Tarihinin en kötü günlerini yaşayan Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği (BAL-GÖÇ), büyük bir sürpriz olmazsa 13 Mart’ta genel kurula gidecek.
Milli bir davanın önemli kalesi açısından hayati bir seçim bu…
Bulgaristan Türkleri açısından umuda yolculukta; Prof. Dr. Emin Balkan ve Hasan Öztürk’ün ardından, Doç. Dr. Kader Özlem de adaylığını açıkladı.
‘Ağabey seni orada görmeyi çok isterim’ deyince Karaman’daki BALGÖÇ Lokali’nin yolunu tuttum.
Merkeze yaklaştığında Balkan ezgileri gelmeye başladı kulağıma…
Hem de canlı performans.
Üzerlerinde Kader Özlem, ‘Yenilik ve Değişim’ ile ‘Balkan insanı neler başardı, yine başarır. Çünkü; başarı göçmenlerin kaderinde var’ yazıyordu.
Aklıma milletvekili adaylık açıklamalarını getirdi bu tablo.
***
Bursa’daki şubelerden ve yöre derneklerinden, hatta İzmir, Yalova ve Kocaeli derneklerinden katılım vardı.
Soydaş şehit aileleri, Belene gazileri ve HÖH Bursa Temsilcisi Taner Çavuş da salondaydı.
Ve…
Finalde yaptığı konuşma ile toplantıya damga vuran BAL-GÖÇ Kurucularından Ali Osman Cesur…
O çarpıcı açıklamalara geçmeden Kader Özlem’in konuşmasından söz edelim.
Özlem, BAL-GÖÇ’ün sıradan bir hemşehri derneği değil, Bulgaristan başta olmak üzere Balkan Türklüğü davasının yılmaz savunucusu olduğunu vurguladı öncelikle…
Ardından…
Bursa’nın ihtiyacı ve Balkanlar’daki güncel konjonktürün oluşturduğu tablonun BAL-GÖÇ’ün bu genel kuruldan güçlenerek çıkmasını emrettiğini ifade etti.
Yenilenmiş, değişmiş, gençleşmiş, insanıyla bütünleşmiş, kucaklayıcı, ismi kadar güçlü, siyaset üstü, proje üreten, çağın gereklerine uygun, dijitalleşmiş, Yüksek İstişare Kurulu oluşturulmuş, kadın katılımının yüksek olduğu, kültürel etkinlikleri artıran, TİKA ve YTB gibi kurumlarla ortak projeler üreten, şeffaf, liyakatli kadrolarla hareket eden, davaya yönelik bilimsel araştırma ve toplantılara önem veren, ses getiren bir BAL-GÖÇ vaat etti.
‘Allah yar ve yardımcımız olsun’ cümlesiyle de noktayı koydu.
Soru cevap kısmında ise, kamu yararına Balkan derneklerinde yaşanan tatsız sürecin değişim ve dönüşüm süreçlerinden kaynaklandığını ileri sürdü.
Bu derneklerin siyasetin bir parçası olamayacağını belirterek, “BAL-GÖÇ’e siyaseti sokmayacağız. Dış politikada yumuşak bir güç olarak yer alacak” dedi.
Öğretim üyeliğinin yanı sıra, iyi bir hatip olduğunu ortaya koyan Kader Özlem’in konuşması sık sık alkışlarla kesildi.
***
Bulgaristan’da soydaşların önemli siyasi temsil noktası HÖH’ün Bursa Temsilcisi’nin adaylara ilişkin sert bir çıkışı oldu bu arada…
Taner Çavuş, daha önce partilerine küfür ettiğini iddia ettiği bir isme mesafeli olduklarını açıkladı.
***
Şimdi gelelim toplantının bombasına…
Ardından çok çarpıcı açıklamalar yaptı.
İşte üst başlıklarla konuşmasından önemli kesitler:
LAF DEĞİL PLAN PROJE ÜRETİN
-Ben BAL-GÖÇ’ün esas kurucusuyum. Ben derneği kurarken üç defa rahmetli Mümin Gençoğlu’na gittim. En sonunda kabul etti ve büyük işler yaptı. Ondan sonra gelenlerden Orhangazi ve İnegöl’de güzel binalar yapıldı. Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Ben öğretmenim. Yapılmış işe not veririm. Laf üretmeyeceğiz, plan ve proje yapacağız.
NE ZAMAN KENDİMİZE GELECEĞİZ
-Her yıl Çanakkale’ye, Anıtkabir’e, şehitliklerimize gideceğiz. Bulgaristan’a gidiyor arkadaşlarımız Edirne’deki şehitliğe uğramıyorlar. Geçmişimize böyle mi sahip çıkacaksınız? Olmaz böyle şey. Atatürk bu devleti kurmuş, onun sayesinde burada duruyoruz. 10 Kasım’da bir otobüs insan gönderemiyoruz? Ondan sonra ben büyük Türküm. Ne oluyor bize? Biz ne zaman kendimize geleceğiz?
ORTAK AKILLA BİRLEŞELİM
-Eğer biz benliğimizi unutursak, zaten düşmanlar bizi ezmeye uğraşıyorlar. Ben bunu nerede gördüm. Bulgaristan’dan üç aile geldi İstanbul’a kaçak. Yunanistan havayollarında greve gitti, Bulgarlarla anlaşarak… Biz burada birbirimizi yiyoruz. Bu dernekleri ortak akılla birleştirmemiz lazım. Bu derneklerde kavga istemiyorum ben. Ben 80 küsür yaşındayım. Benim ne işim var burada ya… Herkes açıklamalarını BAL-GÖÇ çatısı altında yapsın.
SEN BEN KAVGASINI BIRAKALIM
Bu dünya bir kişiye baki değildir. Biz burada ne yapıyoruz; sen ben kavgası. Olmaz. Önce geçmişimize saygı duyacağız. Ben 1980 yılında Bulgaristan’a gittim. Bulgaristan’ın sinsi plan yaptığını, Türkiye’nin zayıf bir anında tüm soydaşlarımızı Edirne’ye yığacağını öğrendim. Buraya gelince yetkililere ilettim. Bana ne dediler biliyor musunuz? ‘Ali Osman Bey sen Bulgaristan’la Türkiye’nin arasını bozmak mı istiyorsun?’ Sonra ne oldu? Onun için dernekte bir olacağız. Tek liste.’
***
Ayrıca, farklı yerlere yönelik de önemli mesajlar içeriyordu…
Uludağ Üniversitesi öğretim üyelerinden Kader Özlem’in adaylık açıklamasında, hemen soluna oturttuğu Ali Osman Cesur’un konuşması çok ses getirir.
Bu çıkışın ardından kendi kendime sordum.
Acaba kader ağlarını mı örüyor?