Olay Gazetesi Bursa

36 yılda çoğu ili sollamış bir ilçe

Önceki gün Bursa’nın merkez ilçelerinden Nilüfer’in kuruluşunun 36. yıldönümü vardı. Bir dönem belediye meclis üyeliği görevinde de bulunduğumuz Nilüfer Belediyesi’nin 36. yıl kutlama çağrısına katılamadık ama ilçenin bu süreçte geçirdiği evrelere tanık olmuş bir gazeteci ve kent sakini olarak yaşananları şöyle film şeridi gibi gözümüzün önünde geçirdik. Dile kolay 36 yıl. Bir insan ömrünün neredeyse […]

Önceki gün Bursa’nın merkez ilçelerinden Nilüfer’in kuruluşunun 36. yıldönümü vardı.

Bir dönem belediye meclis üyeliği görevinde de bulunduğumuz Nilüfer Belediyesi’nin 36. yıl kutlama çağrısına katılamadık ama ilçenin bu süreçte geçirdiği evrelere tanık olmuş bir gazeteci ve kent sakini olarak yaşananları şöyle film şeridi gibi gözümüzün önünde geçirdik.

Dile kolay 36 yıl. Bir insan ömrünün neredeyse yarısı. İlçeyi kuruluşundan bu yana izliyoruz.

Bursa Belediyesi’nin 80’lerin sonunda Büyükşehir Belediyesi statüsü kazanmasıyla birlikte merkezde Nilüfer ile birlikte Osmangazi ve Yıldırım ilçeleri kurulmuştu. 1989 yerel seçimlerinde Bursa’nın bu üç ilçesinden biri olan Nilüfer’in belediye başkanlığı koltuğuna DYP’li merhum Ziya Güney oturmuştu.

1989’da Büyükşehir Belediyesi’nin tarihi binasındaki üç odadan giriş katındaki biri merhum Güney’e verilmiş, kendisine ayrıca bir mühür ile bir de TOFAŞ Kartal makam aracı tahsis edilmişti. O meşhur araca Başkan Güney ile binip, gazeteci olarak yeni ilçe Nilüfer’i çok dolaşmıştık. Bursa Belediyesi’nin yetişmiş personeli de üç yeni ilçe arasında paylaştırılmıştı.

Merhum Güney, önce mahallelerin asbestli su borularını BUSKİ vasıtasıyla değiştirtmekle işe koyuldu. Sonrasında, kendisine İzmir yolu üzerinde baraka bir hizmet binası yaptı. Orhaneli kavşağında bugün iş merkezi olar yeni binaya da başladı ama o bina Nilüfer Belediyesi’ne ve kendisine kısmet olmadı, yıkıldı.

Güney sonrası işbaşına gelen her belediye başkanı da ilçenin gelişiminin temellerini attı. Başlarda yemyeşil, bomboş bir arazilere sahip olan Nilüfer, değişen imar planlarıyla bugün beton yığınlarının esir aldığı gri bir şehre dönüştü.

36 yılda varsıl göçleri ve gelişmişlik parametreleri bakımından Nilüfer bir çok ili solladı, nüfusu ise  tarım alanlarına yayılan yeni yapılaşmalarla yarım milyonu aştı. Şimdiler de ise, kalan tarım toprakları, planlama dışı izinsiz kullanımlarla yok oluyor.

Bundan sonra göreve gelecek belediye başkanının Nilüfer’e ve Bursa’ya yapacağı en büyük iyilik, bize göre ilçenin bir karış toprağını bile artık imara açmamak olmalı.

Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem yeniden aday olur veya yapılır mı bilmiyoruz ama Nilüfer’in imara dayalı rant odaklı büyümesi frenlenmeli. Bu karar da partilerüstü bir konsensüsle alınmalı.

 

Dolandırıcılar işi büyütmüş

Zaman zaman hep uyarı mesajları geliyor. Falanca yöneticinin adı kullanılarak bağış isteğinde bulunan dolandırıcıların artık her geçen gün yeni yöntemlere başvurdukları görülüyor.

Dün bir kez daha Büyükşehir Belediyesi’nden gelen mesajla bunu fark ettik.

Sosyal medyayı aktif olarak kullanan dolandırıcıların son taktiği, ücretsiz gezi turları daveti. Dolandırıcıların o çağrısına kanıp linki aktivi edenler yanıyor.

Dün bu konuda Büyükşehir Belediyesi’nden gelen son uyarı mesajında, “Bursa Büyükşehir Belediyesi adını kullanarak sosyal medya platformlarında, ‘Bursa Bedava Gezi Turu’, ‘Belediyemiz Tarafından Düzenlenen Ücretsiz Gezi Turlarına Katılmak İçin Başvur’ benzeri paylaşımlara itibar edilmemesi ve derhal emniyet birimlerine bildirilmesi önemle rica olunur” ifadeleri yer alıyordu.

Büyükşehir Belediyesi’nin gezi turlarını mahalle muhtarlıklar aracılığıyla yaptığını biliyoruz. Dolandırıcıların sosyal medyadaki bu yeni tuzağına düşmemek için resmi makamlardan gelmeyen çağrılar dikkate alınmamalı.

Sosyal medyada bu yönde çokça tuzak var.

Dikkatli olmak gerek.

 

Emekli bu oranla mağdur olur

Seçim öncesi büyük beklenti içerisine girildi. Çünkü; vaatler yüksek tutuldu. Zaten piyasanın durumu da iç açıcı değildi.

Hükümet söz verdiği gibi seçim sonrası önce asgari ücreti sonra memur maaşlarını yükseltti. Şimdi sıra emeklilerin ücretlerini artırmaya geldi. 6 aylık enflasyon farkı ve üzerine verilen refah payı ile emekli için düşünülen yüzde 25’lik zam kamuoyunda çok kabul görmedi.

Hükümet, ‘sözümüzü tuttuk’ dese de, açıklanan orandan emekliler memnun değil. En düşük emekli maaşı alanlarla yüksek prim ödeyenler arasında fark kalmaması da büyük adaletsizliğe yol açmıştı.

Şimdi bunun düzeltilmesi beklenirken, yüzde 25’lik genel bir artış yapılması öngörüldü. Üstüne, gece yarısı kararıyla vergilerde yapılan artış da eklendi. EYT’lilerin zamdan yararlanıp yararlanmayacağı da sıkıntı.

Bütün bunlar dikkat alındığında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın emeklilerin tümünü sevindirecek ilave bir refah payı artışı yapması bekleniyor.

Yapılmazsa, AK Parti’ye dönük piyasadaki uğultunun daha da yükseleceğini tahmin ediyoruz.

Gezdiğimiz, girdiğimiz her yerde, konuştuğumuz herkes bu yönde beklenti içerisinde.

Umarız, AK Parti Genel Merkezi’ndeki üst kat yöneticileri de bu uğultunun farkındadırlar. Yerel seçime şunun şurasında çok bir zaman kalmadı.