Dünkü yazımda sebze meyve, temel gıda, yemek ve akaryakıt fiyatlarına ilişkin tespitlerimi sizlerle paylaşmıştım.
TÜİK’in açıklayacağı ‘çok iyimser’ enflasyon verilerinin bile dudak uçuklatacağını ileri sürmüştüm.
Öyle de oldu.
Artan enerji ve gıda fiyatlarının etkisiyle enflasyon uçtu.
Tüketici fiyatları (TÜFE), martta aylık bazda yüzde 5,46 arttı.
Yıllık enflasyon yüzde 61,14 ile 20 yılın zirvesine ulaştı.
Geçen ayın zam şampiyonları ise akaryakıt istasyonlarından çıktı…
Yüzde 32,67 artış ile motorin ilk sırada.
Onu yüzde 24,41 ile benzin izliyor.
Zam sağanağı ve her fiyat artışı öncesi istasyonların önündeki araç kuyrukları bu durumu çok önceden ortaya koymuştu zaten.
Hemen her yemeğe katılan kuru soğan yüzde 20,56 ile dördüncülük koltuğuna oturmuş durumda…
Salataların değişilmezi kıvırcık da (yüzde 17,51) üst sıralara yerleşti.
Nisan ayının potansiyel zam şampiyonları arasında kendisi…
Dünkü yazımda tanesine 15 lira istendiğini ifade etmiştim.
***
Söylemeden geçemeyeceğim.
Resmi verilerde her türlü zorlamaya rağmen akla mantığa sığdıramadığım rakamlar var.
Yüzde 23,26 gerileme ile kabağın ‘fiyatı en çok düşen ürün’ olması gibi…
Önceki gün semt pazarında kilogramı 20-25 liradan satılıyordu.
Çok düşmüş gerçekten!
Ben de almıştım.
Ne diyeyim?
Şanslıymışım…
4 adet kabak 20 liracık.
***
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin, Bursa ziyaretinde son fiyat artışları ve mart ayı enflasyon verilerine ilişkin neler söyleyeceğini çok merak ettiğimi dile getirmiştim dünkü yazımda…
O nedenle kendisini dikkatle dinledim.
İşte Sayın Nebati’nin konuşmasından sizin için seçtiğim birbirinden çarpıcı cümleler:
“İki yıl süren salgını Türkiye çok iyi yönetti. ‘Çok şey kazandı. Küresel üretim ve ticarette önemli bir merkez haline geldi’ derken savaş patladı. Emtia fiyatları artmaya başladı. Dünyada enflasyon yükselişe geçti.
Savaşın ne kadar süreceği ekonomik faaliyet üzerinde belirleyici olacak.
Piyasalarda işler elhamdülillah iyi. Piyasalar canlı. Kapasite kullanımı yüzde 80’lerde. Ticaret de iyi…
Kur ve faizin üstesinden geldik.
Ekonomik kararların belirli bir süreye ihtiyacı var.
Kur riskini aldık şimdi bunun etkisini yaşıyoruz.
Yaz aylarına doğru verim patlaması yaşanacak.
Hayat pahalılığına karşı vatandaşımızı korumaya devam ediyoruz. KDV’yi gıdada yüzde 1’e, temel ihtiyaç ürünlerinde yüzde 8’e düşürdük.
Kurduğumuz TİM’ler devrede, fahiş fiyat uygulayanları yakından denetliyorlar.
Doğalgazda devletin sübvansiyonu yüzde 78 seviyesinde.
Yüzde 60’ın üzerindeki enflasyon problem. Hepinizi kastığını, gerdiğini biliyoruz. Ama bunun üstesinden nasıl gelineceğini de çok iyi biliyoruz.
Her zorlukta bir kolaylık vardır, zorlukları aşacağız.
Umudumuz yüksek, kararlılığımız ve inancımız tam.
Enflasyonun yıl sonunda kalıcı bir şekilde düşmesini bekliyoruz. Bu beklentimizden geri adım atmış değiliz.”
***
Çarşı pazar yangın yeri ancak gördüğünüz gibi Sayın Bakan çok iyimser.
Umut saçıyor.
İnşallah dediği gibi olur.
Bu durum hepimizi çok mutlu eder.
Ama anlayamıyorum…
Yıllık bazda yüzde 114,97’ye ulaşan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) tüketici fiyatlarına yansımayacak mı?
Bu maliyeti kim karşılayacak?
Sanayici, çiftçi ürettiği malı zararına mı satacak?