Sayın Günay Yumruktay, öncelikle Bursamızın yerleşim alanlarıyla ilgili halkın sesi olduğunuz için çok teşekkür ederim.
Haşim İşcan Caddesi’ndeki benim de doğup büyüdüğüm Ördekli Hamamı Kültür Merkezi’nin 50 metre doğusunda kalan babadan kalma evlerimiz çevre boşaldıktan sonra bağımlıların istilasına uğradı, buradaki metruk yerlere birçok zarar verdiler.
Sizlerin de bildiği gibi, şehrin herhangi bir yerinde metruk evler bu konuda oldukça sıkıntılı.
Bu Ördekli Kültür Merkezi’nin doğusu, batısı ve kuzeyi 20 seneden beri Bursa’nın göbeğinde kalan yer maalesef artık bir çöplük durumuna geldi.
Havanın kararmasıyla beraber inanın insanlar bu bölgeden geçmeye korkuyor.
Bir kültür merkezinin çevresi, kentin merkezi bu şekilde olmamalı.
Şehri yöneten değerli yetkililerin harabeye dönen bölgede ciddi şekilde yeniden yapılanmaya gitmesini bekliyoruz.
Gerek Büyükşehir Belediyemizin gerekse de Osmangazi Belediyemizin dikkatine sunuyor, kültür merkezi çevresinin bu durumdan kurtarılmasını ümit ediyorum. Saygılarımla.
Hazım Sırt
Kurtuluş Savaşı’nda Bursa’nın Milli Çeteleri ve Abdürrezzak Sözgeçiren
Bursa üzerine kitaplar yazan Ekrem Hayri Peker 9. eseri “Bursa’nın Milli Çeteleri ve Abdürrezzak Sözgeçiren” adlı kitabı Ekin Yayınevi’nden çıktı.
Peker kitabı ile ilgili kısaca şu bilgileri veriyor:
Bursa’da işgale karşı milli direnişin örgütlenmesi, işgal günleri ve Yunan işgalinden kurtuluşu üzerine çok şey yazıldı. Ben farklı olarak Bursa’nın işgalden kurtuluş mücadelesinde yer alan milli çetelerin mücadelesini ve Bursa’nın kurtuluşuna olan katkılarını yazdım.
Birinci Dünya Savaşı yılları sırasında, mütareke döneminde ve Kurtuluş Savaşı yıllarında Bursa ve yöresinde çok sayıda eşkıya çetesi vardı. Askerden silahlarıyla kaçanların bir kısmı saklanırken, bir kısmı da eşkıya olarak bölgeyi kasıp kavurdular. Doğal olarak eli silah tutanlar cephedeydi. Jandarma güçleri çok zayıftı. Bursa Jandarma Taburu, Çanakkale Savaşı’nda erimişti.
Savaş bitip mütareke imzalanınca bu eşkıyaların bir kısmı köylerine döndü. Bir kısmı eşkıyalığa devam ettiler.
Bu çalışmamda, Yunan işgaline karşı mücadele eden ve eşkıya olmayan milli çeteleri yazmak istedim. Eşkıyalıktan gelmeyen bu çete reisleri ve efeler, süreç içinde çeşitli nedenlerle tasfiye edildiler. Dağın efelerinin çoğu cinayete kurban gitti. Gökbayrak Cemal bir kenara çekildi. Abdürrezzak Sözgeçiren, belki de geçmişte İttihatçılara yakın olduğu için 1950’li yılların ortalarına kadar köşesine çekildi. Çetecilerden sadece Püskülsüz İsmail Bursa’nın tek kurtarıcısı olarak gösterildi. Onun da son yılları sıkıntı içinde geçti.