31 Mart yerel seçimleri için ortaya birbirinden değerli isimler çıktı. Hepsinin hedefi başvurdukları il ve ilçelerde önce partilerince aday gösterilmek sonra seçimi kazanıp belediye başkanlığı koltuğuna oturabilmek. Bu amaçla sadece Bursa‘da AK Parti‘ye 100 isim başvurdu. Diğer siyasi partilerimizde başvuru süreci devam ediyor. Onların da en geç ocak ayı ortalarına kadar isimleri netleştirmeleri bekleniyor.
Şehirleri yönetebilmek bir ekip işi. İşini bilen bürokratlarla, yol yürünecek siyasi arkadaşlarını iyi seçen belediye başkanlarının, teşkilat veya örgütlerini de arkalarına aldıklarında, halka dokunan, sorun çözen projeler üretebileceklerini düşünüyoruz.
Yola belediye başkanı olabilmek için çıkan aday adaylarına şu an için proje gerekmeyebilir ama isimleri netleşme olasılığına karşı da hazırlıklı olmaları gerekecektir.
Peki, belediye başkan aday adayları seçmene ve partilerine hangi vaatleri verecekler?
Öncelikle, seçimi kazanma iddiasını ortaya koyacaklardır. Aday gösterildiklerinde seçimi kendisinin ve partisin kazanacağına inandırmaları ve buna göre de hazırlık yapmaları gerekecektir.
Sonrasında, seçmenin beklentilerini karşılayacak işleri terminli olarak açıklamak durumundadır. Bir de, bütün bunları hayata geçirecek finansı nasıl ve nerden temin edeceklerine de seçmeni ve partilerini ikna etmeleri şart.
Gerçekleşme olasılığı zayıf, popüler vaatlerden kaçınmak kendi menfaatlerine olacaktır. Asla ayağı yere basmayan proje ve vaatlere girmemeliler. Seçmeni yanıltıcı bilgi ve vaatlerin ileride önlerine büyük bir sorun olarak çıkacağını akıllarından çıkarmamalılar.
Şehirleri ve ilçelerin sorunlarını iyi analiz edip, öncelik sırasına göre kaynağı da kolay temin edilecek işleri belirlemeliler.
Şu unutulmamalı ki, 31 Mart‘ta seçilip koltuğa oturacak çiçeği burnunda belediye başkanlarını güllük gülistanlık bir tablo beklemiyor.
Bugün halen kendini toparlayamamış, mali açıdan personel maaşlarını bile denkleştirmeyen belediyelerimiz var.
O nedenle, uçuk kaçık değil, halkın beklentilerini karşılayacak, sorunlarını ortadan kaldıracak işlere yönelmeliler.
Siyasi partiler de belediye başkanı yapacağı isimlerin heybesine, dağarcığına iyi bakıp, yanlış projelere kaynak ayıracak, kaynakları, zamanı çarçur edecekleri eleyip, doğru adaylar seçmeliler.
Bütçeyi rantabl kullanan, finans teminini doğru seçen, proje ve personel yönetimini de iyi kontrol eden başkanlarımız 5 yılın sonunda yerlerini de tekrar koruyabileceklerdir.
Sadece büyükşehire güvenip yola çıkılmaz
Büyükşehir Yasası az nüfuslu belediyelerimizi bugün tamamen büyükşehir belediyelerine bağımlı hale getirdi. Teknik personeli dahi olmayan ve bırakın proje yapmayı, İller Bankası payı gelirleriyle personel maaşlarını zor çıkaran belediyelerimiz var. Yasanın emrettiği hizmetlerin büyük bölümünü zaten büyükşehir belediyeleri üstlenmiş durumda. Ulaşım ağının yönetimi, toplu taşıma, su, altyapı, itfaiye, mezarlık hizmetleri, atık bertarafı, arıtma, kırsalın desteklenmesi gibi çoğu ana hizmet kalemini büyükşehir belediyeleri veriyor. Buna rağmen belediye başkanlığına soyunacak adayların sadece büyükşehire güvenip yola çıkmamaları gerekir. Böylesi bir durum beş yıl boyunca yönettiği ilçeyi büyükşehire bağımlı kılar.
Belediye başkanları kendi özgün projelerini, kaynaklarını da bulmak durumundalar.
Teşkilat tercihini yaptı, peki bu ne kadar dikkate alınacak?
AK Parti’de yerel seçimlerde belediye başkan aday adaylarına dönük dün yurt genelinde teşkilat yoklaması vardı. İl, ilçe yönetimleri, kadın ve gençlik kolu birimleriyle eski yöneticilere, kimi belediye başkanı görmek istersiniz soruları yöneltildi. Bursa‘da da AK Parti‘nin teşkilat yoklaması Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi‘nde yapıldı. Teşkilatlara önem verici bu uygulama öteden beri tekrarlanıyor. Fakat bunun karar vericiler üzerindeki kanaatlerin oluşumunda ne kadar etkisi var doğrusu şimdiye dek öğrenilebilmiş değil. Kimin öne çıktığı da muamma kalıyor. Ne teşkilat ne de kamuoyu bu konuda bilgilendirilmiyor.
Teşkilatın çok istediği isimler de bazen kendini aday listesinde bulamayabiliyor. Tepeden inme isimlerle çalışmaları istenebiliyor.
Amiyane tabirle, parti teşkilatlarının bir bakıma gazını alan bu yöntem hemen her yerel ve genel seçimde tekrarlanıyor.
Bu nedenle, aday adaylarının buradan çıkacak sonuca ilişkin çok beklentiye girmelerinin de anlamı yok.