Bölgemizin kritik ürünü zeytinde bolluk zamanı.

Yani teknik ifadeyle “var yılı” sektörün arzı üzerinde etkili olacak önümüzdeki aylarda.

Ancak bu yüksek arza paralel bir talebin oluşması pek mümkün görünmüyor.

Yani ham zeytin alımı yapan kuruluşların üreticiye sağlıklı bir fiyat sunmak kadar ayakta kalmak için talebin şekillendirdiği pazar şartlarına göre davranması önem kazanıyor.

Bölgemizin zeytinine değer katan başrol oyuncusu Marmarabirlik de bu zorlu süreci başarıyla yönetme gayretinde!

Sattığı ürünün tüketiciye zamsız ulaşmasını sağlayarak örnek bir davranış sergileyen Marmarabirlik yönetimi…

Sağlıklı bir planlama için 15 Ekim’de sona erecek beyan dönemini başarıyla noktalama derdinde.

Peki gidişat nasıl?    

Bu soruyu yönelttiğim Başkan Hidamet Asa, öncelikle arz-talep dengesizliğine dikkat çekti.

“Başta Mudanya ve İznik kooperatifleri olmak üzere, Marmarabirlik’e bağlı kooperatif faaliyet bölgelerinde son 10 yılın en yüksek rekoltesi bekleniyor.

Kooperatiflerimizin faaliyet alanında yağlık dahil 170 bin ton zeytin varlığı olduğunu tahmin etmekteyiz.

Ürünün var yılı olmasına rağmen Marmarabirlik dışında ürüne olan talebin az olacağını düşünmekteyiz”.

Ancak, beyanların gerçekçiliğini sorgulatan bir tablo oluşmaya başlamış!

“Marmarabirlik’e bağlı 8 kooperatifimizde bugüne kadar 7 bin 750 ortağımızdan 23 bin 500 ton rekolte beyanı geldi.

Rekolte beyanı vermeyen ortak sayısı ise 22 bin 500 kişidir.

Bugün itibarıyla alınan rekolte beyanlarını değerlendirdiğimizde 70-75 bin tonlara ulaşacağını tahmin ediyoruz”.

Gerçekçi beyan çağrısını yineleyen Başkan Asa’ya göre üretici yapacağı beyanlarla kotanın kaderini belirleyecek!

“Ortaklarımızdan rekolte beyanlarını gerçeğe yakın vermeleri yönünde daha önce çağrıda bulunmuştuk.

Ortaklarımıza tekrar çağrıda bulunuyorum.

Eğer, 8 kooperatif bölgesinden 55-60 bin tonlar arasında rekolte beyanı gelirse kota uygulaması yapılmayacaktır.

Bu rakamların üzerinde rekolte beyanının gelmesi durumunda, fiziki koşulların yetersiz kalabileceği ve alım planından uzaklaşılacağından kota uygulaması da kaçınılmaz olacaktır”.

 

Panik yapmayın, yaptırmayın

 

Asa’nın fiyat oluşumu konusunda üreticiye dönük “panik yapmayın ve yaptırmayın” mesajı da büyük öneme sahip.

“Başka bölgelerden düşük fiyatlara ilişkin gelen haberler üreticiyi panikletiyor.

Eğer paniklemez ve bizi de panikletmezlerse; üreticileri mağdur etmeyeceğiz”.

Ancak Başkan Asa, dolar artışlarının öne sürülmesiyle oluşan fiyat beklentilerinin de mevcut maliyetlerle örtüşmediğinin altını çizdi! 

 

“Bu ülkede zeytin ithalatı yapılamaz”

           

Zeytinde ithalat iddialarına ise Marmarabirlik Başkanı Hidamet Asa’dan sert yanıt geldi.

“Zeytin ithalatı, öyle bir tır saman ithal edip yaygara koparmaya benzemez!

Hasat öncesi yurt dışından zeytin ithalatı yapılacağı yönünde karalama kampanyası yapılmaktadır.

Ülkemizde çiğ zeytin ithalatı bugüne kadar hiç yapılmamıştır. Bir örneği de yoktur”.

Asa’ya göre bu tür söylentiler dikkat dağıtmak suretiyle üreticinin paniğe kapılmasını ve elindeki ürünü yok pahasına satmasını isteyen fırsatçılar tarafından çıkarılıyor!

Başkan Asa, Gemlik tipi zeytinde ithalat şansının zaten olmadığını da vurguladı.

“Gemlik tipi zeytinin sadece ülkemizde yetişmekte olup dünyanın hiçbir ülkesinde Gemlik tipi zeytin üretimi olmadığı için, olmayan zeytinin de ithal edilmesi söz konusu değildir”.