Sıfır atık… Evsel atık… Geridönüşüm… Plastik, atık metal, atık kâğıt…
Son zamanlarda en çok duyduğumuz kelimeler…
Dünyamızın geldiği nokta, çevre kirliliği, israf, yeraltı ve doğal kaynakların kirlenmesi, ülkeleri çevre bilincinin gelişmesine, bilinçli tüketici ve bu konuda bilinçli toplum oluşturma gayretlerine mecbur bıraktı.
Belki de ülkemiz bu konuda biraz geride kalmış olabilir ama geç kalmış sayılmayız.
Tüketicinin bilinçlendirilmesi, geridönüşüm konusunda farkındalık çalışmaları gayet iyi.
Bir vatandaş olarak benim üzerinde durulmasını istediğim konu, bu konuda yerel yönetimlerin vatandaşın gerisinde kaldığıdır.
Yerel yönetimlerin kaynağında ayrıştırma ve geri dönüşüme kazandırma konusu üzerinde durmaları gerektiğini düşünüyorum.
Sokaklarda gördüğümüz bazılarına göre atık kâğıt toplayıcılar bazılarına göre de atık toplayıcılar veya hurdacılar bu işi sırtlamış görünüyor.
Ancak onların da, vatandaşın da rahatsız olduğu durum şu ki; hurda toplayıcıların sokaklardaki çöp kutularını, hiçbir hijyen kuralına uymadan karıştırıp atık malzemeyi toplaması.
Sağlıksız, hijyenden yoksun ve ilkel olan bu yönteme bir çözüm bulunmalı.
Hatta yerel yönetimler tarafından bunlar desteklenebilir, hijyen konusunda önleyici malzemeler verilebilir.
Ayrıca, vatandaş özellikle ev hanımları geridönüşüm ve atık ayrışma konusunda oldukça duyarlı ve bilinçliler.
Ama ne yazık ki, bunun altyapısı olmadığı için onların da yapabileceği bir şey kalmıyor.
Örneğin; evinde biriktirdiği atık yağı bırakabileceği bir yer olmayınca tüketici ev hanımı ne yapabilir?
Veya geridönüşüm için biriktirdiği evsel atığı gruplayarak atabileceği bir yer bulunmuyorsa götürüyor sokağındaki çöp konteynerine atıyor.
Bir vatandaş olarak yerel yöneticilere önerim, şu an devlet politikamız haline gelen ‘Sıfır Atık’ projesine gerekli gayreti ve uygulamaları göstererek destek olmak.
Evdeki vatandaşın ulaşmasının zor olduğu ilçedeki bir iki noktaya kumbara koymak yerine, sokağında her an ulaşabileceği çöp konteynerlerinin yanı başına yapılacak geridönüşüm kumbaraları konulabilir.
Kaynağında ayrıştırarak gerek belediyeler eliyle veya gerekse atık toplayıcılar aracılığıyla ekonomiye kazandırılmasına çalışılmalıdır.
Medeni ülkeler bu sorunu gayet güzel çözmüş ve çeşitli alternatifler geliştirmiş.
Kumbaraya her pet şişe atıldığında cüzi bir miktarın vatandaşa ödenmesi gibi. Alternatif uygulamalarla bu iş cazip hale getirilebilir diye düşünüyorum.
Sonuçta, gelecek nesillere temiz bir dünya, temiz bir ülke bırakmak için, güçlü bir ekonomiye sahip olmak için buna mecburuz.
Bir vatandaş