Uludağ`a teleferikle yolculuğun keyfi bir başka. Bir de şu arızalar olmasa. İçinde olduğunuz teleferik kabininin bir anda havada asılı kaldığını düşünün. Metrelerce yukarıdasınız, dağa ve Bursa`ya kuşbakışı bakıyorsunuz. Manzara enfes. Ama o da ne? Teleferik hareket halindeyken `zınk` diye duruyor. Havada asılı vaziyette kalıyor. Diğer kabinler de öyle. Dakikalar saat gibi uzamaz mı? Aklınıza her türlü kötü senaryo gelmez mi? Ama çaresizsiniz. `Ben artık sıkıldım, çıkıp gidiyorum arkadaş` diyecek haliniz de yok. Neyse ki 10 dakikalık bir beklemenin ardından hareket yeniden başlıyor. Geçen haftasonu yaşanan bu yolculuğun etkisi halen belleklerde. Uludağ`da daha önceki bir arızada ise teleferikte olan bir öğretmenin anlattıkları yine bu köşede yayımlanmıştı. Öğretmenimiz, kabindeki küçük çocuklarının yarım saat süren beklemede yaşadığı korkuyla ağladığını, yanında başka şehirden gelen misafirlerine karşı da mahcup olduğunu aktarıyordu. Haydi biz bu durumlara alışıyoruz.Yerli ve yabancı turistlere bunu nasıl izah edeceğiz, Soranlara kendimizi `kabinlerin sigortası attı be birader” diye mi savunacağız. Teknik bir konu. Mutlaka gereken yapılacak. Ne var ki bu tür durumlarda yolculara gereken bilgi aktarımının anında yapılmaması yakınma konusu.
Söz arızalardan açılmışkan hemen kaydedelim; Bursaray`daki arızalar alınan tedbirlerle giderildi. Şu anda bir sorun gözükmüyor. Şimdi sıra teleferikte. Kimi zaman kızsak da, eleştirsek de et tırnaktan ayrılır mı? Bursaray ve teleferikte ileriye yönelik görkemli projeler oluşurken arızaların yerde ve havada bir daha yaşanmaması dileğimiz.
Mustafa YANIK
Nikah salonunda fotoğraf gerginliği
24 Ekim` de saat 14.00` te nikah yapmak amaçlı gittiğimiz Merinos Nikah Salonu`nda davet edilip içeri alındık. Bu arada bir fotoğrafçının hazırlık yaptığını gördüm. Fotoğraf istemediğimizi belirttim.`Canınız isterse` diyerek salonu terk etti. Nikah başladığında cep telefonuyla resim çekmek isteyen eşimin önüne kollarını gererek izin vermeyen sivil şahısa ` sen kimsin` dediğimde fotoğraf çekiminin yasak olduğunu ve görevli olduğunu belirtti. Yaka kartını sordum, yoktu. Bu mutlu günümüzde kendi cep telefonumuzla 2 kare çekilmesini engelleyen uygulamayla neden bizim mutluluk resimlerimizi parayla sattınz. Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı Osman Bey`le görüştüğümde `dışarıdan fotoğrafçı getirilmediği sürece cep telefonundan fotoğraf çekilmesinde sakınca yok. Zaten sözleşmemiz bu şekilde” dedi. Bu sözleşmeye ne kadar uyulup uyulmadığı, yetkililerce denetlenip denetlenmediği sizin takdirleriniz. Sayın yetkililer bu fotoğraf çekme- çektirmeme terörü değil mi. Birileri para kazanacak diye neden en mutlu günümüzün fotoğrafı satıldı. Neden bu güzel tablo bizde hep bir leke olarak kalacak.
Bir vatandaş
Asfalt için tam zamanı
Hamitler Mahallesi Gür Caddesi ile Huzur Caddesi` nin birleşim köşesindeki (Merkez Camii alt köşesi) metruk bina yıkılıp yol genişletmesi yapılmıştı. Yol ortasında kalan elektrk direği bu durumuyla daha önce tehlike yaratıyordu. Ancak elektrik direği de söküldüğü için bu risk de ortadan kalkmış oldu. Sadece yolun tesviye yapılıp asfaltlanması kalmış. Hazır havalar ısınmışken
burası yapılabilir.
O. Uğur ÇELEBİ
Yıldırım Belediyesi`ne bravo
Uyuşturucu bağımlılarının mesken olarak kullandıkları metruk binalardan şikaytçi olmayan yok. Bu konuda köşenizde de zaman zaman yazılar yayınlanmakta. Yıldırım Belediyesinin geçenlerde uyuşturucu ile mücadeleye destek olmak için bir metruk binayı yerle bir ettiğini duyduk. Sayın Başkan Edebali` yi bu davranışından dolayı kutluyoruz. Yıkım işinin sadece bu evle sınırlı kalmamasını, şehrin muhtelif yerlerindeki benzerlerinin de ortadan kaldırılmasını istiyoruz.
Melahat YALÇINER