Sahili bulunmayan sahil kenti

Mudanya’nın içinde yapılmaya başlanan “kordon yenilenmesi” ile durum ortaya çıktı. Mudanya’da sahil yok! Batı’ dan itibaren durumu incelemeye başlayalım. Yıldız Tepe’ nin batısında bulunan sahiller burada bulunan sitelere ayrılmış. Dışarıdan gelen halkın buraya her zaman girmesi zor. Arnavutköy’e geliyoruz. Marina’nın batısında ileride denizin içerisinde bulunan kayalara kadar sahil mevcut. Başlangıçta bulunan kısmın arka tarafına, bu sene ince kum serilmiş. Devamında yok. Her taraf alabildiğine pis. Paçaları sıva. Ayaklarını denize sokmaya çalış, mutlaka yaralanırsın. Senelerdir sahile hiçbir düzenleme yapılmamış. Ayrıca buranın heyelan sorunu var. Yukarıdan kayaların inmesi mümkün. Üst tarafta katlı apartmanlar var. Bu yamaçların jeolojik araştırması yapılmıştır, inşallah!

Marina’ nın batısı, içinde özel mülkiyete ait, yan yana beş altı adet yazlık veya devamlı oturulan, katlı olmayan binanın da bulunduğu arazi, askeriye ait görülüyor ve tel örgü ile çevrelenmiş durumda. İçinden Değirmendere Deresi geçiyor. Sonra denize açılan ilk sokak, etrafı apartmanlar ve evlerce çevrili olarak Coşkunöz Plajı’ na iniyor. Plaja ince kum serilmiş, her yerde olduğu gibi kıyıda deniz içine hiçbir müdahale yok. Yayınlanmış temizdir raporlarına güvenip denize giren çok. Buraya kadar olan sahiller yosunlu, deniz analı, kıyı sivri kayalı. Suya atlarsan atlarsın, ama çıkman zor.

Bu sahilin arkasında, güneyinde kalan mahalle Halitpaşa Mahallesi. Nüfusu kışın bile 7 – 8 bini geçmiş durumda, yazın bunu 2 ile çarpın. Tepelere ve vadiye doğru yoğun yapılaşma var. Çok yakında nüfus ne olur Allah bilir. Sorunu sadece Halitpaşa ve komşu mahalleler için düşünelim. Halk denize kavuşamıyor, sadece rüzgarı ile avunuyor. Mudanya Belediyesi’nin, Büyükşehir Belediyesi ile beraber ve Bursa Milletvekilerinin katkısını da alarak, askeri bölgede kalan deniz kıyısındaki yeri, hiç olmazsa Değirmendere Deresinin batısını halka açmalıdır ki, halkın denize hasreti bitsin. Yalnız bir şartla bu alan birinci derece SİT ve yeşil alana çevrilmeli ve kesinlikle inşaat yapılmamalıdır. Ne bugün ne de gelecekte. Unutulmasın, Arnavutköy sahili eskiden Bursa’nın da sayfiye yeri idi.

Mustafa KARAÇOROĞLU

 

Saunayı aratmayan vagonlarla yolculuk

 

Bu şikayetimi Burulaş’ a ‘mail’ yolu ile ve istasyonlarda bulunan ‘dilek ve şikayet formu’ nu doldurarak çeşitli tarihlerde ilettim. Maalesef herhangi bir cevap almış değilim.

Gündüz sıcaklığın 30-35 derece olduğu bu yaz günlerinde Arabayatağı-Kestel hattında çalışan metro vagonlarında (2 adedi hariç) klima bulunmamasını düşünebiliyor musunuz? Geçenlerde basında yer alan bir haberde 4 vagonun klimalı yapıldığı belirtiliyordu. Günaydın demek lazım. Önceden düşünülüp yaz gelmeden yapılması gereken bir çalışma olmalıydı. Halen vagonlardan klimasız olanlar var.

Çekilen sıkıntının boyutunu Arabayatağı’ na kadar klimalı vagonlarla gelip, Arabayatağı-Kestel güzergahında çalışan eski tip, saunadan farksız vagonlara binerek yolculuk yapanlara bir sorun.

Bu güzergahta yolculuk edenler Üniversite-Emek istikametine gidip gelenler kadar klimalı vagonlara binme hakkına sahip değiller mi?

Muzaffer KÜÇÜKİSLAMOĞLU