Pandemi nedeniyle bir türlü yapılamayan STK kongrelerinden biri de BALGÖÇ.
Bursa’nın ve Türkiye’nin 36 yıl önce devlet destekli kurulan STK’larından BALGÖÇ uzunca süredir, Prof. Dr. Yüksel Özkan’ın CHP’den vekil seçilmesi sonrası yönetim içinde belirlenen Veli Öztürk tarafından yönetiliyordu.
BALGÖÇ’ün önümüzdeki günlerde yapılması beklenen kongresine biz iki biliyorduk ama üç aday birden başkanlık için yarışacağı anlaşılıyor.
Bunlardan Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kader Özlem aylar önce çalışmalara başladı ve yöre derneklerini tek tek ziyaret ederek kendilerinden destek istedi.
Ardından Mestanlılar Derneği Başkanlığı’ndan tanıdığımız Hasan Öztürk de adaylığını deklare eden ikinci isim oldu.
BALGÖÇ kulislerinden sızan bilgilere göre yine Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve BALGÖÇ’ün eski genel başkanı Prof. Dr. Emin Balkan’ın yeniden adaylık için hazırlıklarını sürdürdüğünü öğrendik. Balkan’ın ismi de bir süredir dernek kulislerinde konuşuluyordu.
Emin Hoca’nın cuma günü Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden BURFAŞ’ın Merinos Gölpark Tesisleri’nden düzenleyeceği basın toplantısıyla adaylığını deklare edeceği konuşuluyor.
Bu durumda ufukta şimdilik üç adayın yarışacağı bir BALGÖÇ kongresi gözüküyor. Ancak geçtiğimiz günlerde de yine bu sütunlardan değindik.
STK’ların çok adaylı yarışlarında ister istemez bir bölünme, parçalanma, küsme, kırılma yaşanmıyor değil.
Kaybedilmiş topraklardaki soydaşlarımızın haklarının takibi için kurulmuş ve uluslararası bir misyonu da bulunan BALGÖÇ’ün bu tehlikeyi yaşamamasını diliyoruz.
Bize göre; kongrede kazanan kim olursa olsun, camianın bütünlüğünün sürmesi şart.
BALGÖÇ üyelerinin kongreden galip çıkan ismin etrafında kenetlenmelerinde camia için fayda olduğunu düşünenlerdeniz. Kaybeden kesimlerin küsüp, çekip gideceği bir kongre olmamalı.
Güçlü bir BALGÖÇ’e göçmen camiasının, Bursa’nın ve ülkenin ihtiyacı olduğu da unutulmamalı.
Orman içindeki Beyce Doğal Yaşam Merkezi gün sayıyor
Bu amaçla son dönem ülkemizde kırsal turizm de giderek yaygınlaşıyor. Bunlara en son halka Orhaneli’de ekleniyor.
İlçenin Karagöz Piknik Alanı’nda Büyükşehir Belediyesi desteğiyle inşa edilen Beyce Doğal Yaşam Merkezi artık açılmış için gün sayıyor.
İlçenin rafting merkezi yapılma projesinden sonra rağbet görecek en büyük turizm yatırımlarından biri olması beklenen projede son gelindiğini görmek sevindirici.
Çam ağaçlarının içinde, pırıl pırıl, sessiz ve sakin ortamıyla bungalov evler denizden sıkılanlar için değişik bir mekân olacak.
İlçeyi kırsal turizm açısından da hareketlendirecek projenin hayırlı olmasını diliyoruz.
Merinos işte böylesi etkinliklerle anılmalı
Uzun kuyruklar oluştu.
Kuyruklar sadece kapı girişinde değil kitaplarını imzalayan yazar masalarının önlerinde de Bursalı kitapseverler dakikalarca beklemek zorunda kaldılar. Yazarların konferanslarında da salonlar tıklım tıklım doldu.
Merinos Atatürk Kongre Kültür Merkezi’nin böylesi yapılış ve restore ediliş amacına uygun olarak kullanılması gerçekten sevindirici.
Sevindirici olan başka bir şey daha var ki, Bursalılar kitaba olan düşkünlüklerini bu fuar sayesinde bir kez daha kanıtlamış oldular.
Bu ilgi, organizatör ve yöneticilere gelecek yıl daha iyi ve daha büyük bir fuar sorumluluğunu da yüklemiş oldu.
Gelecek yıl bir aksilik olmazsa 3. Bursa Kitap Fuarı’na daha çok yayınevi, yazar ve ziyaretçi akını olacağını düşünüyoruz.
Kitaba gösterilen ilginin, bir ülkenin gelişim ve büyümesine de önemli katkı yaptığına inanıyoruz.