Olay Gazetesi Bursa

15 Temmuz anmasına ilgi azalması mı var?

Önceki akşam 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda, FETÖ’cü hainlerin 8 yıl önce ülkeyi sürüklemek istedikleri uçurumdan kurtarılışının anma yıldönümü etkinliklerini izledik. Dolu ve zengin bir program yapılmasına rağmen katılımın zayıflığı düşündürücüydü. Valilik, Büyükşehir ve Yıldırım Belediyesi ile ilçe kaymakamlıklarının desteğiyle hazırlanan programa halk katılımının son derece düşük kaldığı görüldü. Öyle ki, meydanda ön sıralar dışında bir […]

Önceki akşam 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda, FETÖ’cü hainlerin 8 yıl önce ülkeyi sürüklemek istedikleri uçurumdan kurtarılışının anma yıldönümü etkinliklerini izledik.

Dolu ve zengin bir program yapılmasına rağmen katılımın zayıflığı düşündürücüydü.

Valilik, Büyükşehir ve Yıldırım Belediyesi ile ilçe kaymakamlıklarının desteğiyle hazırlanan programa halk katılımının son derece düşük kaldığı görüldü.

Öyle ki, meydanda ön sıralar dışında bir yoğunluk yoktu. Alan içinde rahatça dolaşılabiliyordu.

Haşim İşcan, Fevzi Çakmak caddeleri trafiğe kapatılmış ama keşke açık kalsaymış. Oralar da bomboş idi.

Sıkı güvenlik önlemi alınmış. Meydana girişlerin hepsi polis bariyeri ile çevrilmiş ve üst aramasından sonra içeri alındık.

Protokol konuşmalarının ardından Prusa Sanat Derneği’nin Türkiye Benim isimli performansı büyük alkış topladı. Hayati İnanç’ın şiirle karışık milli bilinçlendirme konuşması da ilgi gördü. Gecenin sonunda sahneye Arslanbek Sultanbekov çıktığında ise meydandaki kişi sayısı daha da azalmıştı.

Peki, Bursalılar programa neden ilgi göstermediler?

Yeterli duyuru mu yapılamadı yoksa kalabalığı meydana çekecek sanatçı seçimi mi yanlıştı?

Galiba bunda 31 Mart yerel seçim sonuçlarının da etkisi var.

Büyükşehir Belediyesi’nin alanda BURFAŞ aracılığıyla ikram dağıtımı gözümüze ilişti. Keza, Kızılay ve Yıldırım Belediyesi de alana gelenlere ikramlarda bulundular. Osmangazi Belediyesi ise şehitler için gündüz vakti okutulan mevlit sonrası Ulucami önünde lokma dağıttı.

Acaba, halk artık 15 Temmuz kutlamalarını kanıksadı mı?

Milli Birlik ve Demokrasi Günü ilan edilen bu kutlamalar her geçen yıl cazibesini kaybediyor mu?

Oysa, FETÖ’cü alçakların bu ülkeye yaptığı ihaneti unutmak mümkün mü?

8 yıl değil, 108 yıl geçse de kendi halkına silah doğrultmuş, üstüne tank sürmüş hainlerin yaptıkları hafızalardan silinmez.

Galiba millet anma programlarında bir farklılık bekliyor. Meydana siyasilerin de eskisi gibi ilgisi azalmış. Gözümüze eski belediye başkanlarından bir kaç kişi ilişti. AK Parti’nin kimi ilçe teşkilat mensupları da oradaydı.

Kutlamalara katılım konusunu AK Parti mensuplarının da kanıksadıklarını fark ettik.

15 Temmuz’a halk ilgisini çekebilmek için başka bir format şart.

 

Tankın üzerinden geçtiği araç 15 Temmuz’un şahidi gibiydi 

15 Temmuz ihanetinin en belirgin özelliklerinden biri, o gece bu suç şebekesinin kendileri dışında kimseye yaşam hakkı tanımama niyetinde oluşlarıydı. Zira, caddelere çıkan ve içinde yurttaşlarımızın bulunduğu özel araçları da ezip geçtiler.

O kadar gözleri dönmüştü ki, önlerine çıkanları ezip geçmeyi kendilerine hak gördüler.

15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda, o geceden kalma, tankın ezdiği bir araç da sergilendi. Anma programı için Şehreküstü’ne gelen hemşerilerimiz bu araca yoğun ilgi gösterdiler.

15 Temmuz Derneği’nin satın alarak sergilediği araç o gecenin metal tanıklarından biriydi. İçindekilerin sağ kurtulduğu o aracı tank ezip geçmiş.

Halkına bomba yağdırmış, Parlamentosu’nu, Özel Harekat Müdürlüğü’nü bombalamış, kurşunlamış bir ihanet şebekesinin acıma duygusu olur mu?

Kendilerine direnen 252 yurttaşımızı gözlerini kırpmadan katlettiler.

Mazallah, ülke ellerine geçmiş olsaydı, demek ki, oluk oluk kan akıtacaklardı.

 

Barajlar korkutuyor

Yaz aylarında sık sık su sıkıntısının olabileceğini yazıp çiziyoruz. Çok şükür ki, iki büyük barajımız kış ayında tamamen doldu. Bu sayede rahatız.

Fakat, Doğancı Barajı’ndaki su miktarının hızlı azalışı ilerisi günler için bizleri korkutmuyor değil. Yaz yağmurları gelse de bunun barajlara etkisinin fazla olmadığı görülüyor. Doğancı Barajı’ndaki su seviyesi yarıya kadar inmiş durumda. Nilüfer Barajı rezerv olarak tutuluyor. Havalar sıcak geçtikçe oranın da hızlı tüketimi başlayacak.

Su tasarrufunun ne kadar önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. Bugünlerde şebeke suyu ile araç, halı, kilim yıkamanın, bahçe sulamanın şehir için büyük bir haksızlık olacağını düşünenlerdeniz.

Tüketimde tasarruflu olursak suyumuz hepimize yeter.