Belki de hata en başta yapıldı.
Bağımsız bir belediye şirketi olarak kurulan Bursa Deniz Otobüsleri İşletmesi BUDO’nun, BURULAŞ çatısı altına alınması bize göre doğru değildi.
Özelleştirme öncesi İDO da İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ayrı bir iştiraki, şirketiydi.
BUDO’nun lastik tekerlekliden raylı sisteme, hava taşıtlarından deniz araçlarına ve kentiçi otopark işletmeciliğine kadar hemen hemen tüm toplu taşıma çeşitlerinin yer aldığı bir şirket bünyesinden yönetilmesi belki de zarara giden yolun başlangıcıydı.
Geçmişte ve halen BURULAŞ’ı yöneten, makine mühendisi, elektronik ve bilişim uzmanı yöneticiler tarafından BUDO’nun kâra geçirilmesi beklenemez.
Aynı işi yapan İDO kâr ederken, BUDO’nun zarar etmesi kabul edilebilir bir durum değildir.
O halde yanlış giden bir şeyleri düzeltmek gerekiyor.
Öncelikle BUDO, BURULAŞ bünyesinden sıyrılıp, bağımsız bir şirket olmalı. Profesyonel pazarlama, halkla ilişkiler devreye girmeli.
Araçların güvenli seyri ve bakımından sorumlu teknik ekip bu işi en iyi bilenlerden seçilmeli.
Tercihi yoğunlaştıracak konforlu ve güvenli deniz araçları satın alınmalı.
Bunlar için elbette bütçe gerek.
O kaynak da nereden nereden bulunup temin edilmeli.
Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş tarafından açıklanan her yöne 39 liralık bilet uygulaması galiba bunların başlangıcı. Bilet fiyatlarından yüzde 40 indirimle başlayan uygulamalar çoğaltılmalı.
Ama bunlar da yetmez.
Bursalıların ve İstanbulluların kentin markasını daha çok tercih etmesi için başka ataklar da yapılmalı.
Görev ağırlığı raylı ve lastik tekerlekli toplu yolcu taşımacılığı olan BURULAŞ’tan BUDO’nun ayrılmasını kaçınılmaz görüyoruz.
Kuruluş süreci eski başkanlar Erdem Saker ile başlayan, Erdoğan Bilenser, merhum Hikmet Şahin ile süren ve Recep Altepe ile hayat bulan Bursa’nın bu değerli markası Alinur Aktaş dönemiyle şaha kaldırılmalıdır.
Marmara Denizi’ndeki tekeli kırarak kente kazandırılan bu marka ne pahasına olursa olsun ayakta kalmalı.
Millet kütüphanesi dolup taşacak mı?
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın uzunca süredir kentimize kütüphane yatırımını hatırlamıyoruz. Var olanlara bile yenileme yapılmıyor.
Belediyelerimizin son dönem Bursa’da müze ve kütüphaneler konusunda bakanlıkla yarıştığını söyleyebiliriz.
Binası Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca yapılan Bursa Millet Kütüphanesi’nin Büyükşehir Belediyesi’nce donatılıp kitapseverlere sunulmasını önemsiyoruz.
Büyükşehir Belediyesi kadar Bursa’daki İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerine ve okul müdürlerine de sorumluluk düşüyor.
Öğrencilerin kütüphanelere yönlendirilmesinde onların da taşın altına ellerini sokmaları gerek.
Kentin tam göbeğindeki bu kütüphanede de içeriye girebilmek için tıpkı Setbaşı’ndaki Büyükşehir Belediyesi Kütüphanesi gibi uzun kuyruklar oluşmalı.
Yıldırım Belediyesi BİNTED hisselerini Büyükşehir’e sattı
Kuruluşu Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin seçilmiş ilk Büyükşehir Belediye Başkanı olan merhum Teoman Özalp’e dayanıyor.
O yılları iyi hatırlıyoruz. Bursa İnsan Kaynakları Taahhüt Eğitim Danışmanlık Hizmetleri İmar İnşaat ve Ticaret Limited Şirketi BİNTED, Ulucami karşısında, Maksem Caddesi’ndeki bir apartman dairesinde faaliyete geçti.
BİNTED 90’lı yıllarda merhum Özalp tarafından merkezdeki üç ilçe belediyesi ve BUSKİ Genel Müdürlüğü de ortak edilerek Bursa’da toplu konut üretmek amacıyla kuruldu.
Ama kuruluş tüzüğündeki o hedef hiç bir zaman gerçekleşmedi.
Sonrasında bu şirket diğer başkanlar tarafından insan kaynağı temininde kullanıldı. Halen de Bursa’da yerel yönetimlere en fazla personel sağlayan şirket durumunda.
Yıldırım Belediyesi, taşeron yasası sonrası diğer tüm belediyeler gibi kendi insan kaynakları şirketini kurdu.
Yıldırım Belediyesi, önceki gün meclis oturumda BİNTED’deki yüzde 20’lik hissesini 100 bin lira karşılığı Büyükşehir Belediyesi’ne devretme kararı aldı.
Beheri bin 428 lira 57 kuruşluk 70 hisse Büyükşehir’e geçmiş oldu.
Böylece Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz’ın BİNTED Ortaklar Kurulu Üyeliği de son buldu.