Olay Gazetesi Bursa

Bursa Terminali ve İzmir’de hastanedeki gözlemlerim

İyi günler, iyi çalışmalar. Köşenizin sürekli takipçisiyim. Ben de zaman zaman gördüğüm olumsuzlukları, önerilerimi köşeniz aracılığıyla paylaşıyorum. Bize de bu imkânı verdiğiniz için teşekkür ederim ayrıca. Yine geçtiğimiz günlerde gözlemlediğim bir kaç durumu paylaşmak istiyor ve yetkililerimizin dikkatine sunmak istiyorum. 13 Ocak’ta gece 02.00 gibi İzmir’e gitmek üzere Terminal’e gittim. Burada üzüldüğüm bir durumla karşılaştım. […]

İyi günler, iyi çalışmalar. Köşenizin sürekli takipçisiyim. Ben de zaman zaman gördüğüm olumsuzlukları, önerilerimi köşeniz aracılığıyla paylaşıyorum. Bize de bu imkânı verdiğiniz için teşekkür ederim ayrıca. Yine geçtiğimiz günlerde gözlemlediğim bir kaç durumu paylaşmak istiyor ve yetkililerimizin dikkatine sunmak istiyorum.

13 Ocak’ta gece 02.00 gibi İzmir’e gitmek üzere Terminal’e gittim. Burada üzüldüğüm bir durumla karşılaştım. Terminal’deki bekleme yerlerinde, banklarda evsiz, kimsesiz birtakım insanların perişan şekilde yattıklarını gördüm. Soğuktan dolayı Terminal’e sığınmışlar belli ki. Hatta bazılarının, Terminal’deki WC’ler ücretli olduğu için bu insanların dışarı çıkıp geldiklerine şahit oldum. Açıkçası biraz tedirgin oldum bu anlamda. Çünkü, her ne kadar temizlik yapılsa da hijyen açısından sıkıntı oluşturacağını düşünüyorum bu durumun. Sonuçta, burası 24 saat insan sirkülasyonunun olduğu bir bölge.

Bildiğim kadarıyla eskiden beri Büyükşehir Belediyemiz soğuk havalarda evsizlere sahip çıkıyor, belli noktalarda onları toplayıp, ihtiyaçlarını karşılıyor, bakımlarını yapıyor, karınlarını doyuruyordu. Bu sene kuru soğuklar var ama kar yağmadığı için midir nedir bilemedim, bu insanlar bu yerleri mesken edinmiş.

Bu arada, İzmir 9 Eylül Üniversitesi Hastanesi’ne gittiğimde de orada gözlemlediğim güzel bir uygulamaya tanık oldum. Sanırım Bursamızda böyle bir uygulama yok ya da ben tanık olmadım bugüne kadar. Şöyle ki: Hastaların yattığı katlarda veya ayrı bir bölümde bol çeşitli kitapların olduğu ve görevlisi de bulunan kütüphane gördüm. Burada kafeterya hizmeti de verilmekte hasta ve yakınlarına. Güzel bir uygulamaya tanık olduğum için okurlarınızla ve yetkililerimizle paylaşmak istedim. Belki benim şehrimdeki hastanelerde de böyle bir uygulama gerçekleştirilir ümidiyle.

Saygılarımla.

Kemal BAŞEREN

 

İnegöl’deki hava kirliliği üzerine bir öneri

 

İyi günler.İnegöl’de yaşıyorum. Kış ayları gelince ilçemizde oluşan hava kirliliği istatistiklerde en ön sırada yer almaktadır.

Fabrikaların filtresiz baca gazlarını salmaları ve üzerine sisin de çökmesiyle adeta bir kâbus yaşamaktayız.

Düşük kalorili kömür yakılması, egzoz gazları ilçemizin topografik yapısı ve hâkim rüzgârları alamaması durumu bizleri bu illeti çekmeye mecbur bırakıyor.

İnegöl’ün 20 metre yükseğinde cereyan eden bir rüzgâr tabakası olduğu ve fabrika bacalarına bugünkü teknoloji ile 20 metre baca yükseltme mecburiyeti getirilse ve buna ilaveten çıkan dumanın tazyiki ile atmosfere savrulacağı düşünülüp hesaba katılırsa sorun çözülür diye düşünüyorum.

Gayet basit ve maliyeti ucuz bir formüldür. Köfte ve kokoreç dükkânlarına ev seviyesini geçirten kanun ve yönetmelik her nedense fabrika bacalarını birinci kat seviyesinden serbest etmiştir.

Bu önerilen çözüm bazı mimar, mühendis arkadaşlarca da dile getirilmiş olup, akla ve mantığa gayet yatkındır.

Yetkililer bu öneriyi değerlendirirse belki İnegölümüze hava kirliliğini önleme konusunda katkı sağlar.

Saygılarımla.

Ahmet TEMİZ