Hafta sonu Bursa’nın yılan hikayesine dönen Kestel’deki BESOB Çataltepe Sanayi Sitesi’nin sonradan kurulan kooperatifinin genel kurulu vardı.
3 bin 500 dolayında iş yerinin planlandığı, 3 bine yakın hissedarın olduğu ama sadece 400 civarı ortağı bulunan Bursa Esnaf ve Sanatkarlar Topu İşyeri Yapı Kooperatifi BESKOOP’un Merinos’taki Genel Kurulu’nu izlemedik fakat katılan dostlardan edindiğimiz bilgiye göre tam bir hayal kırıklığı yaşanmış.
Divan Başkanlığı’nı Yıldırım Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Başkanı Murat Özkarayurt’un yaptığı Genel Kurul’da Denetim Kurulu defterlere ulaşamadığını belirttiği halde, yönetim mevcut ortakların oylarıyla ibra edilmiş.
Divan her soruda kooperatif başkanına söz verince, oturum uzamış, oylama akşam saat 19.00’dan sonra başlayınca salon büyük ölçüde boşalmış. Bunun da bilinçli yapıldığı ileri sürülüyor.
Bu durumu gören ve geçtiğimiz gün kooperatif başkanlığına adaylığını deklare eden BESOB Başkanı Arif Tak da mevcut yönetime karşı aday olmaktan vazgeçmiş.
Böyle olunca bir avuç ortakla yeni yönetim seçilmiş. Oysa, geride daha yüzlerce hak sahibi var.
Sizin anlayacağınız, BESKOOP’ta işler daha da sarpa saracak gibi.
Dün bu gelişme sonrası arayıp konuştuğumuz Bursa Dokumacılar Odası Başkanı Aydın Çitil, 150 hak sahibinden vekalet alıp, BESKOOP yönetimine karşı dava açmaya hazırlandıklarını ve hazırlığını tamamladıkları ÇATSANDER’in evraklarını da İl Sivil Toplumla İlişkiler Müdürlüğü’ne teslim edeceklerini söyledi.
Anlaşılan, hak sahipleri büyük bir umutla girdikleri site için mahkeme kapılarında hak arayışlarını sürdürecekler.
Çataltepe’de işler daha da çatallaşmış görünüyor. Siyaset ve bürokrasinin bu dev projedeki gelişmeleri seyretmesi üzücü.
Bakalım projenin akıbeti ne olacak?
Vakalardaki umut veren düşüş sürsün
Sağlık Bakanlığı’nın illerdeki haftalık olarak açıklanan 100 bin nüfusta görülen vaka sayılarında Bursa’nın düşüşe geçtiğini görüyoruz.
Bir ara 100 bin nüfusta 250’lerde olan vaka sayıları 180’lere kadar inmiş. Bunun kentimiz için sevindirici bir gelişme olduğunu düşünüyoruz.
Ancak vaka sayılarındaki bu düşüş bizi asla rehavete sokmamalı. Tedbirlere uymazsak, bunun yeniden tırmanış geçme olasılığı yok değil.
Omricon gibi hızla yayılan yeni bir versiyonu ile karşı karşıla olduğumuz Covid-19 salgınını atlatabilmenin yolu aşı olmaktan ve uzmanların uyarılarına kulak vermekten geçiyor.
Bursa olarak bu süreci daha az sıkıntı ile atlatmamız için eksik aşıları tamamlamamızda fayda var.
Bursa en az 18 yaş üstü 2 aşı olmuşlar oranında da yüze 80’i geçmiş değil.
Sağlık ordumuza bizim de ‘aşı ol’ çağrılarına uyarak, destek vermemiz şart.
Maskemize, mesafemize ve hijyenimize dikkat etmeliyiz, eksik aşılarımızı olmalıyız. Özellikle de hatırlatma dozlarımızı yaptırmanın bir vatandaşlık görevi olduğunu unutmamalıyız.
Şehrin sorunlarıyla dertlenen okurlarımız
Bu sütunların yakın takipçilerinden Hüseyin İlhan’dan sık sık yazılarımıza eleştiri, veya öneri türü yanıtlar alıyoruz. Doğrusu bundan da rahatsız değiliz. Aksine, kendisini tanımasak da aynı ya da farklı düşüncelere sahip yazar-okur arasındaki samimi iletişimin güzel bir örneğini yaşıyoruz.
Bursa’da yaşayan ve bu şehrin sorunlarıyla dertlenen hemşerimiz Hüseyin İlhan ne vakit şehre ilişkin bir gelişmeyi ve yorumlarımızı paylaşsak, muhakkak görüşünü iletir. Hepsine katılmıyoruz, o da bize eleştirilerini saygı sınırları içinde yapıyor.
Bugün de elektronik postamıza Şehir Hastanesi yolunun masrafını bakanlığın karşılamasını istediğimiz makalemiz üzerine düşüncelerini aktarmış.
Bakın okurumuz neler düşünüyor:
“Şehir Hastahanesi, şu an Acemler’deki Savaş İstihkam’ın yerine yapılan yeni hastahaneye öncelik verilip, sonra da iyi araştırma, şehir insanıyla oylama yapılarak yeri tespit edilse, hem ulaşım sorunu çıkmaz hemde kamunun kaynağı israfı olmazdı. İlla büyük bir hastahane yapacağız diye tutturmak çok yanlış. Sonra insanlar hem bütçelerini hem vakitlerini kaybediyor. Asıl sorun, teknoloji çağında topluma değer vermemek ve ‘ben yaptım oldu bitti’ demektir.”
Okurumuz devamla şunları da ekliyor:
“Bursa Büyükşehir Belediyemizin yapması gereken öncelikli hizmetler var. Ana caddelerde (İzmir, İstanbul, Ankara, Orhaneli ve Mudanya yollarında üst geçitler). Yine bu yollar üzerinde taşıtlar için üst kavşaklar dahil bir çok hizmet kaynak bekliyor. Sanırım, kaynak olsa belediye bunları yapar. Amma eksikliği hem can hem maddi kayba neden olan bu hizmetler beklerken, millet bahçeleri diyerek paraları sonraki tali işlere harcamak asla doğru bir uygulama değil.”
Hastane oraya yapılmış artık ama okurumuzun önceliklere ilişkin düşüncesi böyle.