Günay Bey merhaba. Ben Yıldırım, Baruthane Mahallesi’nde oturuyorum. Kasım Önadım Bulvarı diye bilinen caddede Büyükşehir Belediyesi’nin bir kaldırım yenileme çalışması oldu.
Yapılan çalışma güzel bir çalışma ancak projenin titizlikle düzenlenmediğini proje tamamlandıktan sonra görmüş olduk. Caddedeki sorunu şöyle belirteyim.
Adı geçen cadde bu kaldırım çalışmaları yapılmadan önce karşılıklı 3×3 şeritten oluşuyordu. 1’er şeritleri park yeri olarak kullanılıyor ve yolun her iki tarafından da 2’şer şeridi araçlar kullanıyordu.
Ancak yapılan çalışma sonucunda özellikle Teknik Üniversite Yıldırım Yerleşkesi’nin girişinin bulunduğu trafik lambalarından eski Fakülte istikametine giden yolda karşılıklı olarak 1’er şerit yok olmuş durumda.
Bunun sebebi kaldırımların önceki halinden aşırı bir şekilde geniş tutulmasıdır. Bu genişlikte bir kaldırım Atatürk Caddesi’nde bile yoktur. Kaldı ki bu cadde yaya trafiğinin seyrek olduğu bir caddedir. Caddedeki en büyük sıkıntı bahsettiğim bölgeye kadar 2 şeritli devam eden yol bir anda tek şeride inmektedir ve kazalara da davetiye çıkarmaktadır.
Çünkü insanlar alışkanlıklarından vazgeçmiyorlar ve araçlarını yolun kenarına park ediyorlar. Bu şekilde daha önceden 2 şerit araç trafiğine açık olan caddede şerit sayısı bazı bölgelerde 2 bazı bölgelerde tek şerit olarak kullanılıyor.
Başkanımız Sayın Recep Altepe yolları açmak için büyük meblağlarda kamulaştırma bedeli ödüyor, ama belediyenin bu projesinde titiz bir şekilde çalışma yapılmadığı için var olan yol kapatılmış oluyor.
Söz konusu caddede bir çok inşaat yapımı başlamış durumda. Birkaç yıl sonra bu yol bile ihtiyaçlara cevap vermeyebilir.
Eskiden karşılıklı 2 şerit olarak akan trafik tek şeride düşmüş durumda bahsettiğim bölgelerde ve dediğim gibi şerit birden daraldığı için kazalara da davetiye çıkarıyor.
Çöp kamyonları, belediye otobüsleri, okul servisleri, fabrika servisleri yolda bekleme yapınca trafik tıkanıyor.
Bir de bu trafik yoğunluğuna, tek şerit işleyen yolda bir ambulansın, acil durumun olduğunu düşünün. Durumun ne kadar vahim olduğu daha açık anlaşılacaktır sanırım.
Saygılarımla.
Selçuk Azar