Türk para piyasaları kritik bir haftaya girdi. 31 Mart’tan bu yana bir belirsizlik unsuru olarak yatırımcının önünde duran İstanbul seçim sonuçları

Enflasyon canavarı yine şaşırttı. Beklentilerin altında kalan rakamlarla karşılaştık bu kez. Ve TÜİK’in dün açıkladığı nisan enflasyonu kafalarda soru işaretleri bıraktı!

Günümüzün temel meselesi ekonomiyi katma değer yaratarak büyütmek. Çünkü talep görecek yükte hafif pahada ağır ürünleri dünya sahnesine çıkaramadığınızda yerinizde sayarsınız. Hatta

Gelenek bozulmadı. 1 Mayıs’ta yine meydanlarda kutlamalar yapıldı. Taksim’e yine geçit verilmedi. Ve ne yazık ki trafik terörü kutlamaya giden işçileri hedef

Yerel seçimlerin üzerinden tam bir ay geçti. Belediye yönetimlerinin yeni döneme dair yol haritalarını oluşturmak için önemli bir hazırlık zamanı

Ekonomik gidişatı anlatan çeşitli göstergeler vardır. Milli gelir, üretim, kapasite kullanımı, enflasyon, istihdam gibi reel ekonomik tabloyu anlamamızı sağlayan rakamlar

Piyasalar yön bulmakta zorlanmaya devam ediyor. Belirsizlik gündeminin yoğunluğunu koruması bu sürecin temel nedeni konumunda. Ve Merkez Bankası’nın piyasa yönlendirmesinde aktif bir

Gayrimenkul piyasası ekonomik gidişatın önemli göstergeleri arasında yer alır. Emlak ve arazi alım satımları bir yanda inşaat sektörünü yakından ilgilendiriyor.

Dolar seçimler öncesinde başladığı yükselişini kararlı biçimde sürdürüyor. Şubatta 5,20’lerde gezen kur artık 6 lira sınırında! Beklentiler 2019’da bir yükselişi

Yılın ikinci çeyreğinin ilk göstergeleri karışık sinyallerle çıktı karşımıza. Sanayi tarafında dipten çıkışa dair işaretler rakamlarda kendini gösteriyor. Reel anlamda zayıf bir çıkışın

Altının kafası hayli karışık. Nasıl yani! Türkiye’de rekora ramak kalan bir fiyatlama varken altının kafası nasıl karşık olur? İç piyasadaki

Son günlerin modası ekonomiye odaklanmak. Hemen herkes odaklanma zorunluluğuna dikkat çekiyor. Ancak, kararlı söylemlere rağmen hala başka gündem maddelerinin gölgesinde kalan

Piyasaların yön arayışı sürüyor. Kararsız seyir geçen hafta da kendini fazlasıyla hissettirdi. İç gündemin siyasi yönü ve özellikle ABD bağlamındaki

İnşaatla büyümeye alışkın bir ekonomiyiz. Alışkanlıklardan vazgeçmek kolay değil. Aniden yüksek teknoloji ülkesi olmamız da pek mümkün olmadığına göre inşaatın nimetlerinden

Son günlerin vazgeçilmez gündemi kıdem tazminatları. Hemen her kesimin yoğun biçimde tartıştığı bu konu diğer gündem maddelerini gölgede bırakmayı başardı. Seçim sonuçlarının

Ekonominin lokomotiflerinden konutta umut sinyalleri nihayet geldi. Mart ayı verileri satışlardaki düşüşün hız kestiğini ortaya koymuş durumda. Öncelikle bu yıl

Sanayide çarklar yavaşlamaya devam ediyor. Şubat ayı yine düşen sanayi üretim rakamlarını çıkardı karşımıza. Ama düşüş hızındaki yavaşlama sinyalleri kötüye gidişin

Ekonomik durumun vatandaşa dönük yansımaları nasıl? En temel ölçü birimleri işsizlik oranları ve enflasyon rakamlarıyla karşımıza çıkıyor. Çünkü iş sahibi olmak ve

Yatırımcılar zorlu virajlarda yol almaya çalışıyor. Piyasalarda kafa karışıklığının eksik olmadığı bir dönemden geçiyoruz. İç ve dış birçok etken yatırım kararlarının

Şanslı günlerdeyiz! ABD ve Avrupa merkez bankalarının para musluklarını kısma niyeti henüz yok. Bu sayede gelişmekte olan piyasalar için risk oluşturmadıkları gibi

İnşaat sektörünün dev buluşması gün sayıyor. Stokları eritmek ve yeni projeleri tanıtmak için geniş çaplı bir fırsat penceresi gelecek hafta

Türkiye ekonomide yeni yol haritasına kavuştu. “Yeni Ekonomi Programı Yapısal Dönüşüm Adımları 2019”. Başlıktan anladığımız kadarıyla dönüşüm sürecinin 2019’a ait versiyonu açıklandı.

Bilişimin dokunmadığı alan kalmadı artık. Dijital dünyadaki varlık oranı ülkeler ve firmalar adına başarının anahtarı konumuna gelmiş durumda. Vatandaşı için

Ekonomide birikmiş sorunları aşmak için yeni yol haritasına ihtiyacımız var. İyice yavaşlamış olan çarkların daha hızlı dönmesi de önceliklerimiz arasında. Ama asıl