Türk soylulara dönük başlatılan sözde soya dönüş hareketinin büyük bir drama yol açtığını biliyoruz.
O günlerde, komünist rejimin Türk kökenli Bulgaristan vatandaşlarına uyguladığı baskı ve zulmü anlatan anlamlı bir belgeselin önceki gün BAL-GÖÇ Genel Kurulu’nda ilk gösterimi yapıldı.
Bursa Büyükşehir Belediyesi‘nin katkılarıyla çekilen Göç Belgeseli,
insanlığın ayak altına alındığı, Türk azınlığın doğup büyüdüğü topraklardan istem dışı koparılıp, Anavatan‘a sürüldüğü acı dolu yıllar hafızalardaki tazeliğini koruyor.
Genç nesillere asimilasyonu unutturmama ve hatırlatma adına Bulgaristan’daki Türk şehitleri anma ve mezalimi lanetleme törenleri gerçekleştiriliyor.
Geçen yıl BAL-GÖÇ’ün davetiyle Bulgaristan’daki törenleri izleme fırsatı bulmuştuk.
Zulmün başladığı Cebel, Mestanlı ve Kırcaali‘ye bağlı köylerde Bulgar milislerce şehit edilen soydaşların kabri başında dualar edilmiş, anma törenleri gerçekleştirilmişti.
Her yıl tekrarlanan törenlerde, Türkiye’ye sürgün edilmiş soydaşların STK’larından da güçlü bir temsil sağlanıyor.
Başını BAL-GÖÇ’ün çektiği bir grup, asimilasyon hareketinin izlerinin bulunduğu Bulgaristan topraklarında düzenlenen program için Bursa’dan bu yılda hareket edecekler.
Perşembe günü yola çıkacak ekipte, Balkan Göçmenleri Federasyonu ve BAL-GÖÇ Genel Başkanı Doç. Dr. Yüksel Özkan ile yöre derneklerinin başkan ve temsilcileri de bulunacak.
Törenleri hatırlıyoruz.
Çok duygusal anlar yaşanıyor.
Türklük mücadelesinde yaşamının yitirenlerin yakınlarının da katıldığı seremonide gözyaşlarına hakim olamayanlara da rastlıyoruz.
Su gibi Türkçe konuşan miniklerin dillendirdiği şiirler, gökyüzüne salınan barış güvercinleri ve ırkı uğruna canını verenlerin ruhuna gönderilen dualar…
Bu yılki törenler daha bir anlamlı geçecektir.
Zira, Bulgaristan’daki siyasal gelişmeler, eski zulüm günlerini aratmayacak bir seyir izliyor.
Hükümete destek veren aşırı milliyetçi partiler, ülkede devlet televizyonunda yıllardır yayımlanan 10 dakikalık Türkçe haber bültenine bile tahammülsüzlük gösteriyorlar.
Parlamento’daki parçalı tablo, komşudaki hükümete uzun süreli bir ufuk çizmiyor.
Bu açıdan Bulgaristan’daki Türk azınlığın yaşadığı topraklardaki törenler sıkıntı verici gelişmeler ışığında gerçekleşecek.
Asimilasyonun sembolü haline gelen ve anne kucağında şehit düşen minik Türkan‘ın kabri başında yapılacak tören bambaşka duygulara yol açacaktır.
Bursa heyetinin törenlerde ayrı bir yeri oluyor.
Hak ve Özgürlükler Hareketi Genel Başkan ve milletvekillerinin de katılacağı anma törenlerinde Türk azınlık bir kez daha kenetleniyor.
Dün Bal-Göç Genel Başkanı Doç. Dr. Yüksel Özkan ile konuştuk.
Kongre sonrası ilk etkinlik olarak Bulgaristan’daki asimilasyon şehitlerini anma ve mezalimi kınama törenlerine katılacaklarını söyledi.
Bu yıl Bursa’da medya gruplarından da isimler götürülecek.
Oradaki acının yıldönümünde yaşananlar, dönüşte Bursa’da daha geniş bir şekilde kamuoyu ile paylaşılacak.
Temennimiz, komşuda bu tür acı veren hadiselerin bir daha yaşanmaması.