İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Mehmet Albayrak önceki akşam Olay TV’de konuğumdu.
Olay’ın İçinden programında konuştuğumuz Albayrak inşaat sektörünün geleceği için kötümser bir tablodan bahsetti.
15 Haziran’da başvuruları sona eren imar barışını, şehrimizde binlerce hemşehrimizin mağduriyetine yol açan kentsel dönüşüm krizini, kent yönetimine ulaşım önerilerini ve inşaat sektörünün içinde bulunduğu son durumu ele aldığımız programda Başkan Albayrak son derece olumsuz bir gidişata dikkat çekti.
Akademik odalar olarak imar affının her türlüsüne karşı olduklarını ve adı her ne kadar imar barışı olsa da bunun da af niteliği taşıdığını anlatan Albayrak, yasa çıkarılırken odaların görüşlerinin alınmadığını da yineledi.
Vatandaş için fırsat olarak görülen imar barışı uygulamasının Türkiye genelinde kaçak yapılaşmayı patlattığını, 2017 sonrası ülke genelinde kaçak yapı sayısında artış olduğunu ileri süren İMO Bursa Şube Başkanı Albayrak şöyle devam etti:
“Kaçak yapılar mühendislik hizmeti almamış, afete dayanıksız, devlete bir kuruş vergi vermeden yapılmış yapılardır. Devletin bunlardan tahsil ettiği vergi ve prim yoktur. Bunları tasvip etmiyoruz. Bunları affetmeyi de baştan beri uygun görmedik. İmar barışının hedeflenen noktaya ulaştığını düşünmüyorum. Bursa’da son hafta hariç 96 bin civarında bir başvuru olduğunu öğrendik. Hedeflenen rakam bu değildi.”
Vatandaş arasında ay sonunda bitecek ödemeler için bir taksitlendirme beklentisi oluştuğunu da dile getiren Albayrak, “Herhalde bir duyum aldılar” dedi.
Albayrak devamla şunları söyledi:
“İmar barışı uygulamasının bizim inşaat sektörünü sekteye uğrattığını ve kentsel dönüşüm çalışmalarını engellediğini düşünüyoruz. Keşke olmasaydı. Eğer devlet para toplayacaksa, keşke imar konusunu karıştırmasa idi. Toplanan kaynağın kentsel dönüşüme aktarılacağı söyleniyor. Devlet kaçak yapıları yaptırmamış olsaydı zaten bu kadar bir geliri, hatta daha fazlasını toplayacaktı. Vergi, harç, meslek mensuplarının ödeyeceği vergiler ve KDV’den daha çok para toplayacaktı. Elimizde depreme dayanıksız yapı stoku kaldı. Kaçak yapılaşma bizim şehirlerimiz için bir kanser vakasıdır. Umarız bu ülkede bir daha imar affına gerek duymayız.”
İMO Başkanı Albayrak meslek odaları olarak baştan beri parsel bazlı kentsel dönüşüme itiraz ettiklerini belirterek şunlara değindi:
“Emsal artışının plan bütününde değerlendirilmesi ve gerekli sosyal donatı alanlarını da dikkate alarak emsal artışı verilmesinini ifade ettik. Ancak akademik odaları çok fazla, hukuk kısmı hariç dinlemiyor yerel yöneticilerimiz. Kentsel dönüşümün üç önemli ayağı var. Biri ekonomik biri hukuksal diğer sosyal ayaktır. Siz kaçak olan bir binaya kat mülkiyeti kurma hakkı verirseniz o vatandaş bir daha belediye niye gitsin? niye gidip kentsel dönüşüm çalışmalarına katılsın. Yıldırım’da dönüşüm bölgesindeki projeler rafa kalktı ve tamamen durdu.”
Odaların bu şehrin ve kimsenin düşmanı olmadığını hatırlatan Albayrak, haklılıklarının mahkemelerce tescil edildiğini söyledi.
Albayrak, tıkanan dönüşüm projelerinde sosyal donatı alanı eksiğini çözmek için arayışlar bulunduğunu, ancak planlama bölgesi dışından, örneğin Büyükşehir Belediyesi’nin Başköy’deki arazilerinden satın alma yoluyla sorunu gidermenin beraberinde başka hukuki problemler de getirebileceğini hatırlattı.
Albayrak’ın kent yönetimlerine önerileri de vardı.
Kısa süre sonra hizmete açılacak Şehir Hastanesi’ne ulaşım için Acemler’in aktarma noktası olarak kullanılmasının trafiği daha da kilitleyeceğini, bu aktarmanın Emek ve Üniversite duraklarından yapılması gerektiğini vurguladı.
Albayrak, son olarak inşaat sektörünün içinde bulunduğu olumsuzluğun kendilerine üye 500 genç mühendisi işsiz bıraktığını, sektörün sıkıntılı bir süreçten geçtiğini, bu nedenle de morallerinin bozuk, suratlarının asık olduğunu sözlerine ekledi.