15.7.2017 tarihli gazetenizde Söz Sizde/Günay Yumruktay “Dolmuşlarımızı Geri İstiyoruz” başlığıyla çıkan yazıda yer alan şikâyetlerin cevapları ile kurum ve değerlendirmemiz aşağıda belirtilmiştir:
1- Yolcu, 26 Haziran tarihinde Uluyol durağında Heykel’e gitmek için 18.45’ten 19.20’ye kadar tramvay beklediğini, 19.25’te gelen hasarlı tramvayın yolcu almadığını, sürücüsünün Adliye durağından kalkacak diğer tramvayın iki dakika sonra Uluyol durağında olacağını belirtmesine rağmen, ikinci tramvayın aradan geçen 15 dakika içinde gelmediğini ve bu nedenle otobüse binmek zorunda kaldıklarını iddia etmektedir.
Tramvaylar da tıpkı diğer hastik teker araçlar gibi trafiğin bir parçasıdır ve sorumsuz sürücüler tarafından hat üzerine yapılan parklanmalar, trafiğin yoğunluğu ve trafik kazası vb. olumsuzluklar, araçların planlamalarına uygun çalışmalarını engellemektedir. Şikâyet, başta araç takip sistemi olmak üzere tüm detaylarıyla incelenmiş ve saat 18.30-18.35 civarında SGK önünde iken başka bir aracın tramvaya çarpması sonucu trafik kazasının meydana geldiği ve trafik polisinin çağırıldığı tespit edilmiştir. Polisin gelmesi, tutanak düzenlemesi vs için geçen süre 30 dk. olup, bu süre boyunca tramvay işletimi durdurulmuş, hasar görmüş tramvay 19.05’te hareket ettirilerek boş olarak depoya alınmıştır. Hattın açılmasıyla birlikte Heykel durağında beklemekte olan diğer tramvay da derhal hareket etmiş ve 8 dk. sonra Uluyol durağından 19.13’de yolcu almıştır.
2- Yolcu, 4 Temmuz tarihinde 40 derece sıcakta yine Uluyol durağından bindiği tramvayın klimalarının çalışmadığını iddia etmektedir.
Tüm hafif raylı sistem araçlarının havalandırma sistemi, araç sisteme dahil olduğunda aktif hale gelir ve kabin ısısına göre otomatik olarak ayarlanır. Tren kapılarının her açılışında (indi-bindi nedeniyle) kabin ısısı değiştiğinden havalandırmalar tekrar çalışmaya başlar ve yolcu yoğunluğuna bağlı olarak hissedilen ısı da değişir. Yapılan incelemede ilgili tarihte klima arızasının söz konusu olmadığı tespit edilmiştir.
Geçen yıl yaşadıklarımızı bu yıl da yaşamak istemiyoruz
2016 yılından beri Yunuseli Mahallesi’ndeki Prestij Modern Konutları’nda ikamet etmekteyim.
Önceki yıllarda ‘kurban pazarı’nın bu bölgede kurulduğunu biliyorduk. Kurban pazarına sınır olan parsele 918 konutluk bir proje yapıldıktan ve yine aynı şekilde Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı açılışından sonra pazarın başka bir bölgeye taşınacağını düşündük.
Fakat olmadı.
Yanıldık.
Kurban Bayramı’na bir ay kala iş makineleri kurban pazarı sahası için çalışmalara başlayınca site sakinleri olarak belediyeden bilgi almak istedik.
Bizlere, “kurban pazarını taşıyacakları bölgenin yetişmemesi sebebiyle 2016 yılı için son kez Yunuseli Mahallesi’ni kullanacakları ve 2017’de pazarın kesin taşınacağı” söylendi.
Rahatsızlığımız kurban satış bölgesi değil. Yanlış anlaşılmasın.
Kurban satış yerinin, bayram boyunca kesim yeri olarak kullanılması ve denetlenmemesi. Eli bıçak tutan kurban sahiplerinin boş buldukları yerde bu işi yapması. Sorunumuzun kaynağında bu yatıyor.
Geçtiğimiz yıl, Kurban Bayramı’nın son günü pazar alanının hali yürekler acısıydı. Her yerde işkembeden kelleye kadar hepsi yerlerde üstü açık bırakılmıştı.
Malum bu yıl da bayram yazın en sıcak günlerine denk geliyor.
Bu sakatatlar sıcaklıkla çevreye çok pis kokular yaymakta.
Evimizin pencerelerini açamıyoruz. Bir de kara sinekler oluşuyor. Kapı, pencereden içeri kara sinekler doldu geçen yıl. Görüşmeler esnasında kurumlar konuyu çok üstlerine almadı açıkçası.
Umarız bir şeyleri değiştirmek için yeterince zamanımız vardır. İyi günler.
Hasan BAKACAK