Benim koca bebeğim… Canım benim…
Koca bebeğim, badem gözlüm, ceylan bakışlım, yaşama sebebim. Biliyorum, sen bu mektubumu okuyamazsın, sana biri okusa da anlamazsın. Ama ben biliyorum ki sen, annenin seni ne kadar çok sevdiğini kalbinin derinliklerinde hissediyorsun.
Sen doğmadan birçok hayal kurmuştum. Hatta yirmili yaşlarını bile düşünmüştüm. Şimdi bu hayaller o kadar uzak ki sanki bana ait değiller.
Çünkü sen hâlâ benim koca bebeğimsin. Kokun hâlâ bebek gibi, bakışların sanki bir melek, içinde sadece sevgi var.
Gözlerimde yaş gördüğünde, susturmak istercesine, ellerini yüzüme koyman, başını masumca koynuma sokman, karşılıksız sevgi var ya işte bu olmalı.
İnsanlar mutlu olduklarını söylerler, aslında gerçek mutluluğun ne olduğunu bilmezler, yaşadıklarını mutluluk zannederler. Bazen de yaşadıkları acının, dünyadaki en büyük acı olduğunu sanırlar.
Çünkü, gerçek büyük acıyı yaşamamışlardır. Ben seninle olmanın verdiği, huzur ve mutlulukla her gün şükrediyorum. Senin gözlerine bakarak, içimdeki umut çiçeklerini suluyorum. Dallarım bazen kırılsa da zeytin ağacı gibi tazelenip, daha sağlam oluyorum.
Biliyorum, önceleri isyan ettim. Çaresizliğime yenik düştüm.
Bazen düşünüyorum sen olmasan bu kadar güçlü olur muydum? Çoğu zaman da güçlü görünmeye çalıştım. Yeri geldi, gözyaşlarımı ılık ılık içime akıttım. Sanki ağladığımı gören olursa, gücüm kaybolacak sandım.
Paylaşmanın acıyı azalttığını çok geç anladım.
Bazen dilime getiremediklerimi, rüyalarımda yaşıyorum.
Yapamadığımız konuşmaları, yürüyüşleri rüyalarımda yapıyoruz. Uyandığımda, gözlerimi geri kapatıyorum, belki aynı rüya devam eder diye…
Oysa rüyama geri dönmeme gerek yok, ben zaten her gece aynı rüyayı görüyorum. Belki de bu yüzden uyumayı çok seviyorum.
Konuşurken insanların gözlerine bakmayı seviyorum, seni sorduklarında gözlerine bakmadan konuşuyorum.
Çünkü dilimin söyleyemediklerini, içimde gizlediklerimi, gözlerimden anlamalarından korkuyorum.
Biz büyükler bir çocuk, iki çocuk büyüttüm diye gururla anlatırız.
Oysa ben seninle beraber büyüdüm.
Dünyadaki en büyük erdem olan sabrı, seninle öğrendim.
İnsanlara bakarken gözlerinin ardındakini görmeyi, sadece gözlerimle değil kalbimle bakmayı, senin sayende öğrendim.
Hiçbirimiz fani dünyanın baki kiracıları değiliz. Biliyorum ki cennetin en güzel köşesinde yerin olacak. Güneş gibi parlayan yüzün hep gülsün, gözlerinde yaş olmasın, ömrün anneninki kadar olsun.
Aslında anneler, “Benim ömrüm senin olsun!” der, ama ben biliyorum ki sen bensiz olamazsın.
Çölde kum tanesi, denizde su damlası olmak, ama en güzeli; milyonlarca insan arasında senin annen olmak. Sevmekten korkmadan, söylemekten utanmadığımız, mutlu bir dünyada yaşamak dileğiyle, seni koklayarak öpüyorum koca bebeğim.
Seni çok seven annen…
Gürsu-İsabey yolu artık daha güvenli
“Hemşerilerimizin yaya olarak da yoğun kullandığı İsabey yolumuzu yayalar için daha güvenli hale getiriyoruz“ diyen Gürsu Belediye Başkanı Mustafa Işık “Gürsumuzun merkezinde ancak yerleşim alanları ve tarım arazileri arasında yer alan İsabey yolumuz oluşturduğumuz kaldırım alanıyla artık hemşerilerimiz için daha güvenli hale geliyor” dedi.