Türk siyaset tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan karşıtlığı öyle bir hal aldı ki, hiç yan yana gelmez denen partiler, isimler, oluşumlar artık, onu defalarca deneyip bir türlü başaramadıkları koltuktan edebilmek için aynı safa geçebiliyor.
Bu bazen bölücü örgütün TBMM’deki siyasi uzantısı HDP bazen de mensupları Türkiye’nin rejimi için hep tehdit olarak lanse edilen Saadet Partisi ile de olabiliyor.
Geçmişte referandumda ve Cumhurbaşkanlığı seçiminde bunu denediler.
7 Haziran seçimlerinde netice aldıklarını sanarak, “birlikte nasıl da salladık” dediler ama devamında gerçekleşen 1 Kasım seçimlerinde rüyadan uyandılar.
Haftasonu TBMM’de herkesin konuştuğu bir siyasi transfer yaşandı.
Buna siyasi transfer demek ne kadar doğru olur bilmiyoruz ama 2018 Türkiye’sinde yeni bir Güneş Motel versiyonuna tanık olduk.
CHP, aralarında iki Bursa milletvekilinin de bulunduğu 15 mebusu bizzat Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla Ankara’ya çağırıp, partiden istifa ettirdi ve İYİ Parti’ye geçirdi.
Amaç Yüksek Seçim Kurulu’na ders vermek, İYİ Parti’yi seçime sokabilmek gibi görünse de, gizli ajandada yatan gerçek ise, beyinlerinde kronikleşen Erdoğan kin ve nefretine karşı her şeyin mubâh sayılmasıydı.
İki gündür sosyal medya çalkalanıyor.
İstifa ettirilen CHP’li 15 vekilin, TBMM’de Grup Başkan vekiliyle birlikte yaptıkları açıklama sırasındaki başları öne eğik, suratları asık halleri Türkiye’nin gündemine oturdu.
CHP’deki lider sultasının ne demek olduğunu herkes o fotoğrafla bir kez daha fark etti.
İstifa ettirilen vekillerin hiç biri tepki koyamadı. Biri de çıkıp, “hayır ben oraya geçmek istemiyorum” diyemedi. Paşa paşa liderlerinden gelen talimata uydular.
AK Parti liderini her defasında ‘tek adam’ ve ‘diktatör’ olmakla suçlayan CHP’nin, milletvekillerini ‘tek bir talimat’ ile nasıl istifa ettirdiği ve kameralar karşısında hizaya dizdiği görüldü.
O fotoğraf Türk siyaset tarihinde çok konuşulacak.
Yasal ittifak yolu açıkken, CHP ve İYİ Parti’nin nasıl da siyasi hülle yaptıkları unutulmayacak.
Normal yaşamda isimleri asla İYİ Parti lideri ve mensuplarıyla yan yana gelmeyecekler güya o saflara geçtiler.
İki gündür sosyal medyayı takip ediyoruz.
İstifa ettirilen vekillerle ilgili öyle şeyler paylaşılıyor ki, insanın okurken bile yüzü kızarıyor.
Bunlar içinde özellikle iki eski CHP’li Bursalı vekil için paylaşılanları gerçekten düşündürücü.
CHP zorla istifa ettirdiği 15 vekili, ‘demokrasi kahramanları’ olarak lanse etse de, AK Parti ve MHP cephesinden paylaşımlarda ise, ‘milletvekili borsasındaki isimler’ olarak tanımlanıyorlar.
İbretlik bir durum.
Kim, o 15 vekilin durumuna düşmek ister.
Ne CHP’li ne de İYİ Parti’liler. Birinde resmiyet bağı var diğerinde gönül bağı eksik.
Öbüründe gönül bağı var ama resmi ilinti kopuk. İki arada bir derede kalmak bu olsak gerek.
İşin bir diğer boyutu da, AK Parti’yi kısa bir süre önce kendi belediye başkanlarını istifa ettirdiği için yerden yere vuranlar şimdi aynı pozisyona düştüler.
Kalben rızaları olmadığı halde 15 vekile CHP’den yol verdiler.
Bütün bu olan biteni Türk halkı ve seçmen ibretle izliyor.
Seçmen her şeyin farkında.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan karşıtlığı için gerektiğinde ilkelerini, geçmişlerini, ideallerini ikinci plana atanlara bakalım 24 Haziran’da bu halk geçit verecek mi?
Doğrusu biz de merak etmiyor değiliz.
Erdoğan’a karşı 8 kez seçim kaybetmiş bir anamuhalefet liderinin bu son kozu 24 Haziran’da sandıklarda nasıl karşılık görecek?
Her cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan karşısına rakip çıkmaya bile cesaret edemeyen Kılıçdaroğlu’nun evdeki hesabı bakalım çarşıya uyacak mı?
24 Haziran akşamını bekleyelim.