6 Şubat Kahramanmaraş ve Hatay depremlerinde, 11 ilimizde 50 binden fazla insanımızı kaybettik.

Türkiye, deprem kuşağında yaşıyor. Ülkemiz asrın felaketi olarak adlandırılan depremlerde büyük bir bilanço ile karşı karşıya kaldı.

Önce enkazlardaki insanlarımızı çıkardık, yitirdiklerimizi toprağa verdik. Kalanların yarasını sarmak için topyekün seferber olduk. Büyük bir dayanışmayla devlet ve millet olarak depremzedelerin imdadına koştuk.

Depremin hemen ardından başlamak üzere, değişik aralıklarla üç kez Hatay ve Gaziantep bölgelerini incelemeye gittik. Türkiye öyle bir kenetlenmişti ki, daha enkazlar bile kalkmadan yeni konutların yapımına başlandı.

Önce çadırkentler, ardından konteynerkentler ve nihayetinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı törenlerle bir yıl bile dolmadan yapımları tamamlanan kalıcı konutların anahtarları hak sahiplerine teslim ediliyor.

Bir yılda on binlerce konutun yapımını tamamlamak, yüz binlercesinin inşaatına başlamak gerçekten büyük bir mühendislik ve ülke başarısı. Bunu es geçmemek, hatta olaya siyasi de bakmamak gerek. Bir yılda böylesi bir sonuca ulaşmayı her ülke başaramaz.

Türkiye bunun üstesinden geldi.

Bütün imkânlarını bölgeye seferber etti. Şehirleri ayağa kaldırmak kırsalı canlandırmak için tüm kaynaklarını akıttı. Depremin ilk aylarında, aralarında Bursa’nın da yer aldığı Türkiye’deki tüm belediyelerimizin bölgedeki çalışmalarını, STK’larımızın götürdüğü yardımları, devletimizin başlattığı seferberliği başka hangi ülke gerçekleştirebilirdi ki?

Burada TOKİ’ye bir parantez açmak istiyoruz.

Gerçekten, yaptığı tüm konutlar yer sarsıntılarında hasar almadı. Şimdi de 6 Şubat’ın ardından 11 ilimiz ve ilçelerinde yürüttüğü konut seferberliğiyle büyük bir başarıya imza atıyor. Bölge adeta şantiyeye döndü.

TOKİ olmadan bunun başarılabilmesi mümkün mü?

Devletin tüm desteğini arkasına alan bu kurumumuz, deprem bölgesini yeniden ayağa kaldırmak için olağanüstü bir çaba gösteriyor. Burada yüklenici firmalarımızı da es geçmeyelim. Gerçekten, onlar da cansiparane çalışarak kısa sürede vatandaşların kalıcı konutlarını inşaa ediyorlar.

Ülke olarak, böylesi büyük bir felaketin altından, kısa sürede yaralarımızı sarıp, ayağa kalkabildiğimiz için gurur duymalıyız.

Elbette eksik ve hatalar da vardır. Dünyanın, deprem sonrası koca bir ulusun kenetlenerek sağladığı bu başarıyı gıptayla izlediğini düşünüyoruz.

Bu vesileyle yitirdiğimiz yurttaşlarımıza bir kez daha rahmet diliyoruz.

Merhum Özalp’e vefa

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin eski başkanlarından merhum Teoman Özalp’in adı verilen Hamitler’deki park yeniden elden geçirilerek bölgenin hizmetine açıldı.

Açılış törenine katılamadık ama haberi görünce hafızamız bir an bizi parkın yapım yıllarına götürdü.

Merhum Özalp ile burayı gazeteci dostlarımızla ziyaret etmiştik. Kaçak yapı ve hileli hisse parselasyon baskısının kentin çeperlerini sardığı dönemde, meşe ağaçları altındaki bu değerli yeşil alan onun sayesinde kurtarılmış, park yapılarak da Bursalıların hizmetine sunulmuştu.

Büyükşehir Belediyesi’nin sonraki yönetimleri de Özalp’in ölümünün ardından buraya merhumun adını vermişti.

Şimdi ise Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, 110 dönümlük bu dev parkı komple yenileyerek, içine bir de Gençlik Merkezi inşaa ederek tekrar bölgedeki semt sakinlerinin hizmetine sundu.

Bursa’ya Bayındırlık ve İskan İl Müdürü, Yapı İşleri Genel Müdürü, 1989-1994 döneminde DYP’den Büyükşehir belediye başkanı ve nihayetinde de milletvekili seçilerek hizmet veren merhum büyüğümüz Özalp’i biz de bu vesileyle rahmetle, minnetle yad ediyoruz.

Dönemini yakından takip etmiş bir gazeteci olarak Özalp’in kentimize kazandırdıklarını, Bursaray’ın finansını bulup, ihalesini yaparak temel atma aşamasına kadar getirdiği yılları unutmamız mümkün değil.

Pozitif ayrımcılıkla verildi şimdi icra yoluyla satılıyor

Kalıcı gelir için Yakın Çevre Yolu üzerinde Bursaspor’a imar imtiyazı sağlanılarak tahsis edilen benzinliğin icra yoluyla satılacak olmasına üzüldük.

Bursaspor’a gelir amaçlı dönemin Büyükşehir Belediyesi’nce verilmiş bir arazinin bugün kulüp borçları yüzünden icra yoluyla elden çıkıyor olması yüreğimizi burkuyor.

Bunun geçmişte verilen arazilerde de aynı şekilde olduğunu hatırlıyoruz. Bursaspor’a devredilen kamu mülklerinin bu yolla kaybedilmesinin önüne geçilmeli. Kimisi satılıyor, kimileri yönetici alacağı için devrediliyor. Benzinlik de icra yoluyla satılacak.

Gönderdiği iletiyle öneriyi MHP’li Cemil Aydın yapmış. Bursaspor’a bundan böyle verilecek bu tür mülklere, ‘satılamaz’ şerhi ve ipotek konmasını istiyor.

Doğru ve yerinde bir öneri.

Sıkışan her yönetim mülk satmaya, yönetici alacağından dolayı devretmeye ve icra yoluyla elden çıkarmaya kalkarsa Bursaspor kalıcı gelire nasıl kavuşur?