Olay Gazetesi Bursa

Deniz suyu kuraklığa çare olabilir mi?

Türkiye’nin, gelecekteki su sıkıntılarına, kuraklığa tek çözüm denizlerimizdir. Öncelikle, 4 şehrimizde, deniz suyu arıtma rafinerilerine ihtiyacımız var. Türkiye’nin gelecek 10 yıl sonra, başta İstanbul, Bursa, İzmir ve Antalya olmak üzere içme ve kullanımı suyunda büyük sıkıntılar yaşanacaktır. Son yıllarda su kaynaklarımız hızla kurumakta, başta kar yağışı olmak üzere, iklimler kurak ve yağışsız geçmektedir. İklim araştırmacıları […]

Türkiye’nin, gelecekteki su sıkıntılarına, kuraklığa tek çözüm denizlerimizdir.

Öncelikle, 4 şehrimizde, deniz suyu arıtma rafinerilerine ihtiyacımız var.

Türkiye’nin gelecek 10 yıl sonra, başta İstanbul, Bursa, İzmir ve Antalya olmak üzere içme ve kullanımı suyunda büyük sıkıntılar yaşanacaktır.

Son yıllarda su kaynaklarımız hızla kurumakta, başta kar yağışı olmak üzere, iklimler kurak ve yağışsız geçmektedir.

İklim araştırmacıları durumun giderek daha da kötüleşeceğini, 2050 yılında insanların %55’inin temiz içme suyuna ulaşamayacağını ön görmektedirler.

Bu nedenle bir an önce deniz suyu arıtma projelerinin yapılması gerekmektedir. Akıllı ve halkını düşünen belediyeler bu konuda hızla karar verip 5 yıl içinde deniz suyunu (arıtma) dönüştürme, projelerini yapmak zorundadırlar.

Ülkemizde kişi başına günlük 70 litre su kullanılırken, gelişmiş ülkelerde bu rakam 250-300 litreyi bulmaktadır.

Türkiye halen kullanılabilir suyun % 13’ünü evler, % 13’ünü endüstri, % 74’ünü tarım kullanmaktadır.

Tarımda su kullanımı akıllı damıtma sistemine dönüştürülemez ise 2030 yılından itibaren hem susuzluk, hem de iklim nedeniyle kuraklık kapımızda olacaktır.

Bazı ülkelerde barajların yetersizliği ve yağmur sularının azlığı nedeniyle deniz suyundan içme suyu elde edilmektedir.

Ülkemiz içme suyu kullanımında gelişmiş ülkelerin yarısı düzeyindedir.

Türkiye’de son 20 yılda kişi başına düşen su miktarının bin 700 metre küpten, 1400 metreküplere gerileyerek, ortalama yüzde 18 oranında azalmıştır.

Bir insanın bir günlük gıda ihtiyacını karşılayabilmek (üretmek) için, yaklaşık 6,5 metreküp suya ihtiyaç vardır.

Teknolojinin gelişmesi içme suyunun farklı kaynaklardan elde edilebilmesine olanak sağlıyor.

Deniz suyu içerisinde bulunan insan sağlığına zararlı maddeler ayrıştırılarak bu suyun içilebilir su haline dönüştürülmesi sağlanır.

Deniz suyundan içme suyu elde etmenin en sık kullanılan yöntem ters ozmos olarak karşımıza çıkıyor.

Bir filtreden çözücünün geçirilip çözülenin tutulduğu bir pompalama işlemidir.

Filtrenin yüksek basınçlı tarafında kalan tuzlu su diğer basıncın düşük olduğu taraftaki tuzsuz suya dönüştürülür.

Bu yöntemle deniz suyundan içme suyu elde etme yaygın olarak kullanılmaktadır.

Bugün dünyada deniz suyundan su arıtımı ile içme suyu elde eden birçok ülke bulunuyor. Bu ülkelerin başında; ABD, İspanya, Arap Emirlikleri, Japonya, Kıbrıs ve İsrail’dir.

Deniz sularımızın tuzluluk oranlarına gelince; Karadeniz % 1,8, Marmara % 2,2, Ege % 3,8, Akdeniz’de % 4,3 tür.

Kısacası Marmara Denizi çevresindeki İstanbul ve Bursa’da yapılacak deniz suyu arıtma rafinerisi maliyetleri, Ege ve Akdeniz’den (İzmir, Antalya) daha ekonomik olacaktır.

Bursa’da da en uygun deniz kıyısı Mudanya’dır. Tek şartı ezbere değil, jeolojik araştırmaların yapılarak doğru yerin seçilmesidir.

Deniz suyu arıtma rafinerisinde örnek alınacak ülke de İsrail’dir.

En büyük denizden su arıtma tesisi İsrail ve Singapur’dadır, en gelişmiş sulama sistemi de İsrail’dedir.

Atık su geri kazanımında lider ülke İsrail ve Ulusal su yönetim siste-mi en gelişmiş ülke İsrail’dir. Ters ozmos yöntemiyle, deniz suyundan tuz arıtan dünyanın en büyük tesisi, yılda 110milyon metreküp su arıtıyor,1 metreküp suyu 57 sent’e mal ederek yine dünyada en düşük rakamını elde ediyor. Kısacası İsrail suyunun %40’ını denizden sağlıyor. Bilgilerinize.

Saygılarımla.

Necmettin Şengül Yer.Ynt.ler ve İş Uz. Yld.Bld. eski Başkan Yrd.