Olay Gazetesi Bursa

Teleferik semtinin sorunlarına bir bakış

​İyi günler. Öncelikle vatandaşın söz hakkı olan Söz Sizde köşesinde bizlere de yer verdiğiniz için teşekkür ediyorum. Çok uzun zamandır Teleferik semtinde ikamet ediyorum. Daha önce de çeşitli vesilelerle semtimiz ile ilgili sorunları dile getirmiştim. Ama değişen bir şey yok, semtimizin sorunları azalmak yerine katlanarak artıyor. Ben tek bir sorun yerine genel olarak gözlemlediğim sorunlardan […]

​İyi günler. Öncelikle vatandaşın söz hakkı olan Söz Sizde köşesinde bizlere de yer verdiğiniz için teşekkür ediyorum.

Çok uzun zamandır Teleferik semtinde ikamet ediyorum. Daha önce de çeşitli vesilelerle semtimiz ile ilgili sorunları dile getirmiştim.

Ama değişen bir şey yok, semtimizin sorunları azalmak yerine katlanarak artıyor.

Ben tek bir sorun yerine genel olarak gözlemlediğim sorunlardan bahsetmek istiyorum.

İlk aklıma gelen Çiçek Caddesi. Dediğim gibi çok uzun yıllardır bu semtte yaşıyorum ve kendimi bildim bileli trafiği kaldırmayan bu caddenin genişleyeceği, hatta bir önceki Yıldırım Belediye Başkanı’nın söylemi hâlâ kulaklarımda; ”Teleferik Meydanı’ndan baktığımda Kaplıkaya’daki su deposunu görebilecek hale geleceği” idi. Ama ben meydandan baktığımda 30-40 metre ileride evden başka bir şey göremiyorum.

Günün her saati sıkışan, şişen trafik ve sık sık yaşanan trafik kazaları dışında hiçbir şey yok.

Diğer bir konu ise pazaryeri sorunu. Pazar günleri kurulan semt pazarı hem bu caddede yaşayan insanların hayatını etkiliyor hem de zaten hafta sonu Uludağ’a çıkmak için teleferiğe binmek isteyenlerden dolayı yoğun olan trafik çok daha fazla yoğunlaşıyor. Pazar günü yaşanan o keşmekeşliği anlatmak mümkün değil.

Başka bir konu ise yine Çiçek Caddesi ama farklı bir açıdan bu caddenin sorununu anlatmak istiyorum. Nasıl bir planlama yapıldı bilmiyorum ama bu cadde üzerinde düzenleme yapıldı, ilginç olan ise cadde labirent gibi zigzaglar ve virajlarla dolu ayrıca kaldırımların yüksekliği caddenin her iki tarafında da farklı.

Ama ne kadar olursa olsun sonuçta, kaldırımlar esnaf tarafından işgal edilmiş durumda. Caddelere kadar taşan tabureler, yol ortasında oturan insanlar ya da mağazanın veya alışveriş merkezinin içeride olması gereken teşhir ürünleri. Dediğim gibi kaldırımlar bile yetersiz kalmış, caddelere inmişler. Bütün bunlara rağmen bir kere olsun zabıtanın gezip onları uyardığını görmedim. Zabıtanın görevi ne, bunu gerçekten merak ediyorum.

Bir başka konu ise, çöp kutuları sorunu. Her binanın kendine ait çöp kutusu olması gerekirken maalesef birçok binada çöp kutusu bulunmuyor.

Burada yaşayan insanlar da çöplerini ya diğer binaların çöp kutularına ya da yol kenarlarına bırakmak suretiyle korkunç bir çevre kirliliğine neden oluyorlar. Bu konu da yetkili herhangi bir kurumun, bu insanlar için bir yaptırımını veya uyarısına şahit olmadık.

Yine rahatsız olduğumuz bir konu da gürültü kirliliği.

Hafta içi ya da hafta sonu hiç fark etmiyor mağazalar ürünlerini tanıtmak için ya da canları istediği için hiç fark etmiyor ses sistemi kurarak bangır bangır müzik açarak sabahın köründen geç saatlere kadar insanları rahatsız etme hakkına sahipler.

Hafta içi yoğun tempoda çalışırken hafta sonu evimde yatıp uyuma, dinlenme hakkım bu gürültü kirliliği yüzünden elimden alınıyor ve bunu şikâyet edebileceğim yetkili bulamıyorum.

Aslına bakarsanız buradaki en büyük sorun ne derseniz, en büyük sorun Teleferik semtinde yaşayan insanların sorunlarının farkında olmaması ya da farkında olsalar bile duyarsız kalmaları. Duyarlı oldukları zaman aslında sorunların çözümü için çok ciddi bir yol alınmış olacak. Yazımı yayımladığınız için teşekkürler.

Sevila ŞEKER