Olay Gazetesi Bursa

Çocuktan gelin olmaz

17 Şubat 1926’da kabul edilen Medeni Kanun özellikle Aile Hukuku bölümünde köklü bir hukuk reformu getirdi. Kanun ile kadınlar, evlenme, boşanma, mal varlığı, miras gibi özel yaşamlarına ilişkin haklar açısından erkeklerle eşit konuma getirildi. Evlenme yaşının belirlenmesi ve resmi nikahın kabulü kadın haklarının güvencesi oldu. Çocuk Hakları Sözleşmesi gereğince, kanunlarımızda “18 yaşına kadar herkesin çocuk […]

17 Şubat 1926’da kabul edilen Medeni Kanun özellikle Aile Hukuku bölümünde köklü bir hukuk reformu getirdi. Kanun ile kadınlar, evlenme, boşanma, mal varlığı, miras gibi özel yaşamlarına ilişkin haklar açısından erkeklerle eşit konuma getirildi. Evlenme yaşının belirlenmesi ve resmi nikahın kabulü kadın haklarının güvencesi oldu.
Çocuk Hakları Sözleşmesi gereğince, kanunlarımızda “18 yaşına kadar herkesin çocuk olduğu’ kabul edilmeli ve Medeni Kanundaki ‘evlilik yaşı’ da aile iznine bakılmaksızın 18 yaşın doldurulması koşuluna bağlanmalıdır.

Günümüzde erken yaşta evliliklerin önüne geçilememekte. Çocuk yaşta yapılan evlilikler temel bir toplumsal sorundur. Çocuğun bedensel ve ruhsal olgunluğa ulaşmadığı ‘erken yaş evlilikleri’ temel insan hakları ve kadına yönelik şiddetin en ağır biçimlerinden biri olarak çocuk hakları ve kadın hakları ihlalidir.

Erken yaşta evliliklerin önlenmesinde, kadının bedensel ve ruhsal olarak gelişimini tamamlayarak, topluma ve kendisine yararlı bir birey olabilmesi için ‘eğitim’ şarttır. Bu sebeple de temel eğitimin süresinin 12 yıla çıkarılarak zorunlu, kesintisiz ve örgün eğitim haline getirilmesi sağlanmalıdır. Tüm okullarda ve her yaş grubuna ‘toplumsal cinsiyet eşitliği’ dersi verilmelidir.

Gelişen , sağlıklı bir toplum inşa edebilmek için ‘Çocuk Evlilikler’in önlenmesi siyasi bir hedef haline getirilmeli, bu yolda kararlı bir devlet politikası uygulanmalıdır. Erken yaşta evliliklerin büyük oranda kız çocuklarının sorunu olması nedeniyle, ‘Çocuktan Gelin Olmaz’ diyoruz. Siyasi iktidarı, ilgili kurum ve kuruluşları ve toplumdaki her bir bireyi bu çok yönlü toplumsal sorunun çözümü için göreve ve duyarlılığa davet ediyoruz.

Av. Nevin Canbaz

 

Delinatörler her yerde

Cadde ve sokaklarda sizlerin de mutlaka dikkatini çekmiştir. Neredeyse her güzergahta karşımıza çıkmakta. Halk arasında ‘duba’ olarak adlandırılan plastik engelleyiciden söz ediyorum. İlk zamanlarda, yaklaşık bir yıl kadar önce gördüğümüzde şaşırmıştık. Zamanla sayıları şaşkınlığımızla beraber arttı.

Trafiği düzenleme, park edilmesini engelleme, yolu bölme amaçlı delinatörlerin çoğalması görüntü kirliliğini de yarattı. Ancak bana sorarsanız trafiği düzene koymada hiç bir katkısı yok. Zaten bu basit yöntemle sorun ne giderilir ne da azalır.

Şehir içinde yolların, parkların şehir planlamasına uygun ve doğru yapılmamasıyla yaşanan sıkıntılar yeni çirkinliklerle giderilemeyeceğine göre yapılacak iş belli: Tez zamanda bu plastikler kaldırılmalı.

Nizamettin Halkapınar

 

Yaya yolunda demir tuzak

​29 Ekim Mahallesi Turan Dursun Caddesi Simit Sarayı’nın karşı yaya yolunda adeta bir tuzak mevcut. Bu tuzaktan başkaları gibi ben de nasibimi aldım. Şöyle ki kaldırım üzerinde kaldırılması unutulan bir demiri görmeyince takılıp yüzüstü düştüm. Allah’tan ucuz atlattım. Ama bu durumdan ucuz kurtulamayanlar da olabilir. Aklımın almadığı bu durumu yetkililer, ilgililer nasıl oluyor da fark etmiyor.

İsminin yayımlanmasını istemiyor