Olay Gazetesi Bursa

Artık Dağ’ın sorunlarını TBMM’ye taşıyanlar var

Ataların meşhur bir sözü var. El elin kaybolan eşeğini ıslık çalarak ararmış. İnegöl’den, Orhangazi’den, Mustafakemalpaşa’dan seçilmiş, ya da yurdun binlerce kilometre ötesinde doğup Bursa listesine sokulmuş bir vekil, Dağ’ın sorunlarını kendine ne kadar dert edinir? Ya da bu bölgeden çıkmış bir isim ovaya ne kadar ilgi duyabilir? İçinden çıkmadığınız yörenin sorunlarını ne kadar bilir, ne […]

Ataların meşhur bir sözü var.

El elin kaybolan eşeğini ıslık çalarak ararmış.

İnegöl’den, Orhangazi’den, Mustafakemalpaşa’dan seçilmiş, ya da yurdun binlerce kilometre ötesinde doğup Bursa listesine sokulmuş bir vekil, Dağ’ın sorunlarını kendine ne kadar dert edinir?

Ya da bu bölgeden çıkmış bir isim ovaya ne kadar ilgi duyabilir?

İçinden çıkmadığınız yörenin sorunlarını ne kadar bilir, ne kadar konuya vakıf olabilirsiniz?

Orhaneli, Keles, Büyükorhan ve Harmancık ilçelerinden oluşan Dağ yöresi iktidar partisi tarafından 3 dönemdir vekilsiz bırakıldı.

Üstelik;

seçilecek sıraya her aday konulmayışta, bölgedeki sandıklar bir fazla doldurulup gönderildi.

Böyle olunca, yörenin TBMM’de temsilinde AK Parti bir ismi seçilecek sıraya koyma gereği duymadı.

Olası bir erken seçimde AK Parti’nin yine Dağ’dan bir ismi seçilecek sıraya koyacağına ihtimal verilmiyor.

Bu dönem işin rengi farklı.

7 Haziran seçimlerinde iktidar partisinin Dağ yöresini yok saymasını CHP ve MHP iyi değerlendirdi.

MHP, ikinci sıraya Kadir Koçdemir’i, CHP de önseçim sonucu bölge çocuğu Erkan Aydın’ı dördüncü sıraya yazdı.

AK Parti’nin bölgeden vekili yok ama muhalefetten iki isim var.

Bölgenin en ufak sorununu Parlamento kürsüsüne taşıyacak, soru soracak, çözüm haykıracak iki vekil mevcut.

Şimdi, bunun yansımaları görülüyor.

Hemen kolları sıvayan ilk isim Erkan Aydın oldu.

Çevre duyarlılığı nedeniyle iktidar partisi müdahalesiyle 2012’de Dağ-Der koltuğundan edilen Aydın, yörenin bugünlerde başka bir çevre problemine yol açacak altın madeni için devreye girdi.

Orhaneli’ne bağlı Akalan ve Söğüt’te su kaynakları üzerinde siyanürle altın çıkarılmasına direnen köylülerin safına geçti.

Keles Kozağacı ve Orhaneli Başköy’deki direnişlerde de Aydın hep en önlerdeydi.

Bunun bir bedeli vardı.

Durumdan vazife çıkaran bölge siyasetçileri ve o dönemin iktidar partisi yöneticileri, listesi AK Parti ilçe başkanları, yöneticileri ve meclis üyeleri ile doldurulmuş bir ismi Dağ-Der kongresinde Aydın’ın karşısına sürmüşlerdi.

Başarılı da oldular.

Fakat, Bursa’nın en etkin STK’larından biri olan Dağ-Der’i de parçalamışlardı.

Şimdi toparlamak için uğraşılıyor.

Bugünlerde o operasyona destek veren bölge siyasileri nedamet getirseler de iş işten geçmişti.

Aydın 3 yıl önce Dağ-Der koltuğundan uzaklaştırıldı ama iktidar için daha da tehlikeli bir konuma yükseldi.

CHP’li Milletvekili olarak şimdi daha gür sesle Parlamento’da yöre topraklarının ranta kurban edilmesi durumunda ayağa fırlayacak, yanlışları eleştirecek, iktidarı sıkıştıracaktır.

Sadece yeşil ve çevre sorunları değil, bölgenin sosyo-ekonomik bakımdan geri bırakılması ve hakkı olan hizmetleri alması konusunda da MHP’li Koçdemir ile birlikte hareket edecektir.

Muhalefette oluşları dezavantaj mıdır?

Sanmıyoruz.

Kurulacak olası AK Parti, CHP ve MHP ortaklığındaki hükümette de Dağ ilçelerinin önemli bir temsilcileri olacaklardır.

Dağ ilçelerinin, ulaşım, sağlık, çevre, istihdam, eğitim, tarım, hayvancılık, ormancılık gibi sorunlarının çözümünde iki vekile çok iş düşecek.