Kentimiz, bundan 30-40 yıl önce rastgele yapılmış binalar ve o tarihten bu yana genişletilmeyen yollar yüzünden büyük bir trafik keşmekeşi yaşıyor.
Bir bakıma o vakit kontrol edilemeyen yapılaşmanın bedelini şimdi hep birlikte ödüyoruz.
Büyükşehir Belediyesi’nin toplu taşıma ağını genişletmeye dönük yatırımları sürse de şehirde artan araç sayısına mevcut yollarımız yetersiz kalıyor.
Dün bu konuyu Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ile konuştuk.
Büyükşehir Belediyesi ile yaşadıkları kentsel dönüşüm ve emsal artışı anlaşmazlığında Bursa için önem arz eden bir soruna vurgu yaptı.
Bursa’nın bundan 10 yıl sonra ulaşım, hava kirliliği vb. gibi sorunlar yüzünden yaşanılamaz ve kaçılır hale geleceğini öne sürdü.
Bozbey, “Bursalılar olarak 10 yıl sonra İstanbul’dan beter günler yaşayacağız. Bursa’dan kaçacak duruma gelinecek. Bursa’yı depremden daha kötü günler bekliyor” diye konuştu.
Büyükşehir Belediyesi’nin, dayanıksız konutları yenileme amaçlı emsal artış kararını ‘doğru’ bulmadığını bir kez daha yineleyen Bozbey, “Trafik sorununu vagon sayını artırmakla çözemezsiniz. Bölgesel planlama olmadan sorun halledilmez. İlave yeşil alanlar, okul alanları, kamu alanları, çocuk parkları ayrılması gerekir. 0,50 emsal verdik demekle de bu iş olmaz” dedi.
Altıparmak Caddesi’ne bugün trafik sıkışıklığından girilemediğini iddia eden Bozbey, “Altıparmak buna en net örnek. 60 yıl önce 2 katlı konutlara göre 7 metre genişliğinde yol bırakılmış. Sonra binalara 5-6 kat ilave yapılmış. Yolun genişliği yine aynı. Emsal artışıyla her yer buraya benzeyecek” diye endişesini dile getirdi.
Dönüşümün insanla başlayıp insanla bittiğini ifade eden Bozbey, “Emsal artış kararı kent adına büyük sorumluluk. Topu auta atmak yerine, elbirliğiyle, parsel bazlı değil, bölgesel planlama yapmalıyız” dedi.
Dönüşüm sadece bugünün ve bu dönemin yerel yöneticilerinin sorunu değil.
Eminiz, sonra gelecek başkanların da öncelikli gündem maddelerinden biri olacaktır.
Şehrin çürük yapı stoğu yenilenirken, başka sorunların da beraberinde gelmesine izin verilmemeli.
Geniş bir perspektif ve vizyon ile soruna el atılmalı.
Göçmenlerin hafızasıydı
Ahmet Kahraman sıkı dostumuzdu.
Eğridereliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği’nin başkanlığını yürütüyordu.
Yöre derneğinin başkanlığını yapıyordu ama kendisi tam bir göçmen hafızasıydı.
Zorunlu göçle Türkiye’ye gelmiş soydaşlarımızın davasına adanmış bir hayatı vardı.
Geçen gün aniden aramızdan ayrıldı.
Sıkıntılı karaciğeri, oğlu Kemal’den alınan organ ile rahatlatılacaktı.
Ölmeden iki gün önce hastanede ailesiyle konuşmuştuk.
Umutla doktorlardan gelecek olumlu bir haber bekliyorlardı.
Fakat, nakil sonrası gelişen başka sağlık sorunları nedeniyle yeniden ayağa kalkamadı.
Ahmet Kahraman’ı hep, Bursa’daki göçmen davasına adanan hayatın öncüleri arasında hatırlayacağız.
Bulgaristan diplomasisi ile kurduğu samimi ve sıcak diyalog sayesinde camiaya ilişkin birçok sorunu çözdüğünü biliyoruz.
Kentimizde görev yapan Bulgar diplomatların, yerel yöneticilerin ve siyasetçilerin de görüşlerine değer verilen bir isimdi.
Ardino’daki soydaşların ve oradan Türkiye’ye göç edenlerin problemlerinin aşılmasında çok gayretleri vardı.
Eğriderelilerin Ahmet Hocası’na yüce Allah’tan rahmet diliyoruz.