Türkiye’de balık denince akla ilk o gelir.
Havalar soğumaya başladığında sofraları şenlendirir.
Çünkü o, aynı zamanda uğruna türküler yakılan bir balıktır.
Buğulaması da tavası da ızgarası da lezzetli olur.
Ayrıca çok önemli bir protein kaynağıdır.
Bu nedenle alım gücü düşük aileler için ilaç gibidir.
En makbulü ise adı ile özdeşleşen Karadeniz’de avlananıdır.
Tabii ki hamsiden söz ediyorum.
***
Ancak son yıllarda bu önemli gıdada ilginç gelişmeler yaşanıyor.
Önce boyu kısaldı.
Nedenleri belli.
Kontrolsüz avlanma ve kuraklık nedeniyle derelerden denize akan planktonların azalması.
Daha açık bir ifadeyle…
Yeterli besin değerine ulaşamayan balık geç büyüyor.
Balıkçılar da belirli boya ulaşmayan hamsileri avlıyor.
Geçen ocak ayında bu nedenle belirli aralıklarla av yasaklanmıştı.
Önümüzdeki dönemde neler olacak hep birlikte göreceğiz.
Ama tezgâhların arka kısımlarından poşetlere inen hamsilerin boyutları yeni yasağa işaret ediyor.
***
Neyse…
Boyutu tartışılsa da hamsi bol bugünlerde…
Fakat fiyatı bir türlü 20 liranın altına inmiyor.
35-40 liradan 25 lira civarına geriledi ve orada kaldı.
Özellikle dar gelirli 5-10 liralık etiketi bekliyor.
Ama zor…
Nedenine gelince…
Tutulan balığın çok azı tezgâhta yerini alıyor.
Çünkü büyük bölümü sanayiye gönderiliyor.
İnsanların ucuza yiyebileceği hamsiyi, yem olarak çiftliklerde balık ve tavuklar tüketiyor.
Bu belirli oranda yapılabilir ama ölçü kaçmışa benziyor.
Bir de neden hamsi?
Ekonomik değeri o kadar düşük balık varken…
Mesela son dönemde Mavi Vatan’ı işgal eden balon balığı ne güne duruyor?
Üstelik devlet bunu tutana para veriyor.
***
Hamsi ile ilgili gelişmelere su ürünleri kooperatiflerinden de tepki var.
Su Ürünleri Kooperatifleri Merkez Birliği (SÜRKOOP) Başkanı Ramazan Özkaya, sanayiye günlük yaklaşık 2 bin 500 ton hamsi gönderildiğini açıkladı.
Ardından da şu ifadeleri kullandı:
‘Bu duruma bir kota getirilmesi gerekiyor. Hamsinin fazlası tezgâhlara gönderilirse vatandaşlar da daha ucuza hamsi tüketebilir. Tabii ki belirli bir kısmı sanayiye gitmeli ancak esas hedef sağlık için çok önemli bir gıda olan hamsinin insanlar tarafından tüketilmesi.’
Benzer uyarılar balıkçılık şirketlerinden de geliyor.
Sektörün en önemli isimlerinin, hamsinin yüzde 70’inin un haline getirildiği iddiası bir türlü aklımdan çıkmıyor.
***
Özetle can sıkıcı bir durum var ortada…
Vatandaşın hem sağlığı hem de bütçesi ile oynanıyor.
Enflasyon canavarının, fahiş fiyatlarla her yerde diş gösterdiği bir dönemde insanların uygun fiyata hamsi tüketmesi engelleniyor.
Dar gelirlinin bol bol yiyebileceği hamsiyi tavuklar ve çiftlik balıkları tüketiyor.
Sonra o tavuklar ve çiftlik balıkları, yüksek fiyattan halka satılıyor.
Ayıp değil mi?