Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı sorumluluğunda her il ve ilçede bulunan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları’nda çeşitli nedenlerden kaynaklanan sıkıntılar yaşanmakta. Şöyle ki: Fiziksel mekanlar mevcut ihtiyaçları karşılayamıyor, uzman personel sayısı yetersiz. Kısıtlı imkânlarla yürütülmeye çalışılan hizmetler istenilen kalitede değil. Muhasebeleştirme ve kayıt sistemi de yetersiz.

Mütevelli heyet kararları genellikle heyetin değil, vali ya da kaymakamın istek ve görüşleri yönünde tezahür etmekte. Mülki idare amirleri iş yükünün fazla olması nedeniyle vakıf faaliyetleri ile yeterince ilgilenememekte veya vakıflar sadece serbest harcama yapma aracı olarak görülmekte. Belediye başkanları, mütevelli heyet üyeliği kanunla verilmiş görev olmasına rağmen toplantılara; iş yoğunluğu, siyasi kaygıların varlığı, seçilmiş ve atanmış olma düşüncesinin ön plana çıkarılması gibi sebeplerle ya çok seyrek katılmakta ya da hiç katılmamakta.

Fon ve vakıflar kurulduğundan bugüne kadar kırsal kesimde istihdamı artırmak, yöre halkına iş ve meslek edindirmek için; halıcılık, triko, el sanatları, büyük ve küçükbaş hayvancılık, arıcılık, kültür mantarı, meyveciliği geliştirmek gibi binlerce proje finanse edildi. Projeler yeterli fizibilite ve etüt yapılmadan hayata geçirilmekte, bu nedenlerle % 95’i devam ettirilememekte. Çok büyük meblağlarda verilen düşük faizli kredilerin geri dönüşümleri sağlanamamakta. Fakirlik tespitlerinde yeterli hassasiyet gösterilmemekte, mahallinde araştırma yapılmamakta ve belli dönemlerde de bu tespitler güncellenmemekte. Bazı vakıflara ihtiyacın dışında eleman alınarak vakıf hizmetleri dışındaki alanlarda istihdam edilmekte (Örneğin; bahçıvan, kapıcı, bekçi, sekreter, şoför, resmi dairelerde ve okullarda hizmetli vb.).

İşe alınırken, işi yürütürken, iş şartları ortaya konurken kamu görevlisi olarak kabul ediliyoruz ama iş akdi yapılırken kamu görevlisi statüsü tanınmıyor. Bunu değiştirmek hiç de zor değil, sadece bir önergeye bakıyor. İş güvencemiz ve can güvenliğimiz bulunmamaktadır. Yeni bir kanun ile kamu tüzel kişiliğimizin olmasını talep etmekteyiz.

İsminin yayınlanmasını istemiyor

‘Yeşil’ ler ve şikayet hattı

Özel halk otobüsleri hakkında neredeyse her gün bildirim ve şikayetler yayınlanıyor. Fakat ne bir dikkate alan var ne de üzerine alınıp söz dinleyen. Halkın bu sesine kim kulak veriyor.

Bence bu konuya Eskişehir’ de olduğu gibi valilik el atmalı. Otobüs şoförleri yaşlıların olduğu durakara girmiyorlar ve onları almıyorlar. Hatta kimi zaman da azarlıyorlar. Bir defasında engelli kartımı okutmama ve ibraz etmeme rağmen sürücünün hoş olmayan söz ve davranışıyla karşılaştım.

Köklü bir önlem şart oldu. Şikayet hattı Eskişehir’ de olduğu gibi valiliğe bağlanırsa şikayetlerin önü alınabilir.

Kenan MUTLU

Nakliye aracı mı terminal otobüsü mü

Şehrin değişik yerlerinden Terminal’ e sefer yapan Burulaş’ a ait sarı otobüslerde ilginç görüntüler oluşuyor. Fotoğraflanan 91 hat nolu otobüste olduğu gibi otobüsün içerisi yolcu valizleriyle dolmakta. Hatta engelli arabaları için ayrılan bölüm dahi bundan nasibini almakta. Yolcular kimi zaman adım atmakta zorlanmakta. Toplu taşıma aracından ziyade nakliye aracı görünümü ortaya çıkmakta. Yolculuğun bagajsız olamayacağı da kabul edilerek sorunun aşılması konusunda bir çalışma düşünülüyor mu?

Cem YAKIŞIK