Bursa’ mızın önemli yerlerinden Kültürpark ı korumanın bir görev olduğunu anlatan önceki yazımın ardından bu kez dikkatimi çeken iki hususa değinmek istiyorum. Bunları dile getirirken bu parkın son yıllarda kaderine terkedilmiş bir görünüm arzettiğini yine vurgulamak durumundayım. Çünkü onca yazıya, görüntüye rağmen ilgisizlik devam etmekte.
Kültürpark’ ın, Kültürpark olduğu yıllarda stadyum kapısı girişinin az ilerisi muhtelif hayvanların hapis edildiği, zülum yeri, işkence yeri (hayvanat bahçesi) idi, kaldırıldı. Geçtiğimiz günlerde Busiad Evindeki sosyal toplantıya gittiğimde, Kültürpark içi hayvanat bahçesi denilen bölgeye inşaat yapılıyordu, levha, bilgi yoktu ve ne olduğu, devlet dairesi mi,özel yapı mı belli değildi.
Daha sonra bu yapılan inşaatta yıkım vardı.
Şehreküstü TOKİ kuleleri benzerinin daha kısası herhalde yapılmış olmalı ki beğenilmedi veya bu inşaat konusunda sorunlar çıktı, her neyse? Aklıma gelenler Kültürpark’ ın betonlaşma uğruna kimliğinden giderek uzaklaşması. Dilerim yanılırım ve bu gerçekleşmez.
Bir diğer sorun da Kültürpark içinde yola araç park etme halen devam etmekte. Bunun önüne geçmek bir yana park eden araç sayısının günden güne arttığını söylemek mümkün. Bu arada çimlere dahi park etmiş araçlara rastlamak mümkün.
Sahi Kültürpark sosyal alan mı, inşaat alanı mı, otopark mı, yarış pisti mi? Ben bir vatandaş olarak bunları görebiliyorsam sorumluların görmemesi mümkün mü?
Kemal BAŞEREN
‘Yeşil’ otobüsler neden denetlenmez?
Özlüce’ de oturuyorum ve Saygınkent durağını kullanıyorum. 6 – E numaralı otobüsün vaktinde durağa geldiğini görmedim. Ortalama l5 dakika gecikme olmakta. Öyle ki Özlüce’ de ne yoğun trafik nede başka olumsuz etken vardır. Yoları geniş ve rahattır. Yani bu geç gelişler tamamı ile şöförlerin keyfi davranışıdır. Bu otobüsün Setbaşı durağına geçişlerindeki sorunlardan bahsetmiyorum bile.
Bu arada şoförlerin giyim kuşamından tutun, vatandaşa kaba davranışlarını , araçlarda telefonlarla dakikalarca konuşmalarını , araç kullanırken neredeyse paralı gün yapacak kadar bazı insanlarla muhabbet yapmalarını söylememe bile gerek yok.
Yetkililere sesleniyorum: Madem bu otobüslere bizi mecbur ediyorsunuz denetleyin kardeşim. Konfordan vazgeçtik hiç olmazsa tüm duraklarda geliş gidiş saatlerine uysunlar. Bu kadar zor mudur denetlemek ve yaptırım uygulamak…
İsminin yayınlanmasını istemiyor
Metro asansörlerine dikkat
Raylı sistem peronlarına iniş için kullanılan asansörlerin sadece zemininin hareket ettiğini, bir kabin olmadığını biliyor muydunuz? Yani çocuğunuzla bindiğinizde çocuğunuzun elini uzatıp duvara sürtünmesi mümkün. son derece güvensiz bir araç.
özellikle engelli insanlar için yapılmış olan asansörlerin engelliler için ne kadar kullanışlıdır tartışılır. Ama asansörden ziyade ‘caraskal’ ın ( kaldıraç düzeni) biraz süslüsü denilebilir.
İsminin yayınlanmasını istemiyor