Bir zamanlar köylerde ihtiyaçların karşılanması için köylüden `salma` adlı vergi toplanırdı. Köy Kanunu ile köy muhtarına tanınan bir yetkiydi. Tahsildar elde çantasıyla genellikle at sırtında dolaşır, her aile için ayrı ayrı salınan vergiyi evlerden alırdı. Salma hal-i hazırda uygulanmasa da kanunen köy muhtarı salma yetkisine haizdir. Sonradan imece benzeri kavramlar gelişmiştir. Şimdi ise gelelim günümüze. Salmanın modern versiyonuna. Nam-ı diğer `İştirak Payı`na.
Önce birkaç yıl öncesine dönelim. Yıl 2009. BUSKİ Nilüfer` de kimi mahallelere içme suyu tesisatı döşer. Çalışmalar çoktan bitmiş, yapılan iş unutulmuştur bile. Aradan 5 yıl geçmiştir. Yıl 2014 aylardan kasım. Bir gün postacı bazı kapıları çalar. Daire sahiplerine ihbarname getirmiştir. Kimse önce ne olduğunu anlamaz, içeriği okununca anlaşılır. İçme suyu tesisat çalışmaları 19 bin TL`ye mal olmuştur. `İştirak payı` başlığı altında istenen bedelin en düşüğü 215 TL` dir, Bunun neye dayanılarak istendiği de bellidir: Belediye Gelir Kanunu. Meali: Arkadaş sana temiz su getirmek için bu masrafı yaptık. Hesabına düşen payı öde.
Tebligatta yol yöntem de gösterilmiş. Peşin ödemelerde tebliğ tarihinden bir ay içinde pay %25 eksiği ile tahsil edilecek. 2 yılda 4 eşit taksit de mümkün. Daha ne olsun. Haa `Bu da nerden çıktı, işi yaparken bana mı sordular, ödemeycem işte` derseniz bunun yolu da gösterilmiş: Bursa Vergi Mahkemeleri. Süresi 30 gün. Mesaj açık: Yanılıp da itiraz için buraya gelme. Bak mahkeme orda.
Postacı şimdilik her binada 1-2 eve uğruyormuş. `Komşuma geldi, bana yok` diye sevinmeyin. Rivayet o ki, biriken ihbarnameler topluca değil, peyderpey yollanacakmış. Osmangazi ve Yıldırım için de ihbarnameler hazırlanıyormuş.
Siz siz olun, moralinizi bozmayın. Güzel şeyler düşünmek insanı rahatlatırmış. Malumunuz, Bursa` nın su kaynakları tarih boyunca nam salmış. İster Evliyâ Çelebi’nin “velhâsıl Bursa sudan ibârettir” sözünü tekrarlayın, İsterseniz Ahmet Hamdi Tanpınar` ın `Bursa`da şakıyan su` dan söz ettiği `Bursa` da zaman` şiirini bir kez daha okuyun. Başağrısını giderecektir…
Mustafa YANIK
Trafiğe kapatılan sokak
Kimi zaman öylesine ilginç durumlarla karşılaşıyoruz ki şaşırmamak elde değil. İşte buna en son örnek. Nilüfer` de Esentepe- İlkbahar Sokak trafiğe kapatılmış. Hangi hak ve cüretle bir sokak trafiğe kapatılabiliyor. Sokak sakinlerini zor durumda bırakmaya kimin hakkı var. Bir vatandaş olarak bu durumdan şikayetçiyim.
Sokak sakini
Setbaşı`nda oyun parkı sorunu
Yıldırım İlçesi Setbaşı semti General Şükrü Naili Caddesi sakini olarak çocuklarımızın oyanayabileceği bir alanımız olmamasından mustaribim. Evimize en yakın park Namazgah Meydanı`nda ve buraya ulaşabilmek için 2 cadde geçmeniz gerekiyor. Parkın girişi yukarıda olduğu için dik bir de yokuş çıkmalısınız. Benim gibi çocuğunuz da küçükse bu yolları çocuk kucağınızda alıyorsunuz ve parka ulaştığınızda bütün enerjiniz tükenmis oluyor. Oturduğumuz caddede çocuklar hep sokak aralarında oynuyorlar ve inanılmaz bir araç trafiği var. Çocuklar zaten düzgün ve sağlıklı oyun oynayamadıkları gibi hayatları da tehlikeye giriyor. Yıldırım Belediyesine de konu ile ilgili istekte bulundum ancak olumlu ya da olumsuz bir cevap alamadım. Yetkililere, bu çevredeki cocukların oynayabileceği küçük de olsa bir park yapmaları konusunda ricada bulunuyorum.
Meltem İNCİ
Sağlık ocağına ulaşım zor
Kayapa Mahallesi`nde Eski Tarım Şefliği binası karşı tarafında olan sağlık ocağına çok aşırı dik ve uzun bayır inilmesi sonrası varılmaktadır. İyi havalarda bile çok zor ulaşılabilmekte. Halbuki daha düz zeminde tahsis edilecek bir yerde oluşturulabilirdi. Herhalde düz zemine yapımına gerek görülmedi. Yaşlı, özürlü, hamile ve çocuklu bayanlar tutunma yeri de olmayan bu çok dik bayırı sağlık hizmetinden faydalanmak için çok zor şartlara katlanarak ulaşmaktadırlar. Sağlam bir insanın dahi sıkıntı çekeceği bu güzergah bugüne kadar yetkililerin dikkatini çekmemiş olmalı ki bir çözüm yoluna gidilmedi.
Kemal BAŞEREN