İstanbul Adalar’da ruam hastalığının tespit edilmesi üzerine Bursa Veteriner Hekimler Odası Genel Sekreteri Melike Baysal konuyla ilgili olarak bir açıklama gönderdi.
Hastalığın önemine ve tehlikesine dikkat çekilen açıklamada, hayvan ithalatında veteriner hekim kontrolünün kaldırılmasının toplumu zoonoz (insanlara da geçebilir) hastalıklara karşı savunmasız bıraktığına vurgu yaparak, önemli uyarılarda bulundu.
Hastalığ̆ın tarihçesi hakkında bilgiler veren Baysal, ruam hastalığının geçmişte biyolojik silah olarak kullanıldığına vurgu yaptı. Ruam’ın 1619 yıldır bilinen bir hastalık olduğunu ifade ettikten sonra şunları söyledi:
‘Bu hastalık yalnız insanlara değil nadir olarak köpek, kedi, keçi ve deve gibi hayvanlara da bulaşabilmektedir.
Ruam şüphesi ile ölen hayvanlara nekropsi yapılması kanunen yasaktır.
Bu nedenle laboratuvar muayenesi için organ ve doku örnekleri alınamaz.
Sadece ruamdan şüpheli canlı hayvanlardan akıntı ve kan örneği alınarak çeşitli testler yapılabilir.
Teşhiste Mallein testi çok önemlidir.
Hastalığın etkeni, birçok antibakteriyel ajana duyarlıdır ancak halk sağlığı ve diğer canlıların sağılını koruyabilmek amacıyla maalesef klinik belirti gösteren hayvanlar itlaf edilmektedir.
Henüz bir aşı geliştirilemediği için de uzun bir süre karantina gerekmektedir.
Bundan sonra yapılması gerekenler konusunda da uyarılarda bulunan Bursa Veteriner Hekimler Odası Genel Sekreteri Melike Baysal ”Adalar’da daha önce de vardı, kalıcı karantina tedbirleri alınmazsa bundan sonra da olacak.
Şu anda mezbahalar, hayvan pazarları, hayvan ithalatı ne yazık ki veteriner hekim kontrolünde değil.
Korunma tedaviden daha kolay ve daha ekonomiktir.
Özellikle zoonoz hastalıklardan korunmayı sağlayabilmek için, kurumlarda veteriner hekim varlığının gerekliliğine inanıyoruz.
Canlı sağlığını korumak için en doğ̆ru, en güvenli, en ekonomik bilimsel yöntemler tercih edilmelidir.
Veteriner hekimlerin bağımsız çalışacağı kurumları oluşturmadan, tek sağlık sistemi aktif olarak çalıştırılmadan zoonoz hastalıkların önüne geçmek mümkün değildir” ifadelerine yer verdi.
Sokak karanlıkta kaldığı için tedirgin oluyoruz
Lakin o ara sokak, akşam saatleri yeterli ışıklandırma olmadığından, karanlıkta kaldığı için ıssız kalıyor.
Bu ışıklandırma belki mahalle arasında, evlerin bulunduğu yerlerde yeterli olabilir ama böyle yerlerde yetersiz kalıyor.
Ailelerimiz sokaktan geçerken tedirgin oluyorlar.
Yıldırım Belediyesi ve UEDAŞ’tan bu ara sokağın aydınlatılmasını rica ediyoruz.
Ahmet Gülyaprak