Dumlupınar Üniversitesi Kütahya Teknik Bilimler MYO İnşaat Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Sadettin Topçu Bursalı bir hemşehrimiz. Görev yaptığı üniversitede şehrimiz için de kafa yormaktadır.
Kahramanmaraş ve Hatay merkezli iki büyük deprem sonrası bölgeye ulaşımda büyük aksamalar olmuştu. Topçu, bundan yola çıkarak Bursa’yı da uyarıyor ve bir de ulaşım ağı önerisinde bulunuyor.
Aslında önerisi eskiden beri Bursa’nın gündeminden olan kestirme İstanbul-Antalya Yolu.
Yol Bursa’dan itibaren Orhaneli-Harmancık-Dağardı-Simav-Selendi üzerinden Denizli’ye ve dolayısıyla Akdeniz’e, İç Ege’ye bağlanıyor. Bu yol halen çok virajlı ve sıkıntılı bir etaptan oluşuyor.
Dr. Topçu şunları hatırlatıyor:
Dr. Topçu ardından da İstanbul’dan kestirme Antalya yolu olarak bilinen ama bir türlü raftan inmeyen o proje için bir de kendisi şu satırlarla öneride bulunmuş:
“Güney Marmara, Kıyı ve İç Ege yöreleri aktif fayların etkisinde, neredeyse tamamen deprem tehlikesi altındadır. Maraş merkezli depremlerden çıkarılan ders sonucuna göre buralardaki karayolu alternatiflerinin çoğaltılması gerekmektedir. Güney Marmara’yı direk İç Ege’ye bağlayacak olan Harmancık-Dağardı-Simav-Selendi ve Denizli’de son bulacak karayolu bu alternatifler arasında en dikkat çekenidir.”
Yüreği hep Bursa ile atan hemşehrimiz mesajını su satırlarla tamamlıyor:
“Böylelikle ülkenin 4. büyük şehri ve ihracat şampiyonu olan Bursa’nın güneyiyle de direk bağlantısı sağlanmış olacak. İç Ege’de yer alan Kütahya, Uşak, Manisa ve Denizli’nin ilçeleri de bu karayolunun sağladığı avantajlarla ekonomik olarak kazançlı çıkmış olacak. Cumhuriyetimizin ilk yıllarında Bursa ve Denizli arasında ipek ticaretinin geliştirilmesi amacıyla devletimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından planlandığı söylenen bu karayolu yapıldığında standardı yüksek diğer alternatif yollardan çok daha kısa ulaşım süresi sunacaktır.”
Sadettin Hoca’nın önerileri böyle.
Karayolları Genel Müdürlüğü’nün bu etabı programa alması şart.
Hem afet anları hem de yakıt tasarrufu ve Akdeniz’e kısa yoldan ulaşım için. Fakat, bunu Ankara’da yatırım programına aldıracak güçlü bir Bursa lobisi ve siyasi irade gerekiyor.
Gözlemsel değerlendirmeye başvurular niye çok düşük?
Kahramanmaraş ve Hatay merkezli 6 Şubat depremlerinin ardından bütün Türkiye’de yapı güvenliği konusu gündeme oturmuştu.
Bursa’da da bu minvalde akademik meslek odaları, üniversiteler ve Büyükşehir Belediyesi ile ilçe belediyeleri arasında bir protokol imzalanmıştı.
Sağlamlıklarından şüphe edilen yapılara, ücretsiz ‘Gözlemsel Değerlendirme’ yapacak teknik heyet bu binalara ilişkin de birer rapor düzenleyecekti.
Başvurular Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne elektronik ortamdan alınmaya başlandı.
Dün öğrendik ki, oturdukları binanın sağlamlığından endişe eden hemşehri sayımız 500’ler dolayında imiş.
Çok düşük bir başvuru.
Oysa, sadece Osmangazi ilçesinde 130 bin bina olduğu biliniyor.
Sadece merkezdeki üç ilçeyi kapsayan ve 2004 öncesi ruhsatlı yapıları öngören taramalara vatandaşın bu kadar duyarsız kalması şaşırtıcı.
Demek ki, 50 bin yurttaşımızı kaybettiğimiz son depremler de bize ders olmamış.
Yıldırım’a yeni sosyal yaşam merkezi
Yıldırım Belediyesi’nin Karaağaç Mahallesi’ndeki Osman Fevzi Efendi Köşkü’nü restore etmeye başladığını hatırlıyoruz.
Şimdi görüyoruz ki, Başkan Oktay Yılmaz’ın dünkü paylaşımıyla köşkte restorasyon bitmek üzere. Kısa bir süre sonra da Bursa’ya ve Yıldırım’a, Karağaç Sosyal Yaşam Merkezi olarak hizmet vermeye başlayacak.
Şimdiden şehrimize hayırlı olsun.